bugün

türban takmanın belli bir yaş sınırı yoktur. tek sınır kalbinizdeki ve gönlünüzdeki sınırdır.
medeniyeti hayvanlara bakarak özümseyen mal beyanı.
insanların belli bir baskı altındayken hayatlarının geri kalanını etkileyecek bir karar vermeleri elbetteki doğru değildir. dışarıdan bakıldığında bu karar belli bir beyin olgunluğuna gelindikten sonra bunun olması gerektiğini gösteren bir karardır. çünkü, dönüp ülkeye kuş bakışı bakıldığında aslında dıştan muhafakar görünüp içten en uçuk düşünceleri olanları görmek mümkündür. belki aile baskısıdır,belki koca zorlaması ve belki de içindeki günahlardan böyle kurtulabileceğini sanmaktandır.. belki de artık evlenmekten başka bir seçeneği kalmayan çaresiz ve küçük bir kız çocuğudur. peki ya inanıyorsa? gerçekten içsel bütünleşmeyle kapanmışsa? yanlış anlaşılmasın ne dindar kesimin düşüncelerini ne de küçük yaşta kızların kapanmasını savunmaktayım. sadece eğer gerçekten inanarak kapandıysa buna saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. fakat şu da bir gerçektir ki, ömrünü böyle geçirmeye karar vermek, yani kamusal alanda, üniversitede bunun gerektirdiği zorluklara göğüs gerecek olgunluğa erişmek, hangi olaylardan geçilirse geçilsin, belli bir beyin olgunluğu gerektirir.. ve bu da o küçücük ellerle, küçücük sıralarda henüz tüm karnesinin beş olmasından başka bir şey düşünmeyen miniklerden istenemeyecek kadar kritiktir. karar bundan ötürü dosdoğrudur.