bugün

Türkçe'ye Beyaz Otel adıyla çevrilmiş bir D.M.Thomas romanı. Postmodern romanın en iyi örneklerinden. Bir bölümü upuzun bir şiirden oluşuyor kitabın.
Psikanalizin ve Freud’un sürekli psikolojiyi evrensel görüp dinin ve etnisitenin etkilerinden arınık olmasını eleştiren bir kitap. Thomas Freud’u yahudi olmasına rağmen hiçbir zaman bir yahudi gibi muamele görmediği için bu etkenleri göz ardı etmesinden dolayı eleştirir. Zira o sıralarda Avrupa’da yahudiler sürekli olarak saldırıya uğramaktadır. Beyaz otel aslında bir vajinadır, bir rahimdir, yahudilerdir, acı çeken insanlardır. Lisanın fantezisi olan bu yerde çok fazla metafor vardır. Örneğin oteli sel basması aslında Bab-ı yar’ı sel basması olayına gönderme yapar. Ruslar Bab-ı yar’da öldürülen yahudiler için anıt yapmayı reddetmiş ve bölgeye su doldurmuştur. Onun dışında kitap tarihsel belgelere dayanır ve bir çok kitaptan şiirler, belgeler ve olaylar tabiri caiz ise çalınıp bu eser yaratılmıştır. Lisa aslında Gerçek bir karakterdir ve Jung’a aşık olan daha sonra ise psikanaliz okuyup Freud’un beyond the pleasure principle kitabına ilham olan Sabina Spielrin, Babı yar’da katliam yaşayan yahudilerden biri olan Dina’nın bir olduğu bir karakterdir.

Not : Fazla erotik bir kitaptır. işte bunlar hep seks.
Kitap (bkz: Beyond the pleasure principle) kitabına bir çok atıfta bulunur. örneğin Anna seksten bahsederken o kadar tatlıydı ki çığlık attım der. Bahsettiğim kitapta ise Eros ( aşk, yani survival) ve (bkz: Thanatos) ‘ın bir arada olduğunu işte bu cümle gösteriyor. Freud ekstreme hazzın acıya çok yakın olduğunu iddia ediyor. örneğin çok mutlu olduğumuzda mutluluktan ağlarız.