bugün

türkiye'nin olimpiyatlarda ve türlü spor organizasyonlarında çuvallamasının baş sebebi olan etkenlerden biridir.

spor bakanlığı müsteşarımız sayın hasan basri hakyemez beyefendi ankara üniversitesi ziraat fakültesi tarla bitkileri bölümü mezunudur.

keza spor bakanımız sayın suat kılıç ise bir avukat ve spikerdir. bakan yardımız yusuf tekin ise kamu yönetimi mezunu olup sporla uzaktan yakından alakası yoktur.

son spor genel müdürümüz olan yunus akgül ise aslında gazeteci ve radyocu. ondan bir evvelki badem bıyıklı ise herkesin malumu mehmet atalay ise türk dili ve edebiyatı mezunu.
halihazırdaki spor genel müdürümüz ise görevi asaleten değil, vekaleten sürdürüyor.

yani olimpiyatlarda sportif başarısızlığımızın cevabını uzakta aramayalım.
bir spor genel müdürümüz bile yok ki...
(bkz: türk sporu nun içler acısı hali)
(bkz: 2020 olimpiyatlarına aday türkiye ve olimpik ruh/#16411911)
atletizm de de boynumuzun bükük kalmasının sebeplerinden biridir.
yazık günah.
devletin sporcuya bakışını gösterir. hepiniz odunsunuz anca size bitki uzmanı yaraşır gibi bir mesaj vermeye çalışmışlar sanırım.
milli eğitim bakanının görevden alınmış bir iktisat mezunu olduğunu bilince, insanın şaşırmayacağı gerçeklerdir.

aslında müsteşarın okuduğu okul ülke yönetimi için birebirdir.

birazda küçük baş hayvancılık eğitimi aldımı bu ot gibi yetişen koyun sürüsünü zapt etmek kolay fakat, yurt dışına çıkınca olmuyor işte. sıçış!
hakan şükürün spor bakanı olmaması kadar saçma bir türkiye gerçeğidir.
türkiye de normal karşılanacak bir durum anayasa başkanı da hukuk mezunu değil herhalde kemal sunalın doktor civanım gibi bir hukuk öğretisi vardır. türkiye de mezun olduğu yere göre iş yapan kaç kişi vardır acaba.
potadan kurban sarkıtıp kesmek garip karşılanmamalıdır. imam böyleyse cemaate ne denir ki.
sonra da özgeçmişinde finans yazıyor satış yazmıyor diye işe almıyorlar. sokarım lan böyle adalete! bu mu lan adalet?!