bugün

tanrıyı mahkemeye veren muhterem.

--spoiler--
eyalet senatörü ernie chambers, douglas bölge mahkemesi'nde açtığı davada, “davalıdan, zararlı faaliyetler ve terör tehditlerine bir son vermesinin istenmesini” talep etti. halkın oylarıyla seçildiğini hatırlatan chambers, davalının, doğrudan veya dolaylı olarak, seller, depremler, kasırgalar, hortumlar ve salgın hastalıklara yol açtığını da kaydetti.

ernie chambers, davayı, “anlamsız ve saçma” davalar açılmamasını amaçlayan yasal girişimlere karşı açtığını kaydetti. chambers, ''anayasa, mahkemelerin kapıları açık olmalıdır diyor. Davaları engelleyemezsiniz. isteyen istediği kişiyi dava edebilir. tanrı dahil” dedi.

eyalet senatörü ernie chambers, davalının heryerde ve douglas bölgesi'nde var olduğunu belirtti.
--spoiler--
Nedendir bilmem ama al capone u getirir aklima.

cocukken akşamları yatmadan önce, tanrıya bana bisiklet vermesi için dua ederdim. Bir gün tanrının çalışma prensibinin bu olmadığını anladım.

Ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce tanrıya günahlarımı affetmesi için dua ettim.

Al capone...
tanrı için savunması kolay olacak bir mahkeme. zira indirdiği kitaplarda emir ve yasakları, insanların kendilerini nasıl koruyacaklarını bildirdiği, doğruluktan ayrılmamayı ve doğaya zarar vermemeyi, ekolojik dengeyi gözetmeyi ve korumayı emretmiş bizlere ve tutasınız diye bolca öğüt vermiş. biz insanlar ne yapmışız; çevreyi kirletip ormanları yok etmişiz. ağaçları kesip yerine ağaç dikmeyip çöl ortamı oluşturmuşuz. binaları gerektiği gibi uygun yerlere yapmayıp dere yataklarına oturtmuşuz. depreme dayanıklı ev yapmayıp demirden çalmışız. salgın hastalıkların oluşmasını engelleyen hayvanların yenmesinin haram olduğunu söylediği halde, her türlüsünü ya öldürmüşüz (safari) ya da yiyecek olarak avlamışız. ve daha birçok. evet.
tipiyle sınanan adamdır. (bkz: Allah a dava aç kazanırsın)
"eyalet senatörü ernie chambers, davalının heryerde ve douglas bölgesi'nde var olduğunu belirtti." ifadesiyle koparan haber.
görsel
hakim ve savcının çarpılmasına sebep olması muhtemel adamdır. ben gidiyorum bari yalnız gitmeyeyim mi diyor nedir.
böyle bir film hatırlıyorum. Balıkçı bir adam vardı teknesine yıldırım düşüyordu sigorta şirketi de ''yıldırım düşmesi tanrının işi olduğundan zararınızı karşılayamayacağız.'' diyordu. Adam da tanrıya dava açıyordu hahahaha filmin adını hatırlayan varsa söylerse güzel olur.
çarpılır bu ibne, dediydi dersiniz!
adam senatörmüş.
oh my god adlı hint filmidir.
Tanrıdan şikayetçi olmak bu işin kolaycılığı.

Neden eksik önlemler ve ihmaller nedeniyle belediye/lerden şikayetçi olmayı denememiş?
Bizde olsa, davacının kayınçosu mahkeme çıkışı tanrıyı bıçaklamaya kalkar.

Neyse ki bu kadar fantastik bir dünya olamadık daha.
takdir ettiğim davranış.

elinin ayarı olmayan melek mikail, olmadık yerlere yıldırım atıyor.
yıkımlara ve ölümlere ve sakatlıklara yol açıyor. ekonomik kayıplar ise cabası.

not: sadece her camiye takılan yıldırım savuşturucu pratönerlerin ekonomimize getirdiği yükü bir düşünün.
tanrının avukatlıgını kimin üstlendiğini merak ettiğim davadır.
tebligat derdi olmayan adamdır.
görsel