ingiltere başbakanı gladstone'nin 1880 yılında avam kamarasında yaptığı ve türklere ağır şekilde hakaret ettiği konuşmasının bitiş cümlesi.

--spoiler--
osmanlı türk hükümeti hiçbir hükümetin işlemediği ölçüde suç işlemiş, hiçbir hükümet onun kadar suça batmamıştır. bu yalnız bir müslümanlık sorunu değil müslümanlığın saldırgan bir ırkla birleşmesi sorunudur. türkler avrupa'ya girdikleri ilk günden itibaren insanlığın en insanlık dışı örneğini oluşturmuşlardır. türkler'in kötülüklerini önlemenin tek yolu onları yeryüzünden kazımaktır. türkler kandan başka hiçbirşey bırakmamışlardır.
--spoiler--

benzer cümleleri birinci dünya savaşı'nın hemen ardından bir araya gelen itilaf devletleri'nin liderleri söyleyecek(ek olarak türklerin her şeyi kılıçla hallettiği de yer almıştır) ve atatürk'ten kısa bir süre sonra sert bir cevap alacaklardır.

--spoiler--
çadırdan aşirete, aşiretten devlete, devletten imparatorlağa giden yolda türklerin herşeyi kılıçla hallettiği, kılıç olmasa onların bir hiç olacağı yaklaşımları tarihi görmezden gelmenin naciz bir örneğidir. küçük bir çadırdan büyük bir devlet örgütlenmesi sonucu imparatorluğa geçilmiş üç kıtaya hükmedilmiştir. bir imparatorluğa geçişi siyasi örgütlenmedeki başarıyı gözardı edip salt askeri başarı olarak görmek kesinlikle akla uygun değildir. zira tarih salt kılıçla çadırdan imparatorluğa ulaşan bir yapılanma kaydetmemiştir. türklerin arkalarında bıraktığı kan değil hoşgörü olmuştur. teker teker kaybettiğimiz toprakların ardından bölgede yaşayan etnik ve dini azınlıkların nasıl bir osmanlı hasreti çektiğini herkes görmüştür. bu osmanlı'nın arkada bıraktığı iddia edilenin kimin tarafından arkada bırakıldığını göstermektedir. asıl avrupa devletleri büyük bir hoşgörüyle bünyemizde barındırdığımız azınlıkları bünyelerine katar katmaz insanlık dışı muamelenin ne olduğunu açık bir şekilde göstermiştir. avrupa'ya buradan şöyle sesleniyorum; asıl siz dünyaya intikamın, tecavüzün ve kinin ne olduğunu gösterdiniz. geçtiğiniz yerlerden kan kokusundan başka bir koku gelmemektedir. avrupa arkasında tarih boyunca kandan başka hiçbirşey bırakmamıştır.(atatürk bu konuşmada orta çağ avrupasına sık sık göndermede bulunmuştur)*
--spoiler--
tarihimizi kimden öğreniyoruz, ilginç ve şaşırılacak adamın açıklamaları. eee o zaman bunlar bayrağı bizden mi devraldı?
(bkz: ırakın işgali)
dünyanın dörtte birini işgal etmiş devletin başbakanının götünden uydurduğu söz. afrikada hindistan'da yapılan zulümleri anlatmaya gerek yok herhalde.
amerikan yerlilerini çağdaşlaştıran, refah düzeylerini artıran ve oraya yeni bir dünay inşa eden ingiltere'nin eski bir siyasi otoritesinin veciz bir sözü..
türkleri bırakalım ama ingilizler gerçekten kana bulamazlar ortalığı, kan yoktur onların el attığı yerde. çünkü onlar, işçi değil patrondur, çanakkale'de savaşmaya bile sömürgelerinden asker getirtirler..
(bkz: dinime küfreden müslüman olsa)
avrupada bakire kız bırakmadıklarından sebep söylenmiş söz olsa gerek.
haydi kurtuluş savaşının anti-emperyalist özelliğini ve kimler karşı yapıldığını ''isteyerek'' unutuyorsunuz; çünkü yol açtığı aydınlığı sevmediniz, ama takıntısı olanlara bile (yani kurtuluş savaşı mevzusu yapılmadan) avrupa birliği yolunda kimlere (hangi kuzu kılığındaki kurtlara) taviz vermekte olduğumuz konusunda bir kez daha düşünmeleri gerektiğini hatırlatacağını umduğum tarihi * demeçtir.
katlettiği masum insan sayısı 10 milyonu aşan bir devletin başındaki kişinin söylediği söz. önce kendisine bakmasını tavsiye etmek gerekirdi.
ne bir milletin ne de bir halkın suçu olabilecek, düpedüz iğrenç bir yüzsüzlüğün sonucunda egemen ukalalığıdır. dünya emekçi sınıflarını böylesine sömüren ve kana bulanların utanması olmayacağına göre tepki gösterilmesi garip kaçacaktır. kendi pisliklerinde boğuluyorlar yalnızca ve doğayı sarsacak saatler yaklaştıkça çırpınacaklardır.
dangalak insan evladına* sormazlar mı haçlı seferlerinde akan kan neyin nesi diye

E tabi bir ingiliz başbakanının da türkleri sevmesi beklenmez, normal karşılanmalı...