bugün

bir anda yazarın aklına gelen sorudur. ewet anladık rte yi sevmiyorsunuz peki ya siz kimi seviyorsunuz. rte yi sevmeyenler kimi sevsin öneriniz nedir? diye düşünen yazardır.
diye düşündüğünü sanan düşünme özürlü yazar saçmalığıdır...
önemli olan kimi sevmeniz gerektiği değil,kimi sevmemeniz gerektiğidir.
-ülkede demokrasi varsa istediğimizi destekleriz diye cevap verilesi!!
-tabii yok!!
eleştirmek mi sevmemek mi? ben tayyipi hem sevmiyom hem de eleştiriyorum. muharrem ince gibi osman pamukoğlu gibi "adamları" seviyorum ama yanlışlarını görsem onları da eleştiririm nokta net.
Mhp'yi destekliyorum, gizleyip saklama gereği de duymuyorum.
mesele tayyip (cinim kadar sevmiyorum) i sevip sevmemek değil.

siyaset de birini sevip sevmemek değil. sevip napacam koynuna mı girecem.

ben siyasal islamcıları değil türk milliyetçilerini destekliyor ve seviyorum.

yani mhp.

bugün genel başkan sayın bahçeli olur, yarın bir başkası. yanlışı olursa yanlış deriz. doğru yapması için omuz veririz. ömrümüz geçer gider.
bir tezi eleştirmek illaki bir karşı teze ihtiyaç olduğunum sananlara dert olmuştur.
sadece tayyipi değil yanlış yapan her türkiye cumhuriyeti vatandaşını eleştiriyoruz. taner yıldız gibi üniversite öğrencisine göstermelik de olsa iyi davranan, doğru yapan herkesi de destekliyoruz.sorun sadece tayyip sorunu değil hala idrak edemedikleri durumdur .
herhangi bir insanı cevabı ile çözülebilecek sorundur.

illa isim isteniyorsa yüksel baş diyorum. o kim la demeyin size isim olarak verilebilecek bilgili bir önder.

not: dikkat edin lan tayyip buralarda bir yerde ya da onun.... işte.
aslında rte'den başka lider vardı da oy mu vermedik demeye getirilen, soruya soruyla cevap istenen cümle. acıdır ki bu kişiler rte'nin ısrarla ülkeyi diktatörlük rejimine doğru sürüklediğini görmemektedirler. bir çok şeyi görmemezlikten gelirler, 80 senede yapılamayan cari açık 8 senede yapılmış umurlarında olmazlar, milletin milli sermayesi peşkeş çekilmiş görmezler, partilerinin kongresinde barzani alkışlanmış takmazlar, çünkü efendileri öyle istemişlerdir. beyinleri yıkanmıştır, o olmasa bakkaldan rahatlıkla gidip sigara alamayacağımızı zanneder, o olmasa tüp bulamayız. kral çıplak ey efendiler artık uyanmanın vakti geldi geçiyor.
Kendimizi kandırmayalım. Kimse sevmiyorsa nasıl üç dönem başbakan oluyor? Buradan anlaşılıyor ki, bu sözlük Türkiye tabanını ve gerçeklerini yansıtmıyor.
-eğer yine demokrasi varsa ve de yüzde birin bile oyu geçerliyse bizim çin sevilmeyi hakmeyen kişimsidir tayyo

-ve de biz bu tayyonun yaptıklarını ettiklerini onaylamıyoruz

-onaylamayacağızda.
Bu güne kadar siyaseti eleştirmenin pek de mümkün olmadığı, eleştirenlerin topa tutulduğu bir ülkede elbette ortaya çıkabilecek sorunsaldır. Zira bugün muhalefetin bile gerçek muhalefet yapamadığını düşünürsek, bu sorunu çok da ciddiye almamak gerekir.
vatandaşın böyle bir sorunu yoktur. vatandaşın siyasetçiyi sevmek gibi bir zorunluluğu da yoktur. siyatsetçinin vatandaşa kendini sevdirebilme sorunu vardır. işte milletvekili gerçek kelime anlamıda burada ortaya çıkar. milletin vekili, millet için çalışan vekil, millet için hizmet eden vekil...

milletvekilinin şimdiki anlamı ne? sınırsız dokunulmazlığı olan, mecliste uyuyan, onbinlerce maaş alan, uçsuz bucaksız imkanları olan, kıyak emekliliği garanti, vatandaşa takla attıran adam demek!

işte bu millet bu durumu kanıksadığından dolayı, bazı şeyleri kaçırır olmuş. 550 kelleden illa birisini sevmek zorunda değilsiniz. ama eleştirmek zorundasınız.
çelişki yumağı kemal kılıçdaroğlu.

evet baya baya bu adamı destekleyenler var. bir kere de "iktidar şunu yapacağına bunu yapsın, bizce daha güzel olur" diyerek normal bir eleştiri yaptığını görmedim, duymadım. varsa yoksa bunu niye yaptın, şu yaptığın yanlıştı, akp'ye oy verenler beyinsizdir gibi açıklamalar yapıyor bu arkadaş ve cumhuriyetçi olduğunu da üstüne basarak söylüyor. hem cumhuriyetçi, halkçı, milliyetçi; hem de akp'ye oy verenler beyinsiz?! ikiyüzlülük denir buna. cumhuriyetçilik değil.

bu ülkede kimse eleştiri yapmayı bilmediği için de düzgün bir muhalefet partisi de doğal olarak olamıyor. sözlükte eleştiri yapmayı hakaret etmek olarak, siyasetçilerin gaflarını, dil sürçmelerini kullanmak olarak algılayan ve bilip bilmeden konuşan çok kişi var. neyse ki sözlük halk tabakasını yansıtmıyor. o yüzden buraya bakarak asla umutsuzluğa kapılmıyorum; kimse de kapılmasın.
yanlış anlaşılmış sorudur.

adam, kimi seviyorsunuz, dememiş ki. ya da rteyi niye sevmiyorsunuz. okumadan mı fikrini yazıyor bu kadar insan yoksa okuyor da anlamıyor mu, bilemedim. soru gayet açık. tamam, madem rte bi' bok bilmiyor, o zaman bir bilen gösterin diyor. e tabi ortada herhangi bir alternatif olmayınca, hemen herkes kaçak dövüşmüş. bir mhpli tayfa açıktan dillendirmiş amk. nefret ediyorum ibnelerden, ama okuduğum onca yorumdaki tek dürüst cevap mhpli tayfadan gelmiş. sinir bozucu ama gerçek.

bir ülke yönetimiyse sözkonusu olan, adres belirtmek zorundadır yurttaşlar. "ben onu istemiyorum, götün teki, bilmiyor bidon kafalı" gibi cümleleri kuran, çözümünü de önerecek. oturduğun sandalye iyi veya rahat(veya ikisi birden) değilse, iki seçenek vardır önünde. ya daha iyi/rahat olanı bulur ve onun yerine koyarsın ya da altındakinin üstüne oturmaya devam edersin. öyle sadece sövmeyle olmaz o iş.

ha arada yanlış anlamadıysam, atatürk iması filan olmuş. ya adam öldü sevgili dostlarım. hem de bir hayli zaman önce. ne zaman anlayacaksınız amk.

son olarak, bizim gibi demokrasiyi sindirememiş ülkelerde net bir destek oluşmamalıdır. toplumun her kesimi kendini temsil etmelidir. ve en önemlisi iktidarlar koalisyon hükümetlerine bırakılmamalıdır. bugün en doğru çözüm, mecliste zaten. tek sorun vekil sayısı. akp 280 vekille temsil edilse bugün sorunlar asgari düzeyde olurdu.