içeride kendisine rakip olabilecek bir siyasi figürün bulunmayışı ve kendisine rakip olduğunu iddia edenlerin, Türkiye'nin kuruluşundan 2000'li yıllara kadar süren Batı merkezli politikayı savunuyor, "Amerika'nın istediği tip politikacı"nın numuneleri oluşu...

Dışarıda ise, dünyanın yaşadığı en buhranlı dönemlerden birinde, yine içeride kendisine rakip olabilecek bir figürün bulunamamasına bağlı olarak Erdoğan'dan başka Türkiye'nin menfaatlerini savunacak lider yokluğu.

Özetle; demokrasi denilen saçma sistem son bulana kadar erdoğan mühimdir, bu sistemin ve oy peşinde günübirlik politikalar güden siyasetçi tipinin neslinin kuruması ise ehemdir.

Elbette tüm bunlar bir daha seçim olursa şartına bağlıdır.