bugün

bir kitap gördüm ama 20 liraydı dedikten sonra cebinden marlboro çıkaran zihniyetin götüne tuğba özay'ın kitabı sokulsun dedirten mevzudur.
kitabı okumayı bırakın görünce başı ağrıyan bir nesil yetiştiği içindir.
neden böyle söyledim çünkü bana bunu söylediler.

askerde fırsat buldukça kitap okuyordum çılgın türkler yeni çıkmıştı . akşam yat iştimasından sonra her zaman ki gibi kitabımı okumaya başladım . * yan ranzada ki diyarbakırlı genç *
-abi nasıl okuyorsun bu kadar kalın kitapları ? ben senin elinde görünce başım ağrıyor. sen okuyunca başın ağrımıyor mu ? diye sordu . daha sonra koğuşta başkalarınında aynı sorunu yaşadıklarını öğrendim yani kitabı görünce başı ağrıyan bir nesil var bu ülkede.

not: "diyarbakırlı" derken diyarbakırlılar için kastım yokyur sadece sohbetin geçtiği genç diyarbakırlıdır. ama diğer illerimizdende bir çok gencin aynı sorunu vardır.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi insanlar olduğumuzdan ve herşeyi çok bildiğimizi sandığımızdandır..bırakın kitabı bir gazete alıp okumak bile zor gelmektedir..karanlıktan aydınlığa özenti modalara ayak uydurmayla çıkılacağını düşünen zihiniyettir..
...rusya' da bir kamyon şoförünün tolstoy okuduğuna şahit olup dumura uğramasına neden olur.
her şeyi bildiğimizi sanan bir millet olarak, kitap okunmaması gayet normaldir.
ataerkil bir toplumda kitap okumanın kattığı bir değer yoktur. siz kitap okuyup görüşlerinizi geliştirseniz bile sizi dinleyen yok. ne ailenizi ne okuldaki hocanızı ne de işteki patronunuzu etkileme şansınız var. elbette bu her ev, okul, iş yeri için geçerli değil. fakat sadece kendi dar çevreniz olarak görmeyin türkiye'yi. bütün anadolu'yu düşünün. senin düşüncene hiçbir değer verilmiyor, tepede olan güçlü olan kimse onun emir kulusun. o zaman ben de kitap okumazdım. sadece kendime saklayacaksam bildiklerimi, hiç kimse ile fikir alışverişi yapamayacaksam okumam. bu ataerkil düzeni yıkabilmek gerekiyor önce kitap okumayı motive edebilmek için.
çok üzücü bir durumdur. ayrıca aile etkisi bu konuda çok güçlü. anne-babası kitap okuyan bir çocuk, hayatının diğer safhalarında büyük bir keyifle kitap okurken çoğunlukta olan kitap okumayan ebeveynlerin çocukları için, neredeyse umut yok denebilir.

rusya'dan gelen bir arkadaşım var. rusya ile burası arasında ne farklar var diye sorduğumda ilk bahsettiği şey kitap okuma konusuydu. dedi ki 'ben burada dolmuşlara biniyorum, insanları oturuyor, sağa sola bakıyor. rusyada öyle değildir. dolmuşta insan bir yere oturduğunda hemen kitap açıp okumaya başlar'. bu sözleri duyduktan sonra gerçekten de insana rahatsızlık verici bir zaman dilimi olarak geldi bana bütün boş zamanlar. o zamandan beri yanımda kitap taşımasam dahi telefonuma attığım e-book'ları okuyorum dolmuşlarda, yolculuklarda, parkta otururken vs. inanın benim gibi yay burcu ve müthiş tenbel birisi bile kitap okuyabiliyorsa ve kitaptaki keyfi alabiliyorsa herkes alabilir. lütfen siz de deneyin. okuyun ve çevrenizdekileri de bu konuda ikna edin.
diğer milletlerden daha çok kitap hırsızının olmasıyla arayı kapatır
(bkz: kayıtlarda geçmeyen okuyucu)
türk toplumunda fazla kitap okuyana kaçık, tuhaf, uzak durulması gerekilen gözüyle de bakılır.
diğer milletlerden az kitap okuyup bu kadar çok şey bildiğini zanneden tek millettizdir kanımca.

her konuda kesinlikle söyleyeceğimiz bir şeyler vardır. bunu iddialarla desteklemek veya belgelerle kanıtlamaya gerek de duymayız. her hangi bir yerden duyar gibi olsak üstüne katarak anlatırız zaten. diğer milletlerdeki insanlar sadece bir konuda uzmanken biz her konuda uzmanızdır. buna rağmen hemen her konuda diğer milletlerden gerideyizdir.

hepimiz ekonomi bakanıyız, hepimiz teknik direktörüz, hepimiz bir spor kulübü başkanıyız, hepimiz politikacıyız ve hatta hepimiz ermeniyiz.
bu konuyla ilgili vatandaşlarımızı iki gruba ayırabiliriz:
1-kitap okumayanlar
2-kitap okuyamayanlar
(bkz: malesef ikame katsayısı düşük olan mallar)
bir araştırmanın acı ve üzen sonucudur. türkiye yazarlar birliğine göre (tyb) ülkemizde on bin kişiden üç kişi yılda on ve üzerinde kitap okuyorsa kitap kurdu sayılmaktadır.
akp ile birlikte milletin tercihidir, ya da düpedüz geriliktir.
kitap fiyatlarıyla ilgisi olmayan hadise. kitap okumak insanın kültür seviyesiyle ilgilidir kanımca. kişi yakınlarıyla kitap alışverişi yapabilir, kütüphaneleri kullanabilir.
acı bir gerçektir. gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen yıllık kitap alımı, ortalama 100 abd doları, türkiyede ise bu rakam 10 abd dolarının altındadır. ayrıca her yüz kişiden sadece beşi kitap okumaktadır.
kütüphanelerin, ikinci el kitap satan dükkanların, kitaplarını paylaşan ve bunu sergi haline getiren insanların varlığından bihaber kişiler kitap okumanın ekonomik bir etkinlik olmadığını anlamalıdır.
güncel Önemli Başlıklar