bugün

gerçekleşmiş komedidir.peki nerde dersiniz?

elbette türkiye'de..

sıra iski müdürünü yüzme federasyonunun başına getirmede merakla bekliyoruz..
tenis turnuvası sonunda ödülleri vermek için sahneye ulaştırma bakanının çıkmasından anlamalıydık bunu aslında.
durmak yok geçirmeye devam siyasetinin son bombasıdır. yakında tenisçilerin etek boylarıyla ilgili düzenlemeler bekliyoruz.
http://www.facebook.com/p...98&type=1&theater
türkiye'de yeni bir skandal olayın yaşandığının göstergesidir. kimdir lan bu ptt genel müdürü? hayatında hiç tenis maçı izledi mi acaba? roger federer'i bile tanımıyordur eminim ya da başka bir tenisçiyi.
pul yalayanların şarapova yalayacağını gösterir.
Muhabir olan Suat Kılıç'ın Spor Bakanı olduğu ülkede, Ptt müdürünün tenis federasyonunun başına getirilmesi yadırganmamalıdır.
--spoiler--
e ne var ki bunda?

--spoiler--

(bkz: spor bakanlığı müsteşarımız tarla bitkileri mezunu)
chp nin başına ssk müdürünün gelmesi gibi bir şey olsa gerek *
benimde tercihim o sporu yapan kişi olsun ama ülkemizde tenisçi sayısı inanılmaz düşük ayrıca bazı arkadaşlar yöneticiliğin bir iş olduğunu uzmanlaşma gerektirdiğini unutmuş olsa gerek, ptt genel müdürlüğü son derece başarılı olmuş bürokratdır. ve o fedarasyonda uzun yıllardır üyedir, pttnin yaşadığı dönüşüme bir bakın, ayrıca tenis sporu ile ilgili olmadığını kimse söyleyemez, galatasaray spor klübünün başında ekonomist var fenerbahçenin başında inşaat mühendisi var, futbol fedarasyonun başında bir sanayici var. bence ak parti ön yargısıyla yaklaşmayın daha derinden inceleyin konuları.
ülkemizde işin ehline verilmediğinin göstergesidir. bunlar gibi binlerce örnek vardır, şaşmamak gerek, burası türkiye ne de olsa.
ülkemin sporunun içler acısı durumunu anlatan tablo. sanırım WTA 2012'de sinan erdem'de yerini almış, hükümet erkanı ve loca gibi yerlerde oturan malum dallamaları saymazsak, herhangi birini tenisimizin başına getirsek daha sağlıklı olurdu.

andy murray'in, federer'in, djokovic'in, serena'nın maçlarını izlerken iç geçirirdim; ulan bizim marsel'imiz niçin dünya sıralamasında zirveyi zorlayamaz ki, neden sırplar bir djokovic çıkarır da 70 milyonluk türkiye'nin bir djokovic'i olmaz şeklinde. bundan sonra bu tür iç geçirmelerin, bir ptt genel müdürünün tenis federasyonu başkanı yapıldığını hatırlayarak, ne kadar mantıksız olduğunu dahi iyi kavratacağım zihnime.
ibb hocasının milli takıma gitmesiyle başlayan sürecin devamıdır..
antep'te imamlık yapan zatın erzincan'a sağlık müdürü olarak atanmasından kötü değil.
federasyon baskaninin gorevinin kurumu yonetmek degilde tenis oynamak oldugunu sanan zihniyetlerin sasirdigi olay.
futbol federasyonunun başındaki kişi futbolcu muydu sorusunu akıllara getirir.
igdaş Genel Müdürü'de Hava Kuvvetleri'ne geçecek desene.
tenis maçında bakanların yuhalanmasının ardından kısa bir süre sonra gerçekleşen olaydır. garip bir tesadüftür. hayat ne garip vapurlar falan var.
anormalleşmiş ülke insanına aşırı normal gelmiş hadise

allah kurtarsın..
Aslında mesele hangi kurumun başına hangi şahsın geçtiğinden ziyade bir kurumun başına atama yaparken neyi baz aldıkları sorusuna verecekleri cevaptır.
olimpiyat komitesi eski başkanına soryorlar ki Juan Antonio Samaranch 90 yaşında iken soruyorlar ; başkanım hangi sporla uğraştınız ?

ben hiç spor yapmadım.
akp iktidarında şaşılmaması gereken, son derece alışıldık bir durumdur. tıpkı hukuk mezunu olmayan anayasa mahkemesi başkanı gibi.
Futbol Federasyonu'nda tüpçü var ama kimsenin umurunda değil , bu hiçbir şey.
ülkenin başına iett şoförü geldi çok mu anormal durum dedirtecek davranış.