bugün

şükrü saraçoğlu stadının atmosferinde mükemmel giden bir parça.
soundtrackini dinledikten sonra büyük bir beklenti içine girdiğim filmde hayalkırıklığına uğradım..ya bu ne biçim film diye izlerken sonunda o malum müzik devreye girdi ve film boyunca edinilen kasvetli havayı dağıttı..*
gelmiş geçmiş en güzel ve tekrar tekrar dinlenesi soundtrack ve theme'lere sahip güzel film. şurdan dinlenebilirler:

theme:

(bkz: (vid #26145))

main theme:

(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=5TiDe5C0OFc)
unutulmaz müziğini james horner'ın yaptığı, 90'ların efsane filmlerinden. aynı adı taşıyan bir de çizgi film video kasedi vardı bizim evde o zamanlar.
otuz yedinci kez seyretmiş olsam dâhi son yirmi dakikasını ne zaman izlemeye çalışsam zangır zangır titriyorum, kızıyorum, "helal olsun be!" diyorum.
olur da ilerde bir filmin orijinal dvd sini alırsam kesinlikle bu filmi alırım.
soundtrackinde yer alan the kiss isimli parçayla yaran film.
https://www.youtube.com/watch?v=5VIH0QIrqdE
müzikleri muhteşem olan filmin kendisi ayrı güzel olan bir başyapıt.
Tüm dünya alevler icinde değil mi?
Son on dakikasi tüm filme bedel olan filmdir.

Müziği ise zaten efsanedir.
http://www.youtube.com/watch?v=ygNuRpwZqRU
müziği huzur verir.
soundtracki de kendisi kadar güzel olan roman, film.
http://www.youtube.com/watch?v=ygNuRpwZqRU&feature=related
bir film müziği filmini ancak bu kadar kurtarabilir. mükemmel soundtrack'i sayesinde baştan sona sıkılmadan izleyebilmek mümkündür. heralde adamlar da farkına varmış olacaklar ki müziği filmdeki sahnelere bol bol serpiştirmişler bu da epeyce işe yaramış.
harika bir soundtracka sahip filmdir. dinlerken insanın kalkıp koşası gelir. film müziği kadar güzel olmasa da izlenesidir.
michael mann imzalı 92 yapımı harikulade film. müzikleri trevor jones a aittir. Daniel Day Lewis abim oynar da film kötü olur mu zaten, olmaz. madeleine stowe de şehla gözleri ile arzı endam etmektedi filmde.

--spoiler--
bir sinema filmi değildir bu, neden çünkü sinemada iyiler hep yaşar, ön plandaki karakterler ölmezler. tamam hawkeye, chingachgook ve cora hayatta kalıyorlar ama uncas ölüyor be kardeşim, hemde seyirciyi ağlata ağlata ölüyor. ne kadar yiğit bir karaktermişsin sen be uncas diyor insan izleyince. sonra uncas ın sevdiği ve magua nın eline düşen alice e ne demeli, atladı intihar etti kız ulan. uncas ve alice öldü lan!
filmin son 15 dakikası gerçekten şaheser kardeşlerim, savaş sahnelerinde aksiyonunda değilim işin, ne biliyim o fedakarlık yapılır mı diyor insan uncas a. uncas büyük savaşçı magua nın karşısına çıkıyor alice için, ve ölüyor be. yahu hollywood filmi değil mi bu, kızı kurtarması lazım değil miydi? babasının gözleri önünde ölüyor, sonra da alice intihar ediyor, arkadaki müzik zaten tüylerimizi diken diken etmiş vaziyette, iyiler kazansa olmaz mı idi?
hem cora için kendini feda eden sarı kafalı ingiliz binbaşına ne demeli, film boyunca bir kaypak gibi gözüktü ama adam kız için diri diri yanmaya razı oldu lan, oha!
daha sonra kalan son gerçek mohikan chingachgook ile magua nın dövüşüne ne demeli, chingachgook intikamını aldığında insan ömründe olmadığı kadar rahatlıyor gerçekten. bunu gecenin beşinde attığı "helal olsun ulaann!" naralarından anlayabilirsiniz.
--spoiler--