bugün

yüksek söylersen düşük söylicek rezil olacan düşük söyleyip yüksek alırsan hocanın içine bir kurt düşürecen mantığıyla ''ne verirseniz hocam'' şeklinde cavap verilebilir.
nefret edilesidir.
bhyal öğretmenlerinden fizik öğretmeni ali keşçi' yle öğrenciler arasında yaşanan sıkça duyulan diyalogtur.

öğrenci 10 sorunun tamamına cevap vermiştir. sonuçlar diğer öğrencilerle karşılaştırılır. 7-8 sorusu tamdır. diğerlerinden de 5 er puan gelse rahat 90-95 arası bi not alacaktır. sınav sonuçlarının açıklanacağı ders gelir çatar ve şu diyalog yaşanmaya başlar;

- len oğlum gaç bekliyorsun sınavdan ?
- hocam 70-75 bekliyorum. ( öğrenci 90-95 demeye korktuğu için böyle der )
- len oğlum zaten 4 soru cevaplamışsın. 30 !

sınav kağıdına bakılır ve 7-8 sorusu tamdır öğrencinin.
yüksek söyleyeni rezil eden,düşük söyleyen öğrencinin bu puanı hakkıyla almadığını tüm sınıfa göstermeye çalışan kişidir.
bazılarında saplantı halini aldığı da söylenir.
'beklediğimi vermeyeceksen ne diye soruyorsun lan!' denilesi kişidir
+kaç bekliyorsun selim?
-hocam büyük hissediyorum.
+ne büyüğü oğlum?
-geçen sefer küçük açmıştınız. hatta siz hep küçük açıyorsunuz.
-hocam okumasanaz mı acaba olmazsa siz durun tülay hocanınkini okutalım.
+saçmalama oğlum kaç bekliyorsun söylesene.
-yok yok vazgeçtim yokum diyorum.
+lan oğlum otur yerine şaklabanlık yapma 27 aldın.
-tüh yaa hamdi bey ne diycek acaba şimdi.
kaç bekliyorsun diye soran elektrik sayaç memurun vardı bir de.
- kaç bekliyosun muhittin.
+ size ne kadar lazım dı hocam.
- çık lan dışarı.
dalga geçmeye kararlı olan hocadır. işkence etmeyi çok sever.
-kaç bekliyorsun 23452 numaralı mehmet hede hödö
+ 5-10 ne verirseniz hocam.
-1 *
+ ıahah sağolun hocam ortalamaya katma çabalarınız için.
*
her duyduğumda " kaç, ne bekliyorsun ? " şeklinde algıladığım sorudur.
aldigi cevap sonrasi erol tas kahkahasi atarak o kara haberi veren hocadir.
heyecanla bekleyen öğrencinin kalp krizine bir adım daha yaklaşmasına neden olan hocadır.
lisedeyken bizim arkadaşın uğradığı dumurla bizi koparan dialogun tarafı.

hoca:Oğlum sınavdan kaç bekliyorsun?
arkadaş:Hocam 55-60
hoca: Otur oğlum 17.
biz:hahahahahahahaha
bir sürpriz yapması muhtemel olan hocadır. bu tarz hocalara karşı 50-60 arası bir not söylenmelidir ki ne şiş yansın ne kebap.
soyu tükenesice, hayatımı yiyen hoca türüdür.
beklenen not gelirse
hocanın sorusu kutsaldır.
Küçük hissediyorum.
(bkz: Bir var mısın yok musun klasiği)
+ kaç bekliyorsun canım evladım.
- valla hocam kurtarmam için 108 almam lazim hali hazirda öyle bir not olmadığı için fark etmiyor.
+ demek 108 alıcaksın sen ha, senin gibi tembel, arkadaşlarını kopya için zorlayan, ders dinlemeyen bir adam 108 alacak ha ben buna gülerim.
- hocam aşağılamanız bittiyse oturabilir miyim?
+ bak birde gururu varmış arkadaşınızın.
- hocam kaç aldığımı öğrenebilir miyim ?
+ 100 aldın ama nasıl aldığını söyleyeceksin!!!
- hıh bak ne kadar kolaymış söylemek dimi.
+ çık ulan dışarı!!!
öğretmen olursam bende kullanıcam bu cümleyi, havalı bir şey aslında, bu cümle birazda otorite içeriyor, çünkü hoca eğer herhangi bir şey söylemez iseniz sizi tehdit içeren cümleler ile uyarmaktadır, okumam, yok söylemicem gibi, o yüzden otoriteye saygıdan dolayı (bkz: küsuratlı sayı verince inandırıcı olmak)
öğrencinin ağzından "eeee", "üüü" ünlülerini çıkartırken, kafasından "ne desem acala lan? mütavizi mi olam yoksa piçlik yapıp 100 ya da 0 bekliom falan mı desem? gibi daha bir çok sorulara yönelten hocadır. hoca bu işi yüzünde büyük bir sırıtma ile yaparken zevk alır. bu zevkin nedeni öğrenciyi afallatmış olmasıdır.
öğrenci (bkz: aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık) kıvamına gelmiştir.
yapılan araştırmalara göre, öğrencilerin %83' ü beklediği notun 20 aşağısını söyler lakin ağzından çıkan rakamın en fazla 10 not üstünü alır. diğer %17 ise söylediği not 70 olup 100 alan ineklerdir.
öğrenciyi rezil etme amacı güden, kendini beğenmiş, sefilin tekidir. neden böyle bir girişimde bulunduğu hala çözülememiştir. tüm öğretmenlerde görülen, hatta öğretmen sendromu olarak tıp literatürüne geçmesi gereken ciddi bir rahatsızlıktır.
lise hayatımın son 3 yılında dönemimizn başına geçen, kendisini dünyayı kurtarabilecek 5 fizikçiden biri olarak gören değerli hocamız Niyazi Tuncerin (bkz: niyazi tuncer) her sınav sonrasında bizi strese sokmak için kullandığı kelimeler topluluğu.
lisede yaşanmış bir olay:

