bugün

görsel
Kalbe bır ateş düşer önce
Sonra yastığa ilk gözyaşı
El kaleme kalem kağıda gider
Başlarda böyle zordur
Ama nimettendir yazmak.
Yazmak böyledir işte,
Yazmak böyle mühim bir iştir.
Marka giyen, zengin koca arayan kız

arabasına bindiğin öküzün benden fazla neyi var, kel oğlansa mesele, bende damarlısı var
gucci, mudo, beymen, yargıcı sistemin kölesi olmuşsun marka giyen kız
sürdüğün ruj bile benden pahalı, burnun havalarda senin marka giyen kız
sürmezsin elini max factor harici allığa, sen baya bir uçlarda yaşıyorsun marka giyen kız

anladım senden olmaz bana karı, köyde hatçe var silikonları olmasa bile senden havalı.
kırdık mı akşamları kurunun yanında soğanı, bizden iyisi mi var sistemin kölesi olan kız.
Ve ben gidiyordum,
Uzaklara.
Ben giderken onlar dönüyordu.
Onlar dönmeyi severken
Benim sevdam gitmeyeydi,
Çok uzaklara.
iki gözün gördüğünden daha uzağa,
Yani duyguların hissedilemeyeceği kadar
Yeşil ve morun;Kırmızı ve mavinin
Büyük bir ahenkle bir olduğu yerlere kadar
Uzaklara.

Ve sen kalbim
Düşleri kırılmış ve kaybedilmiş bir çocuk gibi
Yitirildin.
Bir çocuğun dökülen dişleri gibi artık yenilenemezsin.
Bir hüzünlü sonbahar olma hevesindesin,
Ama artık geçti o mevsim.
Bundan sonra mavi gökyüzü ,
Bulutlarla kaplı.
Üşümez gibi yapıyorsun ama
Kar yağmaya başlayalı
Sonbahar gitti, hüznü kaldı.
Ben ileri gittim;
Hüzünle sen kaldın.

Sevgilerle, k.
Kasiyer kız kasiyer kız ne kasıyorsun orada

Yüz lira verip sakız alsam darılır mısın bana

Carrefour indirim kartımı unutmuşum kızar mısın bana

Kasiyer kız kasiyer kız ne kasıyorsun orada

----------------------------------------------

Fazladan poşet istesem bana verir misin kasiyer kız

Sen aldıklarıma kem gözle bakma lütfen kasiyer kız

Neden böyle mutsuzsun hiç mi yok bir sebebi

%50 indirimle hayallerini satın alayım mı kasiyer kız

-----------------------------------------------

Bu ürün ne kadar, makinaya bir okutsana

Aldıklarıma içli içli bakma kasiyer kız

Sana çaktırmadan gsm no mu versem

Acaba beni arar mısın kasiyer kız
kalbi ağrıtmaz bu aşk bir gül misâlinden tez solar

hân-ı aşktan pek uzak kalbim teferrüdlen dolar.
şiirim adı beni dövdüler abi.

beni dövdüler abi,
üç kişiydiler
ikisi tuttu biri vurdu yüzüme
kan aktı burnumdan
sonra düştüm
yerde tekmelediler
kalktığım da çoktan gitmiştiler.
Kana kana su içerdim
Kanadan kanadan
Kana kana inanırdım
Kana, kana gönlüm
Gece ölçüsü

Gönlüm boş bu gece
Bir şiirlik hissim bile yok
Zihnimde bir kaç hece
inan mısralara takatim yok

Mana yitirdi berraklığını
Sanırım kafam güzel bu gece
Renkler ya tersine boyanmış
Ya da gözlerim gerçeğin sınırına dayanmış

Kitaplar ilimce hafifledi mi?
Yoksa paragöz mü oldu bu mizan?
Bayağı bir düştü insan değeri
Artık bir dolar, üç buçuk insan

zahiri

27.11.2016.
Vasatın epey altında şiirler.
aşkı çizmek çok mu zordur, değme kalbim ağrısın
gül cemal olmak mı zordur, gelme aynım görmesin

söyle sevmek mi zordur, çeşm-i aşkın sezmesin
dinle idrak mi zordur, gönlü âdem sevmesin.

tunahan uğur turan.
Değersiz sözlerinle kanıp giden yıllarım,
Ucu görülmeyen yollarda sıkışıp kaldı
Ruhum bedenimden ayrılmışcasına bir acı
Sen yine gelmedin yine yine sevmedin..

