bugün

- araba çarpıp 30 metre fırlattıktan sonra 28 gün komada yatmak,
- komada yattığım son günlerde doktorların yanıma aldığı annemin sesini duyup 2 gün sonra hayata dönmek.
bundan 14 yıl önce dayımın teknesiyle denize açılmıştık. dayım beni denize attı. evet.
bence çok esrarangiz bir olay bu, çünkü denize girdiğim zamanlar çeneme kadar gidip geri döner oldum. korkuyorum sözlük.
aletli dalış sırasında buddymin durup duruken 14 metreden büyük bir hızla yüzeye fırlaması, fırlarken benim bc me yapıştığı için beni de yukarı çekmesi fakat kendisi yüzeye çıktığı anda embole geçirip oksijen odasına alınırken benim korkudan teknede sigara içmem. ölmedim...
ablam öldükten sonra, salonda ablamı gördüm. birde bazen insan olmayan varlıkları görüyorum.
ulan kaçtır rüyamda birilerini görüyorum, akabindeki sabahın ilk saatlerinde yanımdan yürüyerek geçiyor**.

iki oldu bu. üçüncüye tepesine çökecem, kaçarı yok. ya da bi pskiyatr'a gitmem lazım, onun da kaçarı yok*.
dün dört farklı kişinin arayıp tek bir kişiden bahsetmesi.
Yazarların başına gelen ilginç olaylar.

7-8 ay önceydi. Arkadaşımın gazıyla büyü işlerine merak sarmıştım. Hatta birkaç kere yapma fırsatımız da olmuştu. Psikolojik mi bilinmez ama ciddi derecede rahatsızlık hissediyordum. Yaklaşık 5 ay geceleri uyku uyuyamamıştım.

Yatağımın etrafı neredeyse tamamen aynalı dolaplarla çevrili. Her gece kendimi izleyerek uyuyordum. Karanlıkta insanın kendi gözünü izlemesi biraz tuhaf geliyor. Gözlerimin çevresinde hafif loş bir ışık görmeye başlamıştım zamanla. Gözlerimi ovuşturup tekrar baktığımda bir şey olmadığını fark ediyordum. Ama yalnız değildim, belki gene psikolojik ama yalnız olmadığımı hissediyordum. Işık dediğim şeyin ''aura'' olduğunu öğrendim sonradan.

Gel zaman git zaman bir şekilde büyü işlerinden uzaklaştım. Manevi olarak rahat hissetmeye başladım.
geçenlerde bir fareye tam tepecekken nasıl olduysa ayağımı yere vurdum. tam farenin 2 cm dibinde çakıldı ayağım. tam "anam vaaaaaaayyy" diye bağıracakken, farenin "yaaa mınakoduum gördün mi zalimliği, pezevenk" der gibi baktığını gördüm. ürperdim la.
(bkz: yaman şakacısın delikanlı)
cinleri gördüm.
bundan 2 sene önce başımdan geçmiş olaydır. Ankara batıkentteki hipodromu bilenler bilir. At yarışlarının yapıldığı yer. Onun arkasında da büyük bir go-kart pisti var. Akşam otururken arkadaşım kalk gidelim dedi. Yaklaşık evden 5 kilometre. Yaz mevsimi olduğu için yürüyerek gittik. Ne araba var o zaman ne de oraya giden otobüs. Gittik sürdük eğlendik, dönüş yoluna koyulduk. Akşam saat 11 civarı. Her yer karanlık, istanbul yolunda yürüyoruz. Orada kazan bağlantı yolu vardır, 1 kilometrelik, gündüz bile nadir araba geçen bir yol. Tam oranın ortasındaydık. Tek tük lambalar vardı. Biz şarkı söylerek yürüyoruz. Karşıdan ağzı yüzü kan içinde 50 li yaşlarda bi adam bize doğru geliyodu. Ödümüz bokumuza karışmıştı. Adam yanımıza geldi mal mal bakıp gitti. Korkudan ağlayacaktım o derece. Adam birini öldürmüş falan sandık. Arkamıza baka baka kaçtık. Adam ıslık çaldı, durmadık. ilk arabaya el kaldırıp durdurduk. içinde 3 ayyaş vardı. Kendimizi hipodrom arkasına bıraktırdık. Benim gibi asosyal adamın başından geçen en esrarengiz olay budur arkadaş.
en sevdiğim giysilerimin kaybolup daha sonra çok alakasız bir yerde kesik içinde bulunması. ne elbiselerim tshirtlerim gitti bu şekilde.
gece 2 civarıydı bilgisayarı kapatıp uyucaktım , bizim evin koridoruda çok geniş yaklaşık 7 metre falandır.. odamın kapısıda koridora boylu boyunca bakmaktaydı sürekli biri geçip gidiyodu ve bi insan oldugunu görüyodum ama annemdir diyip oralı olmuyodum.sürekli geçip durdu,bacaklı kollu beyaz bi insandı ve görüyodum resmen.en sonunda gayet rahat bi tavırla annem oldugunu sandım ve koridora çıktım.Ama hiçkimse yoktu sonra annemlerin odasına baktım içerde uyuyolardı.O zaman o gördüğüm kişi kimdi ? .. Ondan sonra korkudan yere yıgıldıgımı hatırlıyorumo kadar .Gerçekten var olan bir olaydır. 2 senedir evde tek kalamamaktayım ve pskolojim çok zarar gördü.Özellikle gözünüzün önünden geçip gitmesi degilde sizin onu çok net bi biçimde sürekli görmeniz anlatılamıycak bi olaydır..
birden bire çaylak olmak
evde telefonu anahtarı vs gibi seyleri kaybettiğimde heryeri ararım bulamam. sonra birde bakarım gözümün önünde masada duruyor. hayır anlamadığım nokta aradığımda orda olmayan şey nasıl olurda en başından beri orda olur damn it.
ne zaman 13 sayısı ile karşılaşsam bir şeyler olur. kötü açıdan değil ama.
öss de istediğim üniversiteyi kazandım ,13. sırada oturuyordum.
sonra hazırlık atlama sınavına girdim en korktuğum listening bölümünde 13 diğerlerinde 15 soru vardı. tam isabet.
evimizin numarası 13, etraftaki tüm evlere hırsız girmişken bize niyeyse teşebbüs bile etmediler.
abimin evinin numarası 13 tü, yeni taşındığı evin numarası 13
ilk kez uçağa bindiğimde 13 numaralı koltuktaydım, düşmedi ama.
direksiyon sınavına 13. kişi olarak başladım ve normalde denemelerimde arabayı stop ettirme sorunum varken sorunsuz 15 dakikada bitirdim ve 90'lı bi puanla geçtim.
13 kilo verdim ve durdu.
ayın 13.ünde girdiğim sınavdan 100 aldım.

