bugün

tedaviyi uzun bir sopayla yapan türbanlı urolog kisidir .
eğer islaminyeti gerçekten anlamış biri ise tıpta günah olmayacağını bildiği için tedaviyi normal yollardan yapacak doktor kişidir. uzun sopayı ne amaçla kullanacağı ise tamamen kendi vicdanına bırakılmıştır.
ayrı başlık açmayayım diye buraya yazıyorum içimde kalırdı yoksa.

testis ultrosunu çektirmem lazımdı, gittim. sıra bekliyorum genç türbanlı sekreter ismimi söyledi girdim içeriye.

girdigim yer 1,5 metre kare ilk siktiri burda demiştim galiba. kediciğimi herkese sergileyecegiz herhalde acaba türbanlı bacım ne yapacak? dışarı çıkar herhalde diye iç geçiriyordum. çıkmadı ve sadece formalite icabı tamamen saydam bir örtü gerdi, doktorun yanına oturdu. neyse deyip geçtim uzandım. çıkardım ne var ne yoksa. bu sırada, havuzdan sonra geçmiştim hastahaneye pantolonum da biraz sıkmış ve biraz da gerginim. üstüne birde soguk bir duş aldım derken, benim malum organım içine kaçmış, bildigin içeriye dogru ilerlemiş. ortalıkla minik bir yavru kedicik var, sadece soguktan büzüşmüş yavru bir kedi..

o yavru kediyi öyle görünce önce biraz utandım. doktor da garip garip bana bakıyordu arada. sonra türbanlı tatlı kıza baktım, doktorun yanındaki masasında oturmuş o da arada bir dönüp bakıyor, bakmamak elinde de değil. oda minicik.. yüzüne tatlı bir tebessüm eşlik ediyor..

doktor döndü, şu jeli iyice yedir dedi. yanımda bir doktor bir türbanlı, büzüşmüş bir yavru kedi; bir elim kafamın altında bir elim testis torbalarımı sıvazlıyor. gözlerim bir doktorda bir ulstron ekranında bir türbanlıda.. gözlerimi kapattım bir ara bulundugum vaziyeti düşündüm ve bastım kahkahayı 10 15 saniye felan kahkaha attım. ardından ikisi de bana garip garip bakıyor, sizce de komik degil mi? dedim. bir halt demediler, türbanlı bacım gülümsedi. doktor işini yaptı, dalşafak ayaga kalktım. doktorun telefonu çaldı, acele bir iş olacakki ben düzelmeden çıktı aceleyle.. elime peçete tutturdu, türbanlı sekreter. bunla silebilirsin dedi. sagol, sonuçları ne zaman alırım? dedim. tabi bunu derken peçeteyle torbalarımı sıvazlıyorum. şuan hazır zaten yarın doktoruna götürmelisin ya da istedigin zaman dedi. peki, teşekkür ediyorum, dedim. fermuarı çektim, çıktım.

sonrasında bu durum çok garip geldi bana. ne bileyim lan hafifçe kirlenmiş gibiyim. tıpta ayıp yok derlerdi de bu kadarını beklemezdim. türbanlı bacının, testis torbalarımı sıvazlarken karşımda dikilecek kadar ayıpsız bir tıp.. sevdim ben bu tıpı.
(bkz: tıpta utanma yok e ama bizde var)

(bkz: cmylmz)
Ultrason gibi tıbbi tetkikler sırasında doktorun yanında ya hasta refakatcisi ya da bir sağlık personeli olmalıdır.
Eğer o kadın sağlık personeli değil sıradan bir sekreterse bu hastayı tacizdir.
Şikayetçi olun.
bir çok türbanlı arkadaşım var. çatır çatır da yapıyorlar muayeneleri. bilim insanlarını bu şekilde ayırmamalısınız. çünkü cidden fark etmiyor yok dindarmış yok ateistmiş. herkese aynı şey öğretiliyor yani.

hatta siz şimdi inanmazsınız beş vakit namaz kılan erkek arkadaşlarımız da gayet başarılı şekilde jinekolojik muayene yapabiliyorlar mesela. ya da smear alabiliyorlar.

saçma ön yargılarınızı hastane kapısında bırakmanızı tavsiye ederim. hemoroid falan olursanız o türbanlı dediğiniz arkadaş rektal tuşe de yapacak çünkü.
arkadaş ne hikaye uydurmuşsun bi kere ultrason odasında kalın perdeler olur sekreter sadece masada oturur seni içeriye almaktan başka bir şey yapmaz. o jeli peceteyi falan doktor verir. sekreter seni görmez doktor ultrason sonucunu ona söyleyip yazdırır. kimsenin sizin kıçınıza başınıza bakmaya meraklı olduğunu da sanmıyorum.
serin hikaye karşim.
güncel Önemli Başlıklar