bugün

ATV de Kenan Işık’ın sunduğu yarışma programında bir soru soruldu
-Türkiye’de yapılan ilk Türk uçağının adı nedir?
Doğrusu merak ettim Türkiye de uçak yapıldı mı acaba diye? Yakın tarihimize o kadar ilgili olmama rağmen hatırlayamadım, küçük bir araştırma yaptım ulaştığım bilgiler çok ilginçti
insanoğlu balık hafızalıdır olup biteni çabuk unutur ara sıra hatırlatmak gerekir derler;
Türk gençleri, ilk uçağı yapan Wright kardeşleri bilsin öğrensin, ama buna karşılık Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ’ı öğrenmesin olur mu?
Küçük bir not düşmek istiyorum… Türk evladı atasını tanımalı. Türkiye de kurulan ilk uçak fabrikasını ve iki güzel insanın öyküsünü anlatacağım.
"ilk Türk uçağını yaptığım zaman yani 1924’te, bugünkü dünya havacılık sektörünün yüzde 80’i henüz doğmamıştı. Mesela yalnız Almanya’yı ele alarak, teşekküllerini yakinen tanıdığım birkaç firmayı esas alayım. Rohrbahr, Bavyera, heinkel, Arado, Fokkewulf, Fisler, Klemm gibi birçok fabrikalar 1925’den sonra kurulmuşlardır ve bugün de dünyanın en vasıflı en mükemmel ve üstün vasıflı tayyarelerini inşa etmek kabiliyetini göstermişlerdir. -VECiHi HÜRKUŞ-"
"Mademki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim." “Avrupa’dan Amerika’dan lisanslar alıp tayyare yapmak kopyacılıktan ibarettir. Demode tipler için lisans verilmektedir. Yeni icat edilenler ise bir sır gibi kıskançlıkla saklanmaktadır. Binaenaleyh kopyacılıkla devam edilirse, demode şeylerle boşa vakit geçirilecektir. Şu halde Amerika ve Avrupa’nın son sistem tayyarelerine mukabil, yepyeni bir Türk tipi vücuda getirilmelidir.”
“Türk tayyaresini kendi elleriyle yapmalıdır. O halde bu yaşam vasıtasını başkalarının lütfünden beklememelidir. Size katiyen söylüyorum 10 seneye varmadan biz, bütün tayyarelerimizi motorlarıyla beraber, en küçük vidasına kadar baştanbaşa kendimiz yapacağız.”-NURi DEMiRAĞ-
Peki, bu Nuri Demirağ kimdir? Atatürk’ün sağlığında Türkiye’nin en zengin kişisiydi. Ülkenin baştan sona demiryollarıyla döşenmesinde büyük hizmetleri vardır. Bundan dolayı Atatürk, ona “Demirağ” soyadını vermiştir.
Mustafa Kemal Atatürk havacılığa büyük önem verirdi. Cumhuriyet’ten hemen sonra havacılık gelişmelerini incelemek ve araştırmak için Avrupa ülkelerine heyet gönderdi.
Altı uzmandan oluşan bu heyetin üyelerinden biri ilk pilotlarımızdan Vecihi Hürkuş idi.
Vecihi Hürkuş geziden döndükten hemen sonra projelerini gözden geçirmiş ve ilk Türk uçağını inşa etmeyi başarmıştır. ilk uçağın adını VECiHi K-6 koymuştur Bu uçakların devamı da gelmiştir.
Nuri Demirağ ilk uçak mühendisimiz Selahattin Alanı ortak ederek uçak inşa etmeye başladı. 17 Eylül 1936 Beşiktaş ‘ta bir ARGE atölyesi açarak işe başladı. Nuri Demirağ NU.D 36 (1940), NU.D 38 (1944) yıllarında Türk malı uçaklar yapar.Bu uçaklar Amerikan yapımı uçaklarla boy ölçüşebilecek niteliktedir.
THK, Beşiktaş'taki fabrikaya ilk olarak 65 adet planör, sonrasında 10 adet başlangıç eğitim uçağı sipariş etti. Planörler, 1937-1938 yıllarında tamamlanarak teslim edildi
Nuri Demirağ'ın Beşiktaş'taki fabrikada yapılan ve hiç bir bozukluk göstermeden başarılı uçuşlarına devam eden uçakları, Türkiye'de olduğu kadar yurtdışında da büyük yankılar uyandırmıştı. Hele çift motorlu, barışta yolcu uçağı, savaşta istenildiği zaman eksiksiz bir bombardıman uçağı görevini yerine getiriyordu
Türklerin kendi uçaklarını kendilerinin yapması belli başlı uçak fabrikalarını endişelendiriyordu. ingiliz ve Almanlara göre Amerika'nın endişeleri daha büyüktü.
Ancak Atatürk öldükten sonra bu alana ilgi azalmış devlet desteğini çekmiş Amerika’ya -Türkiye’ye uçak satması için- ön ayak olan kişi Ahmet Emin Yalman Acenteliğidir.
1939'da THK, sipariş ettiği 65 adet uçak zamanında teslimat yapılmaması gerekçeleriyle sözleşmeyi feshetti. Ne gariptir ki THK' nın almadığı bu uçaklar 16.000 uçuş yapar, senelerce uçar ve bir tek kaza dahi olmaz.
1941-44 yılları arasında ABD Türkiye’ye 95 milyon dolarlık savaş malzemesi vermiş ABD’den gelen malzemelere bir bedel ödenmemesine rağmen bu malzemelerin bakımı için her yıl bütçeden 400 milyon TL aktarılır
ABD Yalman’a uçak sanayi konusunda temsilcilik verir. Ne hikmetse yakınlarının acentesi olduğunu bile bile Fransızlarda Yalman’a acentelik verir.
Bu acenteliğin uçaklarını alıp da Nuri Demirağ’ın uçaklarını almayan 1949 Hava Kuvvetleri Komutanı şu vahim sözleri söyler:
“Amerikan yardımından bedava uçak almak dururken uçak fabrikanıza sipariş verirsem yarın bu millet beni asar.”
1920li ve 1930lu yıllarda büyük fedakârlıklarla elde edilen savunma sanayi imkan ve kabiliyetleri kaybedilmeye başlanmış ve yurtiçi siparişleri azalmış ve tüm bunlardan dolayı askeri fabrikalar ve sivil teşebbüsler 15 Mart 1950’de ki kanunla kapatılmıştır.
Nuri Demirağ , uçak sanayinde destek görse veya önü kesilmeseydi, Türkiye ekonomisi, globalleşme sürecinin neresinde olurdu acaba?