Rahatlatıyormuş. Ehe.
Bir şeye benzemeyen şiirlerdir.
ben susarsam
sen susarsan
aşk susar.
Her dalda bir çiçek
Her çiçekte seni görmek
Aşk bu mu?
Ya sevda?
Rayiha....
günler geceleri
geceler gündüzleri kovalar
ben beklerim
segâh sabâ,
dalda dut kurusu yüreğim
ha koptu ha kopacak
ben beklerim
nihavent akşamları,
kar topu dertler
çığ mevsimi
ah,
zamansız mektuplar gibi
ümit
beklerim,
hicaz
makamı dilenci arifim
rüzgarda savruk saçlarım
bir masada masal gibi
beklerim
hüzzam,
beklerim neyi
üfler gibi
her zaman
dilrubâ.
Bilmem o mudur ruhuma sahip olan
Ya da kalbime mühür olan
Kimse bilemez nasıl sevdiğimi
Ona karşı ne hissettigimi
Belki bir bahar esintisi bir çam sakızı
Yo hayır Olsa olsa o bir seher yıldızı.

Bir dakikada şiir nacizane.
melankoli siyahı semâda parıldayan kor
ve kara bulutlar eşliğinde dökülen kan.
işte fırtınanın yıldızlarla buluştuğu an,
bana görkemli bir seremoniyi hatırlatıyor.

geceye teslim olmak hiçliğin fısıltılarında,
sessizce yokluğun çağırışlarında kaybolmak
ve ölümsüzlüğü tanrının ilhamında tatmak
bana kederli bir ömür vaat ediyor.

toprağa düşen her yeni hayat öpücüğü
ve hüzün dallarını besleyen taze gözyaşları
ıssızlığımda beni kucaklayan dert ortakları,
bana delirten bir yalnızlığı öğretiyor.

meleklerin yalanları, ilahların oyunları,
kasvetli evrenin ihtişamlı karanlığı
ve ruhumun her zerresinde duyduğum acı,
bana sonsuz bir ıstırap veriyor.

cehenneme gitmeden hissetmek iliklerde,
hazineyi en derin mağaralarda aramak
ve kutsallığı kaosun içinde bulmak
kalbimi kaplayan günah karasıyla,
ciğerlerimi saran sülfür dumanıyla
ve zihnimdeki boşluğun ışıksızlığıyla;
bana güneşten uzak bir ölüm yaşatıyor.
aruz ölçüsüyle bir beyit yazdım.

gönl-ü aşk senden ibâret, sevgi yalnız sendedir
kalb-i sâdık bende mahfuz, azm-i âşık bendedir.

tunahan uğur turan.
gözlerin benim için derin bir okyanus
derinliğini keşfedemediğim
gözlerin benim için bir sığınak
kendimi saklayabileceğim.

evet şimdi uydurdum.
ilk kez lise 1de yazmaya baslamistim siir yazmaya. Platonik bir sevdigom vardi lise de ilk ona atifta bulunarak yazmistim. Daha sonrasinda melankoli ve yalnizlik uzerine siir yazdim ara ara ask temali siirlwrimde vardi. sonrasinda uni 1de ise ask acisi uzerine siirim tavan yapti yer yer ask uzerine yazdim sonra temelli biraktim yazmayi. Umarim tekrar siir yazdiracak bir kadin girer hayatima yarim olarak..
Nefes alırken bile seni görüyorum
Aşkın; kiraz çiçekleri gibi kolayca açıp solduğu dogru sanırım
Rüya sanki bu
Havai fişekler gibi yandık fakat sadece küllerimiz kaldı
nesir ve şiir arasındaki farkı gösterebilmek için açılmış başlık!
Bir kıvılcım gibi çıkan tanecikler içinde serpildin
Gün ışığı sana vuruyordu yoksunluklar içinde
Çiçeklerin kokusu sanki sendi ama sensizlik çok ağırdı
Ansızın gelirse aklına geriye dönme çoktan çiçekler sensiz kaldı...
Allah dedim inledim
Ben milleti seyreyledim
Hak muhammet aşkına
Yarramı bileyledim..
süheyla rengi

süheyla; gözlerin suyun gece rengidir
ondandır gözlerinde dalıp gidişim

kırmızı bir gül ne de yakışır parmaklarına
avuçların kuşların yuvasıdır belki
süheyla;

ne zaman göğümün kuşu olacaksın
bir keder göyneği geçirdim üstüme akşam dikimi
unuttum artık eylülü ekimi ,güzeli çirkini
süheyla;

ne zaman döküleceksin penceremdeki çiçeğe
söyle; denizin mavisini anlat, dağların cıvıltısını an
ben buradayım süheyla
saçlarının kokusunu ezberlediğim yerde

adımı hangi sokakta ansan,duyar gelirim
herkese sağır olurum sen konuşunca
süheyla;

hüznün kızgın bir çöldür bilirim
söylesen güneşin yakar, gizlesen kumların