bugün

Yalnızlığın sosyal boyutu...

Üzücü..
Genelde yaptığımdır. 2-3 almancı teyze düşürüyorum torunlarıyla evlenirim diye ama hepsi erkekmiş.
güzel bir kafa dinleme yolu, dingin ve huzurlu. şehir karambole seçilip çıkıp gidilebiliteli, rahat tatildir şöyle yapalım böyle edelim eyleminden uzak ne istersen yapmalık kendinle kalarak. büyük böcek gelirse bozar olayı belki. gene de en güzel iş.
30 yıldır eşimle mutlu bir evliliğimiz var. mutlu olmak, eşimle geçen 30 yılda aşkı sevgiyi özlemi hiç kaybetmedim. işim gereği eşimden evimden uzak kalıyorum ve extra olarak tatillere de eşim olmadan gidiyorum, tatil zevklerimiz ne bileyim kar veya dağ pilaj ya da köy soğuk-sıcak iklim coğrafya bölge zevklerimiz uymuyor, ayrı tatil yapıyoruz.
evet, düşününce bu ayrılıklar eşimle daha az zaman geçirmeme neden olmasıyla içimde özlem aşk sevginin devamlı aynı kalmasına, yaşanan açlığın yok olmamasına neden oluyor. sizler de öyle yapın, kendinize köle cariye hizmetçi değil bir arkadaş eş yoldaş alıp hayatınızı paylaşıyorsunuz.

edibüdü: 1990'lı yılların başında o zamanlar yabancıların mülk edinme işletme hakları bu kadar gelişmemişti. bodrum da bir tatil köyünün sözde müdürlüğünü-işletmesini yapan ama kendisi mal sahibi olarak görükmeyen bir ingiliz işletmecinin başarılı bir parti organizasyon sonrası sabah gün doğuşunu sahilde izlerken personelle yorgunluk içkilerini içerken yaptığı sohbette söylediği sözler.
unutmadan; orada hem part-time çalışıyor hem tatili bedavaya getiriyor hem para kazanıyordum. çok mütevazi biriydi. bar-disco personelini sahile toplamış 3-5 şişe cordon rouge şampanya açmış bizzat kendisi servis etmişti.