türkiye nin en büyük çelişkisi

bir cümle içinde anlatacak olursak "ben falancaların baş örtüsüyle filanca yere girmelerini istemiyorum fakat hükümet benim yaşam tarzıma karışıyor."

milliyetçi olup atalarını sevmeyen insanlarının olması.

(bkz: osmanlı)

kendi özgürlük alanı için adeta kıyamet koparanların, başkalarının özgürlük alanlarına müdahele edilmesi sırasında bundan hoşnut olmaları ve çürümüş insanlıklarının pis kokularını etrafa yaymalarıdır. türkiye de neyin sorunu var biliyor musunuz?

(bkz: ilke)

başbakanının çıkıp "gençlerimiz artık ölmüyor" dediği zamanlarda 5 gencin ölmüş olması. üstelik devletin polisi tarafından...

çok doğal, dopdoğal, büsbütün doğal bir sonuçtur.

hükümet bazı insanların yaşam tarzıma karışacak, başı açık gezen kadına orospu muamelesi yapan andavallar ortada cirit atacak, ama o bazı insanlar da ne olursa olsun susacak ve her ne şekilde olursa olsun kendisine küfür edenin haklarını savunmaya devam edecek öyle mi? o ayrı bir dünya bebeğim.

siktiğimin jeopolitik konumudur. başımıza ne geliyorsa bu karmaşık, çetrefil coğrafyada ne tam doğu ne tam batı olamamamızdan gelmektedir.

doğulu olduğunu unutup batıya öykünmesi. oysa o batı, batı olmasını doğuya borçludur. herkesin bilmesi gereken en önemli şey aynı gemide olduğumuz. karaya oturmuş bir gemide. birbirimizle fikirsel didişmeleri okyanusta yapsak çok daha iyi olacak oysa. biri şu gemiyi denize indirsin artık.

şimdi biz neden çelişkideyiz
sahi ya biz çelişkidemiyiz
çelişkideysek çelişkideyizdir
çelişkide değilsek çelişkide değilizdir
gördüğünüz gibi çelişkideyiz
ama çelişkide olmaya da biliriz
görünen köy uzakta değildir.
okul, yol, tapu...

Dini islam olduğu halde, ayrımcı, saygısız, farklı düşüncelere tahammülsüz ve insan sevgisinden yoksun bireylerin gittikçe arttığı bir ülke olmasi. Hem islam hem bu kadar kötülük bağdaşamaz.

eskiyi tartışmasız kötü, yeniyi de, tartışmasız iyi kabul etmek.

her kesimin eziliyoruz diyip birbirini ezmeye çalışması.

üniversitede 2013 olmuş hala basörtü diyorlar. ee istememe gibi bi şansın yok pekala birisi de yağlı kıçını ortaya çıkaran şortunu görmek istemeyebilir. özgürlük herkesedir. yok siyasi simge yok örgütlenme hikaye. herkes örgütlenebilir komünisti de sosyalisti de ateisti de cemaatçisi de ama birbirine hakaret etmeden saldırmadan.

başa dönelim sen başörtü takmasın diye almadığın kız var ya şimdi camide o nefretle hacı hoca dergahında beyni yıkanıyor. sen onu alsaydın başörtüsü çıkmayacaktı ama üniversite okumuş bir anne olduğunda çocuğunu kapatmayacaktı. bir nesil sonra aydınlanacaktı. sen fikrinin doğru olduğunu düşünüyorsan dogmalar içinde yüzenleri eğitime davet etmelisin ki torunun aydınlık günler görsün

tarkanın 1-2 sene evvel uyuşturucu kullanmasından ötürü karakola alınıp ve kullandığını itiraf etmesinden sonra, 3 gün önce harbiye açıkhava konserinde sahnede çay içip, ben asla içki de kullanmam size saygımdan dolayı demesi.

hamiş: çelişkiyle beraber şuursuz bir ülkeyiz.

kıyamet gününde elinizde fidan varsa dikiniz (yanlış söylemiş olabilirim affedin) diyen bir peygamberin. avm dikmek için ağaç kesen bir ümmeti. ha birde üzerine kendilerine müslüman diyorlar efendim.

son günlerde daha çok yaşanan çelişkilerdir.

1-kardeş katliamını istemeyen ve müslüman olduğunu iddia eden bir başbakanın müslüman bir ülke olan suriye ile savaşmak istemesi ve bunun içinde 1-2 yıl önce bağırıp çağırdığı "emperyalist güçler"in desteğini alması.

2- suriye ve mısırlılar için şakirtlerin r4bia yapıp "amerika, ing., fransa niye bu katliama sessiz kalıyor yea?" dedikten sonra, amerika vb. ülkeler suriye'ye askeri müdahale için hazırlanırken "amerika ülkeyi yok edecek kardeşlerimiz ölecek hüloğğğ" demesi. beyninize sokayım sizin. bi bitmediniz amk.

3-elimizde imkanlar varken pkk'yı senelerce yok edememek.(yok efendim amerika kuzey ırak'ı yasak bölge ilan etti falan filan senelerce bahanemiz bu oldu. amerika'nın ağzına baktık) (sözde barış sürecinde bu teröristler şehir içi yapılanmaları ağı genişlemiş durumda.)

kızılırmak.

kurtuluş savaşında emperyalizmle savaştık diye övünenlerin, cumhuriyetin kuruluşundan sonra o emperyalist ülkelerin kanunlarını ve yaşam tarzlarını almak gibidir. bilmem anlatabildim mi?

son 15 yıldır taşşaklı bir muhalefetin olmayışı.
erdoğan'ı istemeyenler kendi aralarında bir bütünlük oluşturamayıp, vara yoka saydırması.

sınıf çelişkisi olması gerekirken, bu çelişki tali planda kalmıştır. bir çoğu ideolojik amaçlarla üretilmiş yapay çelişkilerle gerçek çelişkilerin üzeri örtülmekteyse de, temel çelişkilerden bile daha güçlü yapay çelişkiler üretilmiştir.

aslen temel çelişkimiz, iş, ekmek, özgürlük ve eşitlik talep eden emekçi kitlelerle, daha çok sömürü ve daha çok baskı kurma çabasında olan egemen sınıflar arasındadır. bu çelişki halk yararına çözülürse, bu ülke yaşanası bir yer olabilecektir.