bugün

rte'nin aslında ne kadar samimiyetsiz bir şahsiyet olduğu gerçeğini değiştirmeyen ağlama durumudur.

rte'nin bu tür haberlerini insanlar duyunca, okuyunca akıllara direkt olarak "istismar" kavramı geliyor. istismar deyince ise akıllara gelen ilk isim ülke çapında tayyip olmuştur.
her ay ağlayacağı konular önceden bellidir ve kendisi programını aksatmadan uygulamaktadır. öbür ay da ülkücü gençliğe ağlar ne olmuş yani?
ağlamanın samimiyetini ölçememem de,
şafak türküsü gibi az çok 12 eylül'ü, ahmet kaya'yı bilen insanın neredeyse ezbere bildiği bi şiiri, erdoğan -ki yeterince şiir kültürü olan biri- önündeki kağıtlara bakarak okumuştur. danışmanları tarafından hazırlanmış, "oku bunu iyi olur" denmiştir. özünde erdoğan bunları dert edinmiş biri değildir.
armut dibine düşer.
görsel
belli bir kesimin referandumu boykot etmek yerine evet oyu kullanmaları için yaptığı duygu istismarıdır.ilk kez ağlamıyordur, sık sık çeşitli kesimlere hitap etmek için çeşitli şeyleri alet ederek insanlarla oynamaktadır.
samimiyeti göz yaşlarına dökülmüştür. ve bu durumdan bile nemalanmaya çalışan kendi gibi her duygu halini basit ve yapay gören insanların dumanlı beyinlerini sarmış kişilerin yine gam vurması kaldıramaması içler acısı durumdur. samimiyet kavramını hiç kendilerinde bulamadıkları için bir başbakannın duygulanması heleki duygulanacak bir türkü de duygulanmasına inanamamalarını hala anlayamamaktayım.
recep tayyip erdoğan ı pek sevmem ama herşeye de gösteri amaçlı bakmayı artık bırakmalı kemalistler.
o sahte, bu duygu sömürüsü, öteki samimiyetsiz, beriki inandırıcı değil gibisinden laflar da sıktı artık arkadaş sizin gözyaşı döktüğünüzü gören biri varmı ya.
bol keseden atmak dışında bir marifeti olmayan güruhun şafak türküsü nü dinlerken duygulanan insanları anlaması zaten mümkün değil.
fazıl say ı dinlerken mi ağlayacak?
beni hiç mi hiç şaşırtmayan durumdur. aynı şekilde kimsenin inanmayacağı timsah gözyaşlarıdır bunlar efenim. gün geçmiyor ki başbakan ağlayacak bir konu bulamasın.

(bkz: reklam kokan hareketler bunlar mayk)
ikiyüzlülükte nirvanaya ulaşmakdır.

(bkz: filiz ne oldu)