bugün

hiç de yeni doğmuş bebeğe benzemezler en küççüğü 3 4 aylık olur.
sezercik. ayşecik gibi versiyonları olmakla birlikte bu yavrucakların ebeveynlerinden bir tanesi muhakkak uzakta,hapiste ya da genelevdedir.
daha doğduğu gibi gözleri açık olan bebektir. türk filmlerinde bebekler 12 ay anne karnında durduktan sonra doğuyorlar herhalde.
aglamadigi halde yankili bir aglama sesi efektinin kulaklari tirmaladigi bebektir.
bu bebeklerin annesi genelde melek oluyor.
göbek bağı olmayan, anne karnından kansız, kupkuru çıkan bebeklerdir.
filmdeki anne; öylesine günahsız, faziletlidir ki, sütten çıkma ak kaşık olduğu, cinsellik yaşamadan ağaçlar altında, sevgilisiyle elele papatya toplayarak hamile kaldığı için, kendisine bir armağan olarak, geceleri ağlama çağını geçmiş, beş aylık bir tosuncuk bahşedilmiştir.
direk 2 ya$inda ve tosun gibi besili dogan bebeklerdir. hey ma$allah yakasindan nazar boncugu eksik edilmemeli boylesinin. az daha ana karninda dursa dogdugu gibi konu$maya ba$layacak ve ilk olarak "birakiiiynn uleyn anami nalcaklar" diye haykirip tekmeyi ebeye gecirecektir.
annesi sinemada erken doğum yapmış bebektir, cinsiyete göre esas oğlanın veya esas kızın adı verilmelidir kendine. kız ise sinem de konabilir adı, esas kız kötü yola düştü ise.
herzaman aynı tiz sesle ağlayan bebek..
memleketin genc nüfusunun cok olmasindaki etkenlerden biridir...
hemen babasının kucağına verilir. sanki 3 kat aşağıdaymış gibi acayip bir ağlama sesi vardır. genelde 5-6 aylık olarak uzun saçlı doğarlar. hatta bazen 3-4 yaşlarında yürüyerek doğduğu da görülmüştür. *
(bkz: piç)
saçı vardır.
doğup ağlamasını takiben çocuk birden bire 4-5 yaşında peltek bir şey olur.
Eşek kadardır. Bıraksak ya konuşan ya da yürüyen bebekleri koycaklar filme.