ismail tezgel
devrim arabaları filminde selçuk yöntem'in söylediği cümle.

türkiye gerçeğini ne de güzel anlatır.
akla devrim arabaları filmini getiren cümle. uçak imalatı ve hollanda'dan alınan uçak siparişinden de filmde bahsedilmektedir.
öldürülen aselsan mühendislerinin durumudur.
ismet inönü sağolsundur!
birebir yaşanılan durum. üstelik bu ceza için sırf aşırı büyük işlker yapmanız gerekmiyor. sadece herkesin kötü aldığı bi sınavdan iyi not almanız bile insanların sizi cezalandırmasına neden olabilir.

"iyi bir kalçanın iyi bir beyinden daha üstün tutulduğu" bir ülkedeyiz. zeki ve başarılı insanlar her zaman aptal yerine konur. ezilmeye, karalanmaya çalışılır.
fatih terim'in kovulmasıyla akıllara gelendir. evet.
esasen yaptığınız bir işte olağanüstü bir başarı kazanıp üstlerinizin yerini sallıyor veya onları gölgede bırakıyorsanız cezasız kalmazsınız. görev adamı olun, haddinizi bilin "lagaluga" yapmayın isteniyor yani bu ülkede. "imparator fatih terim" olursanız veya "bir alex değil" deniyorsa arkanızdan, çekemezler koyarlar kapının önüne.
(bkz: vecihi hürkuş)

