bugün

görsel

bir anda coğrafya damarınız kabarmıştır, siz de google maps'i açıp hayali bir coğrafi yolculuğa çıkarsınız. aynı zamanda denizler de ilginizi çeker, türkiye'nin denize kıyısı olan bölgelerini büyük bir titizlikle keşfedersiniz. sonra, türkiye'nin akdeniz kıyısında denizaşırı bir toprağına denk gelirsiniz. bir de ne göresiniz, götünüzün dibinde ki ada yunanistan'a aitmiş... kısa süreli bir şok, ardından dolaylı yoldan gelen küfretme isteği, ardından da hissettiğiniz rezillik ve utanç duygusu.

olayı zaten siz anladınız, daha fazla deşmeye gerek yok. zaten götümüzün diblnde ki her adayı kaybettik de, girit adası mesela. ama bu bahsettiğim örnek çok uç bir örnek, ulan bu ada bizim coğrafyamızda amk nasıl lan, nasıl nasıl?

neyse sinirlenmeyeceğim. tarih bilgim tırttır. tarih bilgisi uber olan saygın yazarlar bu başlık altına, bu adaları nasıl ve neden kaybettiğimizi kısa ve öz şekilde anlatırsa hora geçer. sonuçta burası sinir boşaltma yeri değil de, bilgi paylaşım yeri ama öyle değil mi?
napıcan adayı kardeşim taşlık kayalık hepsi zaten.

(bkz: max cehapeli vizyonu)
ege ve doğu akdeniz denizlerinde ki adaların tarihte ve bugün bilinen ismi yunan adaları..
bu konu burada yüzlerce kez konuşuldu tartışıldı gerekli açıklamalar ve tarihsel süreçler anlatıldı hala gündeme gelmesi garip.
almadığımız iyi olmuş. orası da araplara gider, yazık olurdu.