türk eğitim sistemi

öyle birşey olduğundan haberim bile yok.

ülkemizin bir yetenek mezarlığına dönüşmesinin baş müsebbibi sistemdir. bu sistemin okulları ordunun ileri karakollarıdır.

eğitim denmesi bile yanlıştır.

8.sınıftaki sapık koray denen abazan ergenin kızlara yaptıkları aklıma geldikçe öyle düşünüyorum hakkında. bana bile töbee töbee dedirtmiştir bu arkadaşı bu hale getiren eğitim sistemi.

pardon sözde eğitim(!) sistemi.

içinde kılık kıyafet kanunu, soyadı kanunu, saat ve ölçüler kanunu ile şapka kanunu gibi tuhaflıkları taşıyan şeflik uygulamalarını çocuklara devrim diye okutan sistemdir.

kesinlikle daha kuantitatif olmasi gereken sistem. -mis -mus larda dersler anlatiliyor, ne bir data ne bir istatistik...

türk eğitilememe sistemidir.

belli düzene girememiş ve bedava kitap vermekle de giremeyecek olan sistemdir.

"ezberci" olduğu ezberletilmiştir. 100 türk gencine sorun 90'ından fazlası ezberci olduğunu söyler, o şekilde ezberlemişlerdir çünkü...

turkegitimsistemi.exe tanımlanamıyor.

bu dosya bozulmuş, önceki dönemlerde silinmiş veya hiç bulunmamaış olabilir.

insanın içinde ki tüm merakı kıran, tek tip bireyler yetiştirmeye yönelik, ezberci bir sistem.
Daha fazlası için; (#13301683)

özel eğitim kurumlarının varlığını mümkün kılan, deneme yanılma usulü sınav sistemleri icat edip her sene değiştiren ne idüğü belirsiz yapı. Eğer bir milletin bireylerini pasifize etmek istiyorsan önce eğitim kurumlarında başlayacaksın önermesinin nesnesi.

12, 13 ve 14 yaşlarını eğitim sisteminin önemli öğesi olan sınavları geçmek için harcayan kardeşime acımama sebep olan sistemdir. buna eğitim demek de doğru değil çünkü ne yaratıcılığının değeri var ne de yeteneklerinin. yapması gereken üretmek ve kendini geliştirmek değil, neden yaptığını bile bilmeden o sınavlarda arkadaşlarının önüne geçmek. yani sistemin getirdiği.

kanımca ne olursa olsun başarılıdır.

depremi "7,4 yetmedi mi?" ya da "allah onların cezasını verdi" gibi nedenlere bağlayan gerizekalı bir millete %100'e yakın okuma yazma öğretmiş.

nimet cubukcu hanımefendinin gelip içine sıctıktan sonra uzun süre kendine gelemeyecek kurum. öncesinde de bir hüseyin celik faciası yasamıstır.

bugünlerde yapılan çok sayıdaki hata yaklaşık 25-30 yıl sonra meyvelerini verecek ve çok kötü bir nesil yetişecek.
hatta son 1-5 yıllık süreçte yetişmeye başladı bile...şu aralar o nesil 6-10 yaş bandında.
önlemler alınmadığında daha da kötüleşerek devam edecek, maalesef.

bazı özel okullarda, matematik, fen bilgisi, ingilizce, tarih gibi derslerin yazılılarında, eğer öğrenciler düşük not aldıysa, aynı yazılının bir daha tekrarlanması, onda da olmazsa, öğretmene, idare tarafından, sil çocuğun yazdıklarını, sen yaz doğru cevapları, şeklinde dayatmaların geldiği sistemi de içinde barındıran sistemdir. içler acıdır.

4.5 yıl boyunca eskişehir'de kimya bölümü okumuş sonunda kimyager(!) olmuş birinin fabrika laboratuarında %20lik sülfirik asitten %6lık hazırlayamadığı için beni araması(ki kimyager değilim) ve telefonda 15dk izah etmemle zor sonuçlanan süreçten sonra artık kesin olarak eminim.
Türkiye'de eğitim sistemi yoktur!

hükümetin getirdiği sistem dahilinde artık lise dahil öğrenci ne durumda, ne harekette olursa olsun sınıf tekrarı yaptırılması mümkün değil. bunun eğitime getireceği artı sıfırdır. lakin götüreceklerini ele alalım.
öğrencide sınıf tekrarı korkusu olmaması sebebiyle salmış olduğu derslerini iyice önemsemeyecektir. ve zamanla bu durum öğrencide şımarıklığa ve dinleyenlere mani olma gibi vaziyetlere kayacaktır. çünkü başarısızlık korkusu yok ve böyle bir sistemle gelecek nesil daha bir idiyot yetişmekte olacaktır.
tespitlerimde herhangi bir mantık hatası görmemekteyim. herhangi bir şekilde bilgili olmadığım bir konu hakkında ben bunları görebiliyorken eğitim sisteminde ki bu salakça değişimin sebebi niyedir?

bugün ömer dinçer, milli eğitim bakanı düzeyinde tarihi açıklamalar ve (üstü kapalı da olsa) itirAflar yapmıştır:
http://www.haberturk.com/...iyacinindan-cok-mezun-var
bir bakandan bu açıklamalardan sonra açıkçası, ben ufukta bir umut gördüm.

biraz değişecek gibi olan sistem,

bakan'in talep ve istekleri

ilçe milli eğitim müdürleri'ne:

- en güzel oda müdür odası olmasın
- okullar hafta sonu ve akşamları da açık olsun
- okul müdürleri aile birliği işlerine karışmasın.
- her ilçe kendine bir hedef koysun ve hedefe ulaşmak için çalışsın

kaymakam ve belediye başkanları'na:

- ilçelerde kaymakam, belediye başkanını, ilçe müdürünün işbirliği yapmasını arzu ediyorum.
- bütün okullar belediyelerin her türül faaliyetine açık olacak.
- kütüphaneleri ve bilgisayar laboratuvarları birarada olsun. daha geniş daha rahat ortamlar hazırlayın
- okul bahçeleri tamamen beton ve kilit taşı olmasın. toprak ve çim alanlar da bırakın.
- anaokulları için oyun alanları olsun.
- okul bahçelerinde mümkünse açık hava etkinlikleri için anfitiyatro yapın. öğretmenler burada ders versin.
- okulların boş olduğu zamanlarda yerel yönetimlerce okullar kullanılsın sosyal hizmet projeleri burada yapı

- baba beni okula gönder.
+ baba bana niye böyle bir kötülük yaptın.

Bundan 20 sene önce, 'oğlum dayak mı atayım disipline mi vereyim?' temeline oturtulmuş, çoktan seçmeli sistemdir.

yoktur efenim öyle bir sistem.sizi kandırmışlar.
her yıl inatla ekleme çıkarılma yapılan, kökten değişikliğe kadar öğrencilerin ilim irfan aşkını sömüren ve yok eden bir sistemsidir o!

moda gibi düşünülmektedir.

güzel olması dileğiyle bazen değiştirilmek istenmesi ve kabul edilmemesi yada kabul edilmesi sonucunda bunun yürülüğe girilmemesi, yanlışların olduğu bu sistemde kesinlikle düzeltilmesi gerekir.