Vecihi Hürkuş , 1925'te kendi imkanıyla yaptığı ilk Türk uçağıyla istanbul'dan izmire uçtu. Kendisine ödül olarak 15 gün ev hapsi verildi.
hayırlı başarılar.

türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmıyor, bu önerme bir kez daha kanıtlandı ne yazık ki...

adı: sencer solakoğlu.
bursa-karacabey'de faaliyet gösteren feyz süt fitmasının sahibi.

kendisi ile ilgili 4-5 ay önce yazmış, nasıl biri olduğunu anlatmıştık;
(bkz: sencer solakoğlu/#41626701)

yurtdışında eğitim görüp türkiye'ye döndü ve sıfırdan bir çiftlik kurarak süt ineği yetiştirmeye, süt üretimine başladı.

tarlasını kendi ekti biçti, hayvanlarına yemi kendisi yaptı, elektriğini güneş panellerinden üretti.

türkiye'de ortalama süt verimi bir inekten 22 litre iken, sencer solakoğlu'nun inekleri günde 39.5 litre süt veriyor.
üstelik bu sütlerin protein oranı ve yağ oranları da türkiye ortalamasının üzerinde. yani çok ürün elde ediyor ama aynı zamanda kaliteli ürün elde ediyor.

türkiye'de dekar başına mısır üretimi 1000 kg iken, sencer solakoğlu'nun tarlalarında dekar başına 2000 kg üzerinde.

adamın tarlalarında yetişen buğday, arpa, fiy, kuru ot gibi ürünler türkiye ortalamasının 2-3 misli ürün veriyor.

tarım bakanlığı sencer bey'in çiftliğini "örnek tesis" olarak gösteriyor ve ab yetkililerine bu çiftlikte sunum yaparak "ab denetimi" belgesi alıyor.
ama aynı tarım bakanlığı "örnek tesis" olarak gösterdiği bu işletmeye "tüm tarımsal desteklerden 5 yıl men" cezası veriyor.

neden?

çünkü sencer solakoğlu yaptığı tv programlarında, katıldığı konferanslarda, üniversite söyleşilerinde tarım bakanlığı politikalarını eleştiriyor.

ben birkaç eleştirisini dinledim. her konuda haklı. youtube'da pek çok video var, isteyen girip izleyebilir, adamın söylediği haksız olan tek bir cümle yok.

şayet benim elimde bir imkan olsa bu geceden itibaren tarım bakanlığı'nı kendisine emanet ederim, o kadar işini seven, donanımlı ve bilimsel çalışan biri.

ama ödüllendirmek bir yana, devletimiz bu başarılı çiftçiye ceza verdi.
görsel

cidden çok yazık. malesef ülkemiz kendi bacağına sıkmaya devam ediyor.
türkiye'de gerçekten hiçbir başarı cezasız kalmıyor...

not: sencer bey'i kesinlikle tanımam, siyasi görüşünü bilmem. kendisini 4-5 ay önce fox tv'ye çıktığında tanıdım, daha sonra youtube'da programlarını izledim, üniversite söyleşilerini izledim ve hayran oldum hepsi bu.
bu ülke için kim bir tek çivi çakarsa başımın üstünde yeri var, ama kim çalışana, başarılı olana köstek oluyor, onu iş yapamaz hale getiriyorsa ona da söyleyecek laflarımız var.

edit: ulan şu entryi girdiğimin 30. saniyesinde eksileyen it. ne zaman okudun da neye göre eksiledin?
bunlar mı gelsin başa ?

https://www.youtube.com/watch?v=CMvHZd5oHoY
ulan yeni bir projeye başladım tarımla ilgili. muhtemelen beni bekleyen son böyle bir şey. şimdiden izleyeyim de önlemimi alayım. bürokrasi s.kmesin bizi.