bugün

insanların paniklediği karardır. zira, demokrasi deyince elleri ayakları biribirine dolaşıyor, saldırganlaşıyorlar.
çünkü oyları az. ama demokrasi işte böyle bir bok. çoğunluğun götünü yalar.
insanların yazdığı kanunlarla adalet mümkün değildir!
referandum gezi nin kazanımıdır şeklinde açıklanan olay.

şimdi gerçeğe dönelim;

bir insana, bir olayı, kabul ettirmenin yolu yönettiğiniz bir diyalogtan geçer. nokta !

ötesi şu;
boşuna direndiniz, ben isteğimi yapacağım. çünkü koskoca istanbul benim elimde.
günlerdir sokaklarda "demohrasiğğğğ, özgüllükkkk, hiaaaa amcııhhh" diye bağıranların birden "yahu ne referandumu yahu? yahu olur mu yahu? yahu ne gerek var yahu?" şeklinde tatava yapmaya itmiştir. demokrasiyse dibine kadar demokrasi, alın bakalım.
Normalde mahkeme kararı ile durdurulmamış olsaydı ve medyada gerçekleri gizlemeden doğru düzgün işini yapsaydı, referandum yapılmasını anlşayışla karşılayabilirdim. Fakat şu anda halkın büyük bir kısmı olan bitenden habersiz, ya da yandaş medya yüzünden gerçekleri öğrenememiş. Bu yüzden bir oylama yapılması son derece mantıksız olur şu an ki koşullarda.

Not: Direnişin hala sadece ağaçlar için yapıldığını sanan sığır, bu direniş baskıcı yönetime ve polis şiddetine karşı yapılıyor.
sonuç kesinlikle "hayır" çıkacak ve gezi parkı yıkılmayacak.

ama bu kalabalığın amacı gezi parkı değil ki. amaçları ülke içerisinnde kargaşa çıkarmak. bu sorun biter, sonrasında köprü için aynı şeyi yaparlar, müze için aynı şeyi yaparlar, cami için aynı şeyi yaparlar...

sonu gelmez. referandum yapıp da kağıt israfı yapılmamalı.
Ne olacağı belli olmayan referandumdur. Eğer ilk günler yapılsaydı kesinlikle gezi parkı olarak kalsın oyu çoğunluktaydı. Ama artık halk ta bunaldı.
Böyle bişey yasal değil http://www.turkhukukkurum...inkamu/20130613_Basin.pdf
Otobüs rengi seçer gibi internet üzerinden olursa çok anlamlı olacak oylamadır.
mis gibi avm yapılması için yıkın oyun verebileceğim referandum.
bu kadar demokrasi vurgusu yaparsınız da işi yine en sığ demokrasi algısı olan sandıkla çözmeye çalışırsınız. ee geriye kalan %50 ne olacak peki?
uygun bir karardır. gerçekten halkın ne istediğini gösteren bir çalışma olacaktır.
bence yanlış karardır.

en baştan beri zaten akp hükümeti taksim gezi parkı için referandum yapılmasını istemektedir.

neden mi? cevabı gördüğüm, okuduğum, bizzat yaşadığım olaylar sonucunda bence böyledir.

ilk önce olayı çevik kuvvetle çözmeye çalıştılar. bir avuç çapulcu diye düşündüler ve halka böyle gösterilmeye çalışıldı. ama olmadı tabii. senmisin halka saldıran diye insanlar daha fazla sahip çıktı olaya. tüm türkiye'ye yayıldı eylemler.

sayın başbakan yurtdışı gezisine çıktı tabii. biraz kafa dinlemek biraz da ordakilere danışmak için. başbakan 'ben gelene kadar bu olay çözülür diye düşündü'. ama olmadı. geldiğinde hala sinirliydi. çünkü otoritesini sarsan 18 ile 25 yaş arasında sokaklarda sabaha kadar çatışan çocuklar vardı. bu çocuklar koca başbakanın otorotesini sarsamazdı. çünkü bugüne kadar hiç böyle bir şeyle karşılaşmamıştı. gelir gelmez o meşhur otobüs üzerindeki konuşmayı yaptı. yine % 50 yi sahiplendi. bu % 50 çok önemli bi konu millet çünkü olası bir referandumda elinde % 50 lik kesim var. ki bu kesime başbakan erdoğan emretsin, 3 gün uyumazlar oy vermek için.

sonra bakıldı ki bu gençlerin anlayacağı yok, başbakanın tabiriyle 'onların anlayacağı dilden' konuşulmalıydı. valiye, emniyet müdürüne emir verildi. 'bu iş 24 saat içinde bitsin' ellerinde ne varsa saldırdılar. bu grupları eskitebildikleri kadar eskittiler. ve kendi % 50 sine ve bu olaylara katılmayan çekimser insanlara mesaj verildi. 'bakın biz hala çok güçlüyüz bu olaylara katılanlar bir avuç kendini bilmez insan' denmek istedi.

