bugün

çocukluktan kalma aklımdan çıkmayan iki görüntü var. ilki üzerinden araba geçmiş fare ölüsü, iç organlarıyla ve kanla kaplı olması sebebiyle hayatımda gördüğüm en iğrenç şeydi diyebilirim.
bir de, mahallede canımızın sıkıldığı bir gün ne yapalım derken, sivrinin birinin aklına uyup plastik inşaat borularını eriterek karıncaların üzerine damlatmıştık.
15 yaşındayken uludağ sözlükle tanıştım.
Öğretmenlerim anneme hep astrazen çok sessiz bi çocuk ağzını bıçak açmıyor çok içine kapanık derdi.
Nefes almaya bile çekinirdim. Asla muhabbet edemezdim insanlarla hep heyecanlanır korkardım çok içine kapaniktim.
Sınıftan birine aşık olmuştum. Normalde sınıfta herkesin aşık olduğu sarışın zeki kız ve havalı erkek çocuk olur. Is iste ben gittim kimi sevdim.
Ayni binada oturuyorduk.
Bir gün sise çevirmece oynuyorduk o sordu ben cevapladım
-Kimi seviyorsun
+seni (dehşet bi kalp çarpıntısı ve korku)
Sonra bütün mahalleye ve okula astrazen beni seviyormuş ehuehehe diye yaymıştı. O içine kapanık çocuk göz önüne böyle gelince aylarca cehennemi yaşamıştı okula gitmek mahalleyi ve komşuları görmek korkunçtu.
Cok yillar gecti Nasıl kirilmissam halen aşık olmadım. Bir daha sevmedim. Aşk duygusu öldü, yerini korkuya bıraktı sanki o günkü dehşeti bir daha bir daha yasarım korkusu.
anne baba kavgası.