yani benim olayım genel olarak 13. hani bi de uğursuz falan diyolla bu rakama, şimdi bende mi bi cenabetlik var sayıda mı anlamadım...
(bkz: bir an heyecanlandın itiraf et)
bilgisayarımın esrarengiz bir şekilde kendiliğinden kapanması. (fişe taktım sorun yok)
arkadaşlarla dışarıda buluştuktan sonra eve gelip uzanayım dedim.

oturma odasında televizyonun karşısında uyuya kalmışım.

en fazla 10 dakika uyumuşumdur.

kalktığımda ise kendimi balkonda uyanırken buldum.

soğuk feyans taşlarının üzerindeydi yüzüm.

not:evde yalnızdım.
KUŞ BOKU.
5 yaşında televizyonun önünde bağdaş kurmuş tv izliyordum
televizyon birden yere düştü kaçma gibi bir şansım yoktu televizyonuda tutamazdım hiç birşey yapmadım
ama birden bire kendimi koltukta oturuken buldum ve tv yere düştü o günden beri hatırlamaya çalılşırım ama yok
eğer tv nın düştüğü yerde olsaydım kafamdan içeri girerdi herhalde.
edit: tv nın sallandığını görünce tv nin önündeydim düşeceğini anladım ama bir şey yapamadım düştüğü zamanda birdenbire koltukta otururken düştüğünü gördüm nasıl oldu hala anlamış değilim.
bir kaç gün önce yaşadığım şeydir bunlardan birine örnek. her zamanki gibi banyoda sigara içmek gibi rahatlatıcı eylemler içine girmiştim ki küvetle göz göze geldim. sanki o an belirmiş gibi bir mutlulukla dolup, içine behlül erkeğini bekleyen bihter gibi giresim geldi ve dolsun diye suyu açtım. işte her şey bu sırada başladı. evde sanki bir tek ben yokmuşum gibi kapıları sıkı sıkı kapatmışım, koridordan banyo duvarına pata küte vuruluyor ama öyle böyle bir ses değil. bu tür durumlarda beni hep gururlandıran soğukkanlılığımdan eser kalmamış bir halde, elde hala yanan bir sigara sesin geldiği yere bakakalmış bir durumdayım. vücudumdaki kan nerelere çekildi bilmemekle birlikte evi amerikan askerleri bastı diye düşünürken ses iyice şiddetlendi ve suyu kapatmak aklıma geldi. kapattım ama kapatmaz olaydım, koridordan gelen ses iyice şiddetlendi ki yüksek sesten pek korkan ben için durum içler acısıydı. çaresiz banyo kapısını açtım, koridora açılan diğer kapıyı da açtım ve çamaşır makinesi ile karşılaştım. olması gerektiği yerden bir metre kadar önde hala uzun saçlı heavy metal dinleyen genç gibi sallanmaktaydı. fişi çekmek sureti ile sesi kestim ama çamaşır makinemi bu kadar şiddetli bir şekilde gezmeye çıkaran gücün ne olduğunu bilmiyorum. evde çamaşır makinesinin içine girmiş zıpır bir hayalet mi var yoksa içine atmış olduğum şeker pembesi battaniyemin mi gizli güçleri var? işte bunlar hep esrarı çözülememiş olaylar. evdeki her sesi kedilere bağlayıp rahatlayan biri olarak son zamanlarda başımdan geçen esrarengiz tek olay buydu, gerçi bir kaç hafta önce aniden kilo verdim o da çok esrarengiz bir olaydı.
gecen sene gece yatarken yuzume ufleyen sey/kisi/varlik.
Dün bi kızla tanıştım.
Esra ile cengiz'in aşkı gibiydi başlarına gelen musibet yada ne diye hitap edersen... Aslında başlarına gelen onca esrarengiz olaydan ders almamışcasına , hiç bir şey yaşanmamışcasına hayata devam etmekti bütün olay.