bugün

Ellerim kuruduğumda krem sürmeden hiç bir yere dokunamıyorum.
insanların benim hakkımda ne düşündüklerini aşırı merak ederim.
çok aşırı hem de.
takıntı düzeyinde...
Richard mille saatlerden istiyorum.
Dünyanın en tatlı saat tasarımlarına sahip. Almak için baya uğraşacağım sanırım.
kaldırım taşlarına tek basmam.

her zaman ayağım ikisine birden değer. ya da 4 üne.

bunu yapamadığım kaldırımda yürümem. yola inerim.
Bir hatun tarafından sex tekliflerini geri çeviremiyor olmam.
Uçları ipe dönmüş uzun saçlar görünce, saçları inceldiği yerden kesmek istemem.

Önceki hayatımda sadece kırıkları alıyorum diye yalan söyleyen kuaför olabilirim.
kot pantolon giyerken ayağımda çorap olması. olmazsa önce çorabı giyerim. kotu çorap yokken imkanı yok giymem.
Haşlama yumurtanın dışına dokunamıyorum.
Aynı şekilde dışarda kahvaltıda yumurta yiyemiyorum.
izlemeye başladığım filmi ızdırap bile olsa, bitiririm. o film başlanıldıysa bitirilecek aga.
yeni tanıştığım insanlara laf sokarak nabız ölçerim, sınırlarımı çizerim.
gibi.
bir şeye karar verdimmi yapmadan rahat etmem. doğru veya yanlış.
Düzen takıntım var sözlük ama böyle her zaman nükseden türden değil. Meselam millet stresli kızgın vs olduğunda kırıp dökerken ben tam tersi bir ruh hali içinde oluyorum.
Kitaplarıma asla ismimi yazmayıp, en arkadan ikinci sayfaya küçük bir işaret bırakıyorum.
Meyve soyulduktan sonra kabuklarını mütemadiyen minnak minnak doğruyorum.
Sanırım pek de sakıncalı olmayan takıntılar bunlar.
Yoktur. Hayatta takıntılı insan zararlı olma ihtimali bulunan insandır. Evet.
Açık kalan dolap kapakları.
Sırf bu hareketini değiştirmediği için ev arkadaşı değiştirmiş insanım ben. Amerikan mutfaktı evimiz. Her zaman gözüme takılıyodu, birde aldığı herşeyi öylece bırakma huyu vardı ki evlerden ırak. Sonraki ev arkadaşımda balkona çıktığında, camdan baktığında perdeyi düzeltmez öylece bırakırdı. Çok şükür ondan da kurtuldum. Galiba benim öylece bırakılan, düzeltilmeyen şeylere takıntım var.
Olay basit;Nasıl bulduysanız öyle bırakın.
Sayamayacağım kadar çok olmakla beraber, hepsi biraz tuhaftır.
1-Uyumadan önce başka, aile bireylerinin yanında başka pijama giymek.
2-Saçları sıkıca bağlamak. Saçlarım açıkken uyuyamam, terlerim, ensem kaşınır.
3-Kolonya sürmek. Genelde limonlu kolonyayı iyice sürer öyle yatarım.
4-Kuşlarım ne yapıyor diye kontrol ederim.
5-Yorganımın asla, asla ama asla yere değmesine müsaade etmem. incecik ve çok hafif olmasına dikkat ederim.
Pelus oyuncak olmadan uyumam, olmadiginda camlardan atlamaya yelteniyorum zor tutuyorlar.
logolar. yolda giderken berbat bir logo görünce çok sinirlerim bozuluyor bazen gidip işletmeyle konuşup logonun ne kadar kötü olduğunu anlatıyorum.

hele bu font varya bildiğin bakkalcı fontu: Cooper Black :I
Fosforlu kalemle bir cümleyi ya da kelimeyi çiziyorsam, baştaki ya da sondaki kelimenin bir kısmı çizilmemişse aynı kalemle tekrar baştan çiziyorum ki dışarıda kalan harfler üşümesin.
Uçlu kalemlere takıntım vardır. Kırtasiyeye girdiysem bir tane almadan çıkmam.
asimetri. eğri ve dağınık duran şeyleri düzeltirim.
Her zaman önce çorabı giyerim. Çıplak ayakla kot giymem.
Yemek yedikten sonra ellerimi yıkamadan hiçbir yere dokunmam. Hele elim yağlıyken TV falan izlersem sanki televizyondaki insanların da eli yağlıymış gibi hisseder rahatsız olurum.
windoesws 10 un berbet olması ve durum çubuğumu göremediğim obsesif çileksif iç atarlanmalarımın klavyeme kafa atması sonucu kaldırmamla biten eylemsi.
Hiç sevmesemde simetri takıntım var. Birde takıldığım kiyafete takiliyordum.uniforma gibi hep onu gidiyordum.neyseki bundan kurtuldum.
Test çözerken ya da bir şey yazarken kağıdın üzerinde silgi tozu yada çizik olması. Beynimi deler, o gitmeden odaklanamam.
kapı. içeride haşlansam da o odanın kapısı kapalı kalacak.

aralıklı değil! kapalı!!