bugün

kemal kılıçdaroğlu'nun 'gemiyi, hücum botlarımızı vesairemizi gazze'ye götürürse alnından öperim' sözlerine karşılık olarak verilen bir recep tayyip erdoğan beyanı.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25249036/
recep tayyip erdoğan'ın kılıçdaroğlu'na vermiş olduğu tarihi ayar olarak kayıtlara geçmiştir.
son on yılın sözle verilmiş en iyi iç siyaset ayarı. ama sadece söz.
göte dahi sürdürülmeyecek dudaklar için, doğru ve haklı bir söylemdir.
ancak sözlükteki troll'lerin yaratma kapasitesine uygun türden bir "cevaptır".
herhangi bir liselinin aklına gelebilecek ayardır, benim adım murat koyimda turattan pekte bir farkı yoktur benim için. ama gelin görün ki rte vermiştir ayarı o zaman zekicedir, alkışlanasadır şukeladır.
(bkz: değil mi benim ergen gerisi kardeşlerim)
(bkz: ellere var da bize yok mu)
türk siyasetinin dibe vurduğunu gösteren siyasi söylem. mahalle karısı edebiyatı ile rant peşinde koşmak da tam bizim milletimizin haz alacağı türden zaten. ileri zamanlarda mecliste kavga olduğu zaman "çıkışta görüşeceğiz olum senle!" tarzı ve türevi cümleler duymak muhtemel.

not: sanırım başbakan kendisine dokunmanın ibadet olduğuna kendisi de inanmış olmalı ki böyle bir beyanatta bulunmuş. çok ilginç. *
hakli beyanat. ben de olsam, degil alnimi, baska herhangi bir yerimi bile opturmem kendisine.
Rte'yle kılıçdaroğlu'nun ilişkilerinin farklı bir boyuta kaydığını gösteren söz.
höt desen ayar vermeye, iğnelemeye çalışan bir başbakanımız var. bu kadar da hakaret olmaz.
kemal'in acayip bozulduğu söylemdir.
(bkz: önce hijyen)
buna kapak diyenlerin fazlalığına bakılarak uludağ sözlük'ün ne kadar kaliteli bir konuma geldiğini gösteren söylemdir.
ayrıca:
"deniz feneri davası ortada dururken, fakir fukara rızkı yiyenin alnı temiz olmaz." cevabını almıştır.
öyle diyor da tayyip efendi, obama'ya gelince şapur şupur...

kılıçdaroğlu'nun dudakları ne kadar temiz bilinmez ama senin alnının açık olup olmadığını herkes biliyor.
(bkz: birinin alnı birinin dudağı ve vatandaşın ziki)
Türk siyasetinden midemin bulanmasını sağlayan "herşeyin bir tanesidir"
kaddafi den insanlık ödülü alırken öptürmüştü kendisini halbuki .
(bkz: atma recep din kardeşiyiz)
kesin ve net bi cevaptır. kılıçdaroğluna gerekli siyaset dersi verilmiştir. söylenilenin aksine topu taca atmak değil, doksana takmaktır.
saygının yer almadığı, kin ve nefretin ise ön planda olduğu türk siyasetinin içler acısı durumuna örnek olacak bir söylem...
bir dünya liderinin* bir kasaba politikacısına* söylemiş olduğu sözdür.
tayyip bu sözle nasıl bir iğrenç adam olduğunu gösterdi. ulan yarın bir araya geleceksiniz el sıkısacaksınız. utanmayacakmısın bu ettiğin laftan. bir insan bir insana böyle laf söyler mi.
sorulan soruya cevap vermek yerine kaçamak cevap vermektir, siyaset yapmaktır, daha doğru bir ifade ile topu taca atmaktır.
bugün bir köşe yazarının (adını hatırlamıyorum) ti'ye aldığı söylem;

"tertemiz alnımı lekeli dudaklarına sürdürmem" sözünü kim kimin için sarf etmiştir?

A) adnan, ziyagil bihter'e
B) nihal, behlül'e
C) ezel, eyşan'a
D) şevket, ferhunde'ye
E) erdoğan, kılıçdaroğlu'na
"alnım fazla lekeli; zaten öpmenize neden olacak eylemi yapmayacağım da" diye konuşsaydı (malum, ihtimal dışı), dürüst ve nazik biri haline gelecek olan başbakanımızın uyduruk söz manevralarından biri.
çok yorucu bu adam ya. fazla yavan çünkü...