bugün

benim için önemli bir metafordur. insan yaşamını tespihe benzetirim. doğduğumuz gün o tespih kopar ve taneler süratle sağa sola saçılır. taneler yere düşmeden taneleri havada yakalamaya çalışma sürecini ise yaşam olarak düşünürüm hep. tespih dağılacak, taneler yere düşecektir ve hiçbir şey ilk andaki bütünlüğünde olmayacaktır. her şey eskir yaz geçer ve ömür biter. peki neden bu kadar hırslıyız sorusu aslında cevabını içinde barındıyor. varolan, yok olmayı bilmemektedir ve ondan korkmaktadır. telaşımızın ve hırsla hayata sarılışımızın altında bu yokolma korkusu vardır. ama nafile çoktan dağıldı tesbihin taneleri. ne yapmalıyız sorusunun cevabı olduğunu sanmıyorum. üzerimize düşen kaderimizi yaşamak ve gelenin ne getirdiğini yaşayarak görmek. vanya dayı tiradı gibi uzun uzun acılar çekerek. hayat zor adeta üzerine çikolata sosu dökülmüş koca bir köpek leşini yemektir hayat. milan kundera'nın dediği gibi ''hayat sonsuz bir kaybediştir''.