bugün

bir insanı bir insan için terk ediyorsa, terk eden ne güçlüdür, ne de iradeli. sadece kendisini önemseyen bencil bir zavallıdır.
insan terk eder.. sadece eder.. yüreğinden atmaz.. bazen şarkılarda bazende tavanarasına saklanmış bir resimde doğuverir tekrar.. ama rahatlayacaksa terk eden; evet terk ettin. yoksun.yokum.yokuz.
terk edilemenin hezimetini iliklerine kadar yaşamış, yazık insanlar için tü - kaka olabilen fakat değişik sebepler ve etkenlerden ötürü yeri geldiğinde kişinin bencil duygularının itici kuvvettiyle yapması zevk ve haz veren süper sonic eylem.
geçerli sebebi yoksa; cinsel aktivitesini saf kızımızın üzerinde gidermiş kişinin, çizeceği yol.
bana şu şarkıyı anımsattıran söz öbeği

terk etmek ne kadar kolay
sen kolay olanı seçtin
önce benden sonra senden
sonrada aşkımızdan geçtin aşkımızdan
yıkılası demem sana
yıkılmaki ölmeyesin
neler çeker,insan neler neler
bir düşki sende bilesin
her sevgide bin ah ettim
gençliğime eyvah ettim
bilmem ki ne günah ettim
bilemem bilemem gülemem ben yalan dünyada
tanrım sonsuz sevgi versin
kalbin tapar gibi sevsin
dilerim benden fazla sev
sev ki sende gülmeyesin,gülmeyesin
köşe bucak aramayı
bir ümide sarılmayı
öğren aşkla avutulmayı
öğrenki zormuş diyesin
her sevgide bin ah ettim
gençliğime eyvah ettim
bilmem ki ne günah ettim
bilemem bilemem gülemem ben
yalan dünyada......

youtubede bir adam, yavuzdu sanırım ismi ibrahim tatlısesten daha iyi söylüyor. acı çekenler için dinlenilesi arabesk şarkılardandır.
her terkediş; tekrardan varoluştur.
hayatım boyunca ne terkedecek kadar kendimi güçlü hissettim nede terkedilecek kadar değerli hissetmedim,ama şartlar bu iki şıkta birini gerektiriyorsa karşı tarafı kırmadan tekedilebilir yada terkedildiğinde olgunlukla karşılayıp biraz daha büyüyebiliriz...
sgarayı olanı en zor olan eylem biçimidir ki adamı mel mel bağırtır günlerce. Sonu şişkoluk olan acıklı filmde denebilir.
kimse kimseyi ortada bir sebep yokken, geçerli bir gerekçe göstermeden terketmez; arkasında bırakmaz.terketmek sanıldığı gibi kolayı seçmek,kaçıp gitmek de değildir, ne bir zayıflıktır ne de bir bencilliktir,ne bir cezadır ne de bir bedel.ne bir keşkedir ne de bir belki.ilişkiyi yaşayan taraflardan birinin mutsuzluğunu farketmesiyle attığı en cesur adımdır, yolunda gitmiyorsa,bir uçuruma sürükleniyorsa o ilişki, o uçurumdan dönmenin, bitirmenin tam vaktidir.Onsuz yaşamayı göze almanız bakımından alınabilecek en büyük risktir hatta.
giderken bırakılan bir enkaz yıgınını izlemeye mecbur olmak, izlerken en yasak acıları çekmek, sonra enkazdan geriye kalanlar toparlanıp güneye doğru giderken dur diyememek, susmak.

