bugün

TPOA Genel Müdürü Mehmet Uysal, Karadeniz'deki büyük petrol rezervlerine dikkat çekerek, Karadeniz'deki alan tam kapasite ile faaliyet gösterdiğinde Türkiye'nin net petrol ihracatçısı hale geleceğini söyledi.
ingiliz Ekonomi gazetesi Financial Times tarafından yayınlanan açıklamalarında Mehmet Uysal, TPAO'nun iddialı büyüme planlarına ilişkin bilgi verdi. Gazete de, söz konusu planların gerçekleşmesi halinde TPAO'nun "Önemli bir Ortadoğu oyuncusu" haline geleceği yorumunu yaptı.

-TAM ÜRETiM 2015'TEN iTiBAREN-

Türkiye'nin Karadeniz sahillerindeki büyük petrol rezervlerine ilişkin bilgi veren Uysal, "Sismik araştırmalar, 10 milyar varillik rezervlerin olduğunu gösteriyor" dedi. Uysal, "ilk kuyu 2010 yılında açmayı ve 2015 yılından sonra tam üretime ulaşmayı planlıyoruz" dedi.

TPAO'nun Karadeniz'deki de faaliyetlerini, derin suda arama ve kuyu açma faaliyetleri konusunda tecrübeli olan, Brezilya'nın Petrobras şirketi ile işbirliğini de gerçekleştirmeyi planladığını da anlatan Uysal, Petrobras ile Karadeniz ile ilgili beş yıllık bir anlaşmanın bulunduğunu da anlattı. Söz konusu anlaşmanın Türkiye'nin Batı Karadeniz sahillerindeki iki bloku kapsadığı belirtiliyor.
Uysal, "Şimdiye kadar Petrobras, mevcut anlaşma çerçevesinde 400 milyon dolardan fazla bir yatırım yaptı ve anlaşma genişletildiğinde yatırımlarını artırmalarını bekliyoruz" şeklinde konuştu.

-"KARADENiZ'DEKi BULGULAR CHEVRON VE BP iÇiN DARBE"-

Financial Times de, TPAO'nun Karadeniz'deki petrol bulgularının bölgede rezerv olmadığına inanarak, TPAO ile ortak çalışmalarından vazgeçen Chevron ve British Petroleum için "darbe" olduğunu vurguladı.
Karadeniz'deki bulguların Hazar Denizi ve Ortadoğu bölgelerinde Türkiye'ye petrol satanları da etkilemesi beklendiği belirten gazete şunları yazdı:
"Sayın Uysal, yeni petrol alanının, tam kapasite ile çalıştığında, geçen yıl petrol ithalatı 33 milyon tonu bulan Türkiye'yi büyük bir petrol ithalatçısından net ihracatçısına dönüştüreceğini de tahmin etti."

-LiSTE SORUNU AŞILDI-

Financial Times, TPAO'nun geleneksel olarak faaliyetlerinin Türkiye'nin güney ve doğu bölgeleriyle sınırlı kaldığını ancak Türkiye'nin doğusundaki ülkelerde yaşanan sorunlar nedeniyle seçeneklerden yoksun olmadığını diye yazdı.
Buna karşın Irak'a faaliyet göstermeye davet edilen uluslararası şirketler listesinde TPAO'ya yer verilmediğini anımsatan gazete, bunun Türkiye'nin Kuzey Irak'taki operasyonlardan kaynaklandığı sanıldığını da yazdı.
Ancak Mehmet Uysal, bu sorunun aşılacağı inancını dile getirirken "Kısa bir süre önce Bağdat'taydım ve bana listeyi geliştirmeyi planladıkları söylediler" diye konuştu.
Financial Times, TPAO'nun Shell ile olan ortaklığı nedeniyle Irak'ta bir rol oynamasının kesinleştiğini belirtikten sonra TPAO'nun iran'da Güney Pars gaz alanında faaliyet göstermesine olanak veren Türkiye-iran anlaşması ve
TPAO'nun kısa bir süre önce Suriye petrol şirketiyle vardığı mutabakata da dikkat çekti.

-SURiYE'DEKi REZERVLER ÖNEMLi FIRSAT -

TPAO Genel Müdürü de, Suriye'de yeni rezervlerin bulunması konusunda "önemli fırsatlar"ın bulunduğunu belirtirken Venezuella'nın da özel şirketlerden çok ulusal şirketlerle çalışmayı tercih ettiği işaretini verdiğini anımsatarak "Orada bizim için fırsatlar olabilir" dedi.

http://www.haber7.com/hab...-ihrac-edecek-mujdesi.php
oh oh pek guzel. once karadeniz de petrol çikar.
sonra iktidardaki parti dini kullanarak ulkeyi karistirir. (ama burada amerikanin herhangi bir rolu yoktur)
sonra amerika bize demokrasi getirir. irakta oldugu gibi.
zira amerika petrol olan ulkelere demokrasi goturme uzmanidir.
ama ulkede kargasa yaratip varolan demokrasinin askiya alinmasi olayinda hiç bir mudahalesi yoktur.
our boys have done it (bizim çocuklar işi becerdi)
brezilyalılarla yapılan petrol anlaşması geregi karadenizde tespit edilen petrolün çıktıgında gerçekleşecek hadise.