bunlar zaten olası bir referandumun ön hazırlıklarıydı. olaylar halka şöyle gösterildi. taksimde eylem yapanlar kamu malına zarar veren teröristler. ki bunlar polisin eylemciler arasına soktuğu provokatörlerdir. bu yüzden en başında beri ayrımcılık yapıldı. benim % 50'm denildi, benim polisim denildi. evinden çıkmayan ve akp'li olmayan çekimser insanlara taksim eylemleri böyle gösterildi. haa tabii penguen belgeseli gösteren medya da buna çanak tuttu.

peki akp neden chp'yi (chpli değilim), faiz lobisini bilmemneyi hedef aldı. çünkü bir şeyi mutlaka hedef almalıydı. kendi % 50 sine bizim karşımızda halk var diyemezdi. chp dedi tutmadı, borsa bu eylemler tüzünden düşüyo dedi tutmadı. çünkü borsadaki düşüşü, merkez bankası başkanı giresun ticaret odasında yaptığı açıklamada avrupadaki ve dünyadaki piyasalardaki dalgalanmaya bağladı (kaynak: 13.06.2013 radikal gazetesi- sayfa 17). ee bu da tutmayınca yahudilere yüklendi. dış mihraklar dedi. dedi de dedi işte arkadaşlar.

en başta da dediğim gibi ellerinde % 50 var. üç beş puan da çekimser insanlardan çekseler bu referandumu kazanırlar. tabii şehir dışından şimdi harıl harıl insan taşıyolardır. ülkemize suriyeden kaçan insanlara da eminim ki oy kullandırılacak. ve kimse ne olduğunu anlamadan akp bu referandumu kazanacaktır. ve halka 'biz demokratik bir partiyiz, bakın bunu bile halka sorduk' mesajı verilecektir.

peki bu kadar çatışma neden oldu. bu kadar olay neden çıktı. ee arkadaşlar başbakanın otoritesini sarsmanın bir bedeli var.

akp hükümeti ve akp lilerin 1968 yılında fransada gerçekleşen olayları incelemesinde fayda var. türkiyeyle çok paralellik göstermektedir. durun gençler ona da kaynak göstereyim. hatta size şöyle bi kıyak yapayım da fazla paranız gitmesin. bir taşla iki kuş avlayın. yukarda 13.06.2013 radikal gazetesini kaynak gösterdim ya. hah işte o gazetenin 16. sayfasında moleküler devrim diye bi başlık var. orda özeti vardır fransadaki olayların. sonra 5 tane kitap okuyup necati şaşmaz gibi saçmalamayın! 16. ve 17. sayfalar. bunu da anlamazsanız gidin biraz portakal gazı yiyin, zihniniz açılsın.

edit: biraz önce de başbakan bu olayların arkasında terör örgütleri var dedi. neden? çünkü terör türkiyenin yumuşak karnıdır. terör deyince herkes desteğini çeker taksim gezi parkından. valla bu başbakanın danışmanları var yaa, mükemmel zeki adamlar. ben de açıklayayım o zaman. taksim gezi parkı olaylarının arkasında iran, abd, ingiltere kralı, rahmetli başkan kennedy, backenbauer, kaleci mayer,taçsız kral pele ve nadia komanaçi var...!!!

unutmayın. oyu kimin verdiği değil kimin saydığı önemlidir!
saçmalığın daniskasıdır.

bu halka kulağını tıkayıp, şaibeli sayım sonucu stediğin sonucu almak için demokrasi oyunu oynamaktır.

buna denecek tek bir şey vardır. o da fuck the system amk.
sonuç itibari ile;
taksim direnişinde olanlara üzülüp, artık bitsin diyenlerin hayır!
taksim direnişinde direnen insanların ve ailelerinin hayır!
taksim direnişinde ''yeter artık'' diyen polislerin hayır!
köprü ismi yüzünden tayyip'e gıcık olan alevilerin hayır!
çapulcu lafına içerleyen halkın hayır!
tencere tava çalanların ''tencere tava hepsi aynı hava'' lafına karşın hayır!

diyeceği;

ancak bitemesin,
durmak yok koymaya devam,
padişahım çok yaşa!
evde zor dururken, hav hav!
makarna alıp, meeee! meeee!

diyenlerin ise evet diyeceği referandumdur.

sonuç itibari ile herkesin bunun başbakan seçimi değil, geleceğimizin ve özgürlüğümüzün dönüm noktası olacağını bilmesi gerekir.
yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle, oyundan başka bir şey olmayan hede.

yemezler cnm.
bir takım tipleri tiril tiril titreten ihtimal. hani özgürlüktü sizin dediniz, halkın seçimine karşı olmak mı özgürlük oldu?