ama yine de kahrolası dik durmak,en yalanından en zorundan.
bazen mecbıriyetten yapılır. yıllanmış ve aslında belki hiç affedilmemesi gereken hatalarla dolu ilişkilerde bir çember çevrilmeye başlanır bir süre sonra, artık ilişkiye dair her çaba çemberin en fazla çapını genişletir; dönülür dolaşılır aynı yere, aynı kavgalara varılır. ama üç ay, ama altı ay sonra yine patlak verir ilişki aynı delikten; bu sefer daha zor yamanır o delik. "ben onu her haliyle seviyorum" lar, "ben onsuz ne yaparım"lar artık kurtarmaz olur. zaten her biri için gecelerce ağlanmıştır, her birinin yası daha önce onlarca kez tutulmuştur. bir ilişki için verebileceğiniz her şeyi verdiğinizden eminseniz artık ve artık sizin de yaralarınız dikiş tutmaz olmuşsa yapılacak şeydir terketmek. geç bile kalınmıştır belki.
bir zamanlar yuva olan eve bakarsınız, anlam veremezsiniz. oradan gidecek olmayı aklınız kabul etmez, her uyuduğunuzda başa sarar, her uyandığınızda sanki yeni anlamışsınız o ilişkinin bittiğini gibi salya sümük ağlarsınız. sürekli uyumak ve uyuşmak istersiniz. bazı durumlarda terk edilmekle arasında hiçbir fark yoktur.
suçlamaların bittiği yerdir artık terk etmek. kimin suçlu olduğunun önemini kaybettiği yerdir. hayatınızda sinirlenince bir kalem dahi fırlatmamış bir insanken odada ne varsa bir kriz halinde hepsini duvarlara çalmaktır; paramparça olmuş eşyaların arasında oturup ağlamaktır.
ne kadar kanlı, ne kadar acı da olsa terketmek, doğumdur. bir süre daha sızlar yırtılan yerleriniz ama yeni hayatınızdır artık kucağınızdaki, ne kadar acırsa acısın rahatlatır...
bazen üzmek...
sevsende sevmesende zordur. saçma sapan tümceler kurarsın. belki yalan bile atarsın. iç acıtır terkedilenin hali. ama olmuyorsa yapacak başka hiç bi şey yoktur. arkanı dönersin ve gidersin...
karşıdaki gerçekten iyi niyetlitse yapılması çok zordur, incitmek istemezsiniz hiç onu. ama hisleriniz tükendiyse de yapacak bir şey yoktur. mesajla, telefonla değil adam gibi konuşarak bitirirsiniz, terk edersiniz. lakin zordur.
"kimdi giden, kimdi kalan
giden mi suçludur her zaman
ne zaman başlar ayrılıklar
dostluklar biter ne zaman

her geçen gün bir parça daha
aldı götürdü bizden
aynı kalmıyordu hiçbir şey
değişiyordu her şey kendiliğinden

artık çözülmüştü ellerimiz
artık bölünmüştü yüreğimiz
birimiz söylemeliydi bunu
ötekini incitmeden

kimdi giden, kimdi kalan
aslında giden değil
kalandır terkeden
giden de bu yüzden gitmiştir zaten"
terkedilenin asla yapamayacağıdır,acısını çok iyi bilir.
genellikle ben seni asla terk etmeyeceğim lafını diyen terk eder. ben seni bırakamam bıdı bıdı diye konuşuyorsa terk edebilir.
terk edilenin yapma ihtimali yüksektir. yaşadım, yaşatacağım misali.

ayrıca terk edilmek daha zordur terk etmeye göre. koyar, koymasını bırak acıtır... çok.
sebebine bağlı olarak "çok zor" veya "çok kolay" bir eylemdir.
cümle içinde kullanırken "terkediyorum", "terkedildim", "terketti" biçimlerinde kullanılması ilginçtir. kendini yazar olarak görenlerden bilhassa rica ediyorum.

(bkz: terk i diyar)
buz gibi bir cümle... *
bazen rahatlık ve huzur verir bazense dünyanın en ağır şeyidir.
bazı ağızlardan çıkınca çok acıtan, soğuk mu soğuk, kırıcı ve de aşalayıcı cümle...*
--spoiler--
Şener Şen ve Müjde Ar ın başrolünde olduğu Arabesk diye bir film var, hemen hemen herkes bilir bu filmi. Orada Şener Şen terkedildiğinde "Terkedildim" diye sayıklayıp dururdu. Hatırlamayanlar için Yutubu var.
Sormuş Aylin Aslım. Kimdi giden kimdi kalan? Aslında giden değil kalandır terkeden. Giden de bu yüzden gitmiştir zaten! Mümkün müdür bu? Kalan terkeden olabilir mi? Belki de terkeden, terkedileni gitmeye zorluyordur ve bu yüzden kalandır giden.