not: kapatma kapatma, neden ve nasıl kapatılmayı haketmişler anladım şimdi.
son çıkan petrol yasasını okumadan yorum yapanlar, olası ihracatın nasıl yapılacağından bihaber oldukları olaydır.

karadeniz'de ortaklaşa petrol aradığımız şirket petrobras, brezilya'nın ulusal petrol şirketidir. aman ulusal demeyelim, "ulusal" kelimesini kullananlar yanıyor bu günlerde. "millî" diyelim biz. yapılan anlaşma şudur ki, sondaj masraflarının tamamı petrobras tarafındanh karşılanıp, çıkan petrol ve doğalgaz %50-%50 paylaşılacak.

diğer yandan tpao genel müdürü demiş ki; "venezuella'nın da özel şirketlerden çok ulusal şirketlerle çalışmayı tercih ettiği işaretini vermektedir, orada bizim için fırsatlar olabilir" kendisine sormak isterim, kendi ülkemizde bile sondaj yapamayan bir kurum -eğer teknolojisi yetiyorsa, yapabiliyorsa benim ülkem için neden %50-%50 anlaşma imzalıyor?- venezuella'da kimlerin taşeronluğunu yapacak veya kimin kazma kürekçiliğini yapacak? ha yok, varsa teknolojimiz, bizim de "millî" şirketimizin yurtdışında iş yapmasından gurur duyarız fakat, teknolojin varken, benim ülkemde shell, bp lehine yaptığın anlaşmalar nedir?

evet türkiye ihracatçı ülke labilir, hatta bugün çıkardığı petrolle bile olabilir! nasıl olabilir peki? yeni petrol yasası, ülkede çıkarılacak petrol ve doğal gazın bir bölümünün ülke ihtiyacını karşılanmasında kullanılacağına ilişkin kuralı içermemektedir. savaş durumunda bile ihtiyacımıza cevap verilmeyebilir. eski yasada karada çıkanın %65'i denizde %55'i millî menfaatler için kullanılması kuralı kaldırılmıştır. yani bugün türkiye'de çıkarılan -bakın çıkardığı demiyorum- petrolün tamamı ihraç edilebilir, biz de işlenmiş olarak dışardan satın alabiliriz, bp ülkemden çıakrdığı petrolden 1 varil bile ülkeme vermeden, başka bir ülkeye satabilir. bu durumda tabiki ihracatçı olursunuz! yine yeni yasa ile işletme ruhsatlarının süresi 30 yıla çıkarılmış 2 defa da 10'ar yıl uzatma hakkı tanınmıştır. acıdır ki, dünya'da böylesine yasalar ırak, suudi arabistan, kuveyt gibi ülkelerde bulunmaktadır. özel firmalara izin veren ülkelerin hiçbirinde bu kadar uzun vadeli ruhsat tahsisi yoktur! ayrıca eski yasada ruhsat alındığı tarihten itibaren 3 yıl içinde sontaj açma zorunluluğu varken, bu yeni yasayla kaldırılmıştır. tpao'nun devlet adına arama yetkisi yapması kaldırılmıştır acıdır ki, dünya'da bunu yapan tek ülke ürkiye. ulusal pardon millî şirketinin elinden yetkisini alan üstelik onu özel şrketlerle aynı statüye koyan, hiçbir ayrıcalık ve petrol sahalarıyla ilgili olarak öncelik tanımayan tek ülke türkiye'dir. eski yasadaki "millî menfaatlerin korunması" hükmü tamamen kaldırılmıştır, petrol çıkaran şirketler en fazla %40 vergi ödeyeceklerdir. ötv, kdv gibi vergilerle birlikte birçok şeyden %40'ın üzerinde vergi alınan vatandaş demek ki, milyar dolarlık şirketlerden daha zengin. tüm kotalar kaldırılarak herhangi büyük bir şirketin ülkemin petrol sahalarında tekel olmasına imkan verilmiştir. tpao'nun tüm ayrıcalıkları kaldırılırken, büyük şirketlerin ülkemin kanını emmesi ilginç olsa gerek.

ayrıca tpao'nun özelleştirilmesi bile düşünülmektedir mevcut iktidar tarafından. petrobras, pdvsa, cnpc dünyada değer kazanırlarken -brezilya, venezuella ve çin'in ulusal şirketleridir, hatta petrobras ülkemde de arama yapmaktadır- bemim ülkem ulusal şirketini exxon mobile, shell, bp, total'den birine vermek için uğraşacak. belli mi olur belki de başka bir ulusal şirket satın alır!

rezervin iç piyasaya verilmeden tamamının yurtdışına satılması imkanı verilmiştir. dolayısı ile ülke elbette ihracatçı olabilir doğal olarak!

brezilya'nın "millî" şirketi petrobras ülkemde petrol çıkarırken bundan mutlu olanlar, sakın ulusal şirketlerimizin büyümesine kulp takmasınlar! sakın ulusal şirketlerimizin özelleşmesini talep etmesinler! eğer bu çelişkiyi yaşıyorlarsa, aynaya bakıp iş birlikçi yüzlerine bakabilirler!