bugün

çok garip insanlar tanıdım şu hayatta; hakikaten bak. böyle gerçekten değer verilebilecek insanlar oldu, siklememem gereken insanlar oldu, hayata karşı bakışımı değiştirecek insanlar oldu ama çok garipleri de oldu.

yani ilginizi çekecek bir konudan örnek vererek gitmek istiyorum, ben hayatımda mastürbasyon yapmadım diyen hatunla ilk görüştüğüm gün deli gibi seviştiğimi biliyorum fakat kaşarın önde gideninin öpüşmekten tırstığını da gördüm.

bu tiplerden sözlükte epeyce mevcut. ego tatmini yaşıyan hatunlar mı dersin, normal hayatta bir baltaya sap olamamış, özgüveni 0, ergenlikten kurtulamamış erkekler mi dersin.. hepsi var bu ortamda.

ama asıl kızdığım nokta şu: insan etrafındakilere kendini çok farklı bir şekilde yansıtabilir. yapmacık davranışlarla olsun, anlık tesadüflerle olsun, yapılamayacak şey değil. fakat şunu unutuyorlar. ne olursa olsun, kimle olursan ol, ne yaparsan yap hayatta yalnızsındır. hiçbirşeye karşı sorumluluğun olmasa bile,kendine karşı sorumluluğu olur insanın. bu sorumluluğun getirdiği davranışlar olur, düşünceler olur. kendini başka bir şekilde kendine kabul ettiremezsin amına koyim. yok böyle birşey. dünyadaki herkesi kandırırsın ama kendini kandıramazsın. nasıl becereceksin ki? değer veriyor gibi gözükürsün insanlara, çok basittir aslında. ama aslında vermiyorsundur. insanlar o kadar aç ki sevgiye, bir telefon etmeniz kimi zaman ona değer verdiğinizi düşündürür. 3 dakikalık bir olay. ararsın, konuşursun ve biter. fakat içten içe bilirsin. sikinde değildir bu olay. istediğinden değil, öyle gözükmek için aradığının farkındasındır. ama kendine bunu, ben karşımdakini önemsiyorum diye benimsetemezsin. böyle şeyler yapmaya çalışırsan hayatta bir boka yaramayan, sike sürülecek kadar aklı olmayan sığırlarla aynı sınıfta olursun. ilerleyemezsin!!

önce kendine benimseteceksin, önemsemiyorsan önemsemiyorsun aküğ çok mu zor bunu kendine anlatmak? ne diye kendini kandırıyorsun?

sizin hayatta en önem verdiğiniz şey ne bilmiyorum fakat benim en temel amacım mutlu olmak. mutlu olmanın yolu da dürüstlükten geçer, dürüst olduğun sürece, karşındaki bireye herhangi bir konuda birşey açıklama sorumluluğu hissetmezsin. hissetmek zorunda değilsin ki?

eğer kendini hissetmek zorunda hissedersen, bir gün gelir ve o seni rahat hissettirecek yalandan hayatının arasında ufacık bir doğruyu bile görecek cesareti bulamazsın kendinde. o doğruyu görürsün ama isteyemezsin. senin değildir çünkü o. asla da olmayacaktır..