bugün

mecazı mürsel (insan ilgisi) kabilinden bir kelime örneği olarak ayeti kerimede geçen "vallahû hayrûl makiriyn" ifadesindeki mekr (tuzak kurma) eylemi, tuzak kuran insanoğluna atıfla yapılmıştır. Buradaki tuzak kumpas tezgah hile desise ve düzenbazlık, adına her ne derseniz deyin esasen yapan insana işaretle ona mahsus bir fiildir. Peki allah tuzak kurar mı? Haşa ve kellâ. Bu, plan yapanların oyununu bozmaktır. Ayetlerde buna işaretle cenabı hakkın tuzakçılara karşı galebesinin iftihar ve övünmesinin bir ifadesidir. Yani allah dosta güven düşmana korku salıyor bir nevi. Peki O halde yüce allah ne demek istiyor? Bakalım detaylı izahına;

--spoiler--
Türkçe’de “tuzak, hîle” olarak tercüme edilen kelimenin Arapça aslı “MKR”dir. “Mekr-i ilahî” kavramı meşhurdur. Konuyu açıklarken -yanlış ifadeden sakınmak için- Kur’an’ın terminolojisini kullanmayı tercih edeceğiz. MEKiR, sözlük anlamı itibariyle bir kimseyi bir hîleyle hedefinden saptırmak demektir.

“MKR” sözcüğünün iki yansıması vardır: Birincisi, övgüye değer olan güzel MEKiR; ikincisi, yergiye değer olan kötü MEKiR.

Güzel olan “Mekir”; güzel bir sonuca ulaşmaya yönelik olarak yapılan MEKiRdir. Mekke’de Hz. Peygamber (a.s.m)’i öldürmeye karar veren kâfirlerin bu kurmak istedikleri tuzaklarını, elçisine haber verip aynı gecede onu Mekke’den hicret etmesini sağlayan Allah, bu olayı -meal olarak- şöyle ifade etmektedir:

“Bir vakit de o kâfirler senin elini kolunu bağlayıp zindana mı atsınlar, yahut öldürsünler mi, yahut seni ülke dışına mı sürsünler diye birtakım tuzaklar planlıyorlardı. Onlar tuzak kuradursunlar, Allah da tuzak kuruyordu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.”(Enfal, 8/30).

işte burada yer alan Allah’ın MEKRi/tuzağı övgüye değer MEKiR için güzel bir misaldir.(R. isfahani, Müfredat, MKR maddesi).

Kötü MEKiR için şu ayeti misal verebiliriz:

“Kendilerini uyaracak bir peygamber geldiği takdirde, milletler içinde, hidâyette en ileri derecede yer alacaklarına dair var güçleri ile yemin ettiler. Ama kendilerine bir peygamber gelip uyarınca bu, onların sadece nefretlerini artırdı. Sebebi ise: dünyada sırf böbürlenip büyüklük taslamak ve bir de kötü bir tuzak kurmak istekleriydi. Halbuki kötü tuzak, sadece hazırlayanın ayağına dolanır, sadece onu perişan eder. Onlar daha öncekilerin uğradıkları fecî âkıbetten başka bir şey mi bekliyorlar? Sen Allah’ın nizamında hiçbir tebdil, hiçbir değişiklik bulamazsın!”(Fatır, 35/42-43).

Semud kavminin, peygamberleri Hz. Salih (as)’i öldürmek için kurdukları tuzak kötü bir tuzak, Allah’ın elçisini kurtarma adına onlara kurduğu tuzak ise güzel bir tuzaktır.(a.g.e.) Aşağıdaki ayette bu iki çeşit tuzağa da yer verilmiştir:

“Allah’a yemin ederek aralarında şöyle anlaştılar: 'Geceleyin ona ve yakınlarına baskın yapıp hepsini öldürür, sonra da sahip çıkan akrabalarına yakınlarının öldürülmesi esnasında orada bulunmadığımızı bildirir ve biz gerçekten doğru söylüyoruz deriz."

"Onlar bir tuzak kurdular, ama tuzaklarına karşı Biz de tuzak kurduk, kendileri farkında olmadan onların tuzaklarını bozduk, onların planlarını altüst ettik.”(Neml, 27/49, 50).

Bu açıklamalardan anlaşılıyor ki, Allah’ın MEKRi/tuzağı daima -bir yönüyle- güzel olan bir taktiktir. insanların kötü tuzaklarını boşa çıkarmak, zalimlerin tuzaklarını başlarına geçirmektir.

işte hakkında velvele koparılan “Allah’ın kurduğu tuzaklar” ın mahiyeti bundan ibarettir.

Şunu da unutmayalım ki, sonsuz ilim ve kudret sahibi olan Allah’ın -bizim bildiğimiz manada- tuzak kurmasına ne ihtiyacı var ne de ona tenezzül eder. Fakat, Kur’an insanlara hitap ettiği için onların anladığı dilden konuşması zorunludur. Sadece o gün değil, bu gün de insanlar arasında sık sık kullanılan sözcüklerden biri “tuzak kurmak, hile yapmak” gibi manaları çağrıştıran kelimelerdir. Kıyamete kadar devam eden Kur’an’ın evrensel mesajında bu sözcüklere yer verilmesi, muhatapları etkilemeye yönelik stratejik bir üsluptur.

https://sorularlaislamiye...i-yapanlara-nasil-cevap-0
--spoiler--
Enfal suresi 30. Ayette geçen sözdür

Meali şöyledir

Esirgeyen ve bağışlayan allah ın adıyla

(Ey Resulüm!) Hatırla o vakti ki; inkârcılar seni tutup bağlamaları (ve hapse atmaları) veya öldürmek (suretiyle Senden kurtulmaları, ya da Seni ülkenden çıkarıp) sürgüne yollamaları için, aleyhinde tuzak kuruyor (ve hesap yapıyorlardı) . Onlar Sana bu hileyi düşünürken, Allah da onlara tuzak kuruyordu. (Sana hicret emri vererek; Medine’ye gitmeni ve islam devletini kurarak geri dönüp Mekke’yi fethetmeni ve müşrik düzenle­rini tepelemeni kolaylaştırıyordu.) Doğrusu Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.
enfal suresi 30. ayettir. allah tuzak kuranların en hayırlısıdır. demektedir.
türkçe tam anlamı ise ülkemiz için hain emeller besleyen iç ve dış düşmanların yaptığı her tuzak boşa çıkacak ve onlar tuzağa bulanıp geberecekler dir.