Peki terketmek mi daha kolay yoksa terkedilmek mi? Terkedenin içinde hiçbir şey kalmamışsa kolaydır. Arkasına bile bakmadan terkedebilir. Çünkü bir önemi yoktur artık onun için. Onun kalbine sancılar sokacak bir duygusu kalmamıştır o yüzden terkediyordur. Ama eğer severken terkediyorsa en zoru odur. Sorumluluk duygusu vardır. Bütün bu olanlara sebep olmanın sorumluluğu. Verdi kararın 2 tarafı etkilediği ve 2 tarafa da acı çektirdiği için bir acı.

Terkedilmek de hiç kolay değil. Yaşamayana davulun sesi uzaktan gelir. Önceden terkedilen arkadaşlarıma çok rahat teselliler verirdim. Ama ateş düştüğü yeri yakıyor. O teselliler yalan. Terkedilmek hiç de kolay değil.

ilk başta insan algılayamıyor. Çünkü terkedilmek bir kaç cümle ya da bir kaç adımdan ibaret oluyor. Sanki normal birşey gibi, sanki o sözlerin ve adımların bir anlamı yok gibi. Hala aynı ilişkinin içindeymiş gibi hissediyorsun. Manasız geliyor. Herşey düzelecekmiş, hiçbir şey olmamış gibi devam edeceğini sanıyorsun. Ama sonra Birşey yüzüne çarpıyor. işte o gerçekliğin acı tokadı. Çarpıyor ve farkına varıyorsun, ve işte başlıyor mide sancıları, kalp sıkışmaları. Kabullenemiyor vücut bunu. Çok acı veriyor. içinize sığmayan bir yük, yutkunulamayan bir düğüm oluyor. Terkedilmek, özellikle severken terkedilmek çok acı veriyor. insan mantıklı düşünemiyor. Zamana bırakıyorsun kendini. Zamanın tedavi edip edemeyeceği ise meçhul.

Her yaranın bir izi kalır. Ayrılıklar kalbe direk isabet etmiş birer hançerdir. Tedavi olursa izi kalır. ileride baktıkça hatırlanır. Hiçbir şey unutulmaz. Kalp kabuk bağlar, daha sert ve katı olursunuz kalbinize gelen yaklaşım için. Kalp ürkekleşir. iz ömür boyu taşınır.

Kimse severken terketmek zorunda kalmasın. Kimse severken terkedilmeyi yaşamasın. Aşklar bir ömür boyu mutluca yaşansın. Ayrılıklar uzak dursun.
--spoiler-- *
Bir tarafın ilişkiden artık zevk alamaması sonucu gerçekleştirdiği eylem. Ya da yeni nesil aşkların bir çoğu bu bahaneyle bitiyor. Ne sikim birşeyse artık o heyecanın bitmesi muhabbeti.

Sanki geçen yaz aldığın bir t-shirttü bu yaz giymek istememek gibi. Atarsın bir kenara. Öyle sıkılmışsındır ki görmek bile istemezsin artık. Yeni bir t-shirt istersin. Bu kadar basittir lan işte, bu kadar basit.

işte bu kadar kolaydır terketmek. Döner arkanı gidersin. Geride kalanın neler çektiğini düşünmezsin. Geriye dönüp bakarsan belki içindeki o ufacık merhamet harekete geçer diye korkarsın. Zaten ne ki ? En fazla birkaç hafta. Sonra unutur dersin. Terkedilen de eğer başını öne yaşamaya çalışır işte. Bir sigara yakar ardından. Olur biter.