++evet evladım kaç bekliyorsun?
- bilmiyorum hocam.
++50
- nasıl olur ya!!! (bağırarak)
++nilgün sen kaç bekliyorsun?
- 90
++95 aferin sana
+ hocam nasıl olur nilgün'le beraber yapmıştık, kağıdıma bakacağım.

hocanın yanına gidilir, kağıda bakılır, kağıtta 95 yazmaktadır. hoca tebessüm ederek:

++ seni bir daha sınav yapacağım. sözlünde sıfır!
+(çaresizlik)

(bkz: ben değil bir arkadaş)

bu arada tekrar yapılan sınavda alınan not 30 olmuştur.
http://galeri.uludagsozluk.com/r/198922/
bununla ilgili bir lise anım vardır ki:

bir geometri yazılısı öncesi.. tabii ki fatalerror yine bir kelime bile çalışmadan okula gelmiş durumdadır..

sınavdan önceki ders kafasında ampul yanar ve birşeyler yapması gerektiğini düşünür..
çünkü bu sınavı geçmesi gerekmektedir..

fatalerror aslında sayısal yönden diğer eşit ağırlıkçı lara göre ( evet eşit ağırlıkçıydım ) daha üstündür.. yani sayısal zeka bir nebze daha fazladır..

hemen sadece formüllerin olduğu bir kağıt hazırlar fatalerror..
yazarkende sürekli tekrar ettiği için büyük ihtimalle gerek kalmayacaktır bu kopya ya ama olsundur..

sınava girilir.. sınavdan önceki fatalerrordan eser kalmamıştır.. başlar ilk sorudan cevaplamaya... sınav çok güzel gitmiştir.. taa ki o ana kadar...
yan sıradaki arkadaşı fatal dan kopya ister..
bir kağıt atar fatalerror a..
kağıdın içinde '' 6 ? '' yazmaktadır..

fatal hemen formülü yazar birazda devamı getirir.. ve bu kadar yeter der..
silgisi yan sıradadır..
onu almak için ayağa kalkar ve silgiyi alıp kağıdı verecektir..
ama çok heyecanlandığı için kağıdı resmen arkadaşının kafasına çalar...
hoca görür bunu.. hemen fatalın kağıdını alır, kopyayı alır.. ve üstüne mavi kalemle '' kopye '' yazar..

sınavdan sonraki hafta yine geometri dersi..
hoca sonuçları sınıf listesine göre açıklamaktadır..
fatalerror 3. sıradadır..

önceden düşününen fatalerror ( ki bu nadiren olur ) 6-7 soru yaptım der kendi kendine ve en iyimser notum 30 olur diye düşünür..

hoca fatalın ismini söyler..

ve o tarihi ( en azından benim için ) konuşma başlar:

-: kaç bekliyosun oğlum ?
+: 30 hocam...
-: neden oğlum ?
+: (kısık sesle) kopya çektiğimi gördünüz..
-: anlamadım ??
+: (bağırarak) kopya çektiğimi gördünüz !!
-: 30 mu diyordun ??
+: evet..
-: ben mi yanlış görüyorum yoksa burda 60 mı yazıyo...
+: na.. nasıl yani ?!?

sonradan hocayla başbaşa yaptığım görüşmede verdiğim kopya olan sorunun cevabını yanlış yapmış olduğumu gördüm.. ve bunu hoca yanlış olduğu için ve ben verdiğim için mazur görmüştü...
güncel Önemli Başlıklar