bugün

sözlüğün iki yüzü.

gündüz sevmeyi denedim ama yapamadım, kendimi yabancı gibi hissettim, parmaklarım ve aklım çalışmadı. ben gecelerle daha iyi anlaşıyorum, kendimi alabildiğince özgür hissediyor, parmaklarımın temposuna yetişemiyorum, bir sürvari gibi koşturuyorum aklımı başlıklarda.

sevmekle, çok sevmek arasında inanılmaz bir uçurum vardır. sevmek, sadece başlangıçtır, çok sevmek ise dolu dizgin yaşamaktır. gündüz sözlüğe sadece başlıyorum, yani onu seviyorum. gece ise sözlüğü yaşıyorum, yani onu çok seviyorum.

baykuşlar gibi gündüz susuyor gece konuşuyorum.
(bkz: sözlüğün tadının gece çıkması/#8698126)