bugün

gayet de sarmış bir şekilde the sims 2 oynuyorum sözlük. aileleri yarattıktan sonra bebekleri aç bırakıyorum. baba açlıktan ölüyor. anne de delirdi.
sabah 8 den beri (bkz: yaran facebook videoları) başlığındayım sözlük. başka bir halt yemedim. *

edit: ulen kime ne zararım var bir köşe de video izledim. niye eksiliyonuz.
ince giyinme huyumun sonucu olarak bu senenin 3. hastalığını yaşıyorum sözlük. bu sefer boğaz enfenksiyonu; burun akmıyor, öksürük yok.. ama o boğaz acısı-ağrısı var ya, canıma okuyor!! cumadan beri her yutkunuş bi yerime koyuyor resmen, uykudan bile uyanıyorum yahu!! uyanmamışsam da zaten yutkunmadığım için yastığı salyalar içinde bırakmış oluyorum. ve işte ben bütün bu hastalık acısıyla bi başıma boğuşmak durumundayım, sabah akşam kıçıma iğneleri bi başıma yemeliyim, çorbamı kendim kaynatıp, evi de yine ben temizlemeliyim... hay ben böyle hastalığın!
kendi evimde yaşayıp boxer tshirt ile dolaşma isteği artık burama geldi. şuram, adem elması oluyor ya erkeklerde işte oraya geldi.
aslında bu düşüncenin altında eve çıkmak var. ama henüz kiramı karşılayacak bir gelirimin olmaması, bu kadar da ezik olmam gerçekten çok üzücü. 1+1 bile olur, ben konya ankara fark etmez hemen sevgilimi istiyorum. pardon bu yanlış elemanın lafıydı.
sevgilimle de yaşayabilirim bak o da olur. neyse nasip hep bunlar.
ne diyorduk, yaz gelsin be atam. çok üşüdük.
Sıkılıyorum sözlük, çok fena hem de!
ibret-i alem olsun diyorum her gün kampüsün bi kenarına tost kağıdı ile meyve suyu kabı atıyorum,(koskoca yolda çöp kutusu yok) ertesi günde zavallı temizlikçiler onları süpürüyor; üzülüyorum, yarın yapmıcam diyorum ama yinede ibret-i alem yapıyorum vazgeçilmezim oldu artık..
evimizin en pis üyesi sayın 3. ev arkadasımız!

sen geldikten sonra banyodaki çiş kokusu hiç bitmiyor. senden nefret ediyorum.
su faturamız anormal derecede arttı. kokuşmuş havlularını bizimkinin yanına asmaya devam edersen daha çok artacak.
yıkanması için bir köşeye ataladığın çamaşırlarını çoğu zaman çöpe atıyorum. çünkü çamaşır makinemi de kokutur diye korkuyorum.
diş fırçan kaşağıya benziyor. arada bir 'yanlışlıkla' yere düşürüyorum.
yazları sen memleketine dönünce kullandığın yorganı yastıgı çöpe atıyorum. yeni bir kanepe bulursam yattıgın kanepeyi de atacağım. unutma!
eve attığın kızlar götüm gibi ve onlar da kokuyor! onlardan da nefret ediyorum!
defolun gidin evimden diye bAğırasım geliyor ama bir zamanlar ben de evsiz yurtsuz kalmıştım. aklıma geliyor. acıyorum küflenmiş bedenine. ihtiyacım olmadıgı halde işe girdim seni görmemek için. biraz hissetmeye çalışsan bakışlarımdan sana olan düşüncelerimi!

lütfen kendi rızanla siktirip git evimden!
mustafa necat ile birlikte 70 lik tekirdağ rakısının son dublesini içiyoruz.
az önce bir entrysini çok beğenip cool adamı artıladım. bunu yapacağımı hiç tahmin etmemiştim.
beni paso eksileyen ibneyi sikip parasını vermicem sözlük.
bir de kötü bi itiraf daha çekingen erkekler neden komiğime gidiyor bilmiyorum ama onlarla uğraşmayı çok seviyorum. burdan tekrar özür diliyorum sevgili A ama ne yapayım şimdi zorla uğraş diyorsun.
mamafih kelimesini hep bir cümle içinde kullanmak istedim sözlük, mamafih olmuyor!
sigaraların çoğunu ters yakıyorum.
gördüğüm her entrye artı oy veriyorum. demek istediğim eğer son iyi oylanan entry görürseniz pek de sevinmeyin. benimdir lan o. *
itiraf ediyorum winamp'ta ki unknown artist benim...
Küçükken hep dayım seni cami avlusundan aldık derdi. Dün gece anneme üşüdüm dediğim de bana "Ufo'yu kısık ateşte yak" dedi o zaman anladım o gerçekten benim annem.
bugün çay içerken hep beraber kızlar dedilerki ta bir daha dünyaya gelsek ne iş yapardım filan muhabbeti. ben dedimki bir daha şansım olsa zengin koca bulur evlenir çocuğuma kendim bakardım. aaa düz bu dediler.
düz olan sizsiniz geriler. o bebek büyüyor ve ben günde onu sadece birkaç saat görebiliyorum. niye onun için. ama o büyüyor bensiz. ne anlarını kaçırıyorum.bu yüz den işte.
canımı çok sıktın bu akşam,
ruhum damladı yere, şıp şıp.
sohbet, kız meselesi, olgunlaşma, kendi ayaklarının üzerinde durma gibi konularda valla benim ruh ikizimsin kardeşim allah babana acil şifalar versin...
ilk defa vatandaşla yüzgöz olmayan cool muavin gördüm 97 * hattında.
25 dk boyunca şu cümleleri sarfetmedi adam vay anasını dedim kendı kendime.

' hadi arkalara doğru ilerliyelim bi zahmet.'
' arkadan 4 kişi bindi 3 akbil gönderildi,lütfen diğeri de göndersin .'
' ablacım az ilerlesen koridor açılcak'
' yol boş kaptan devam ,'
bugün sınıftaki 13 erkeğin 11 tanesi (biri yastık) gözümün önünde bağıra çağıra, haykıra pöyküre uzun eşek oynadılar. bir tek ve ben bir arkadaşım kaloriferin üzerinde oturup onları izledik. nasıl canım istedi gidip atlamak, yukarıda durup "tek mi çift mi?" diye sorup sorum bilindiğinde ibnelik yapıp yalan söylemek... istedi ama oynamadım, oynayamadım. uslu çocuk olmalıydım. şirinleri göremeyecektim belki ama, eğer uzun eşek oynarsam ebeminkini görecektim, onu biliyordum. geçen yılki veli toplantısında uzun eşek oynayan kişiler içinde benim ismim de sayılınca, anneme nasıl mahçup olduğumu, utandığımı hatırladım ve oynamadım.

bu arada kalorifer kelimesi, ısının birimi olan kaloriden türemiş, bu yönde düşüncelerim var. e o zaman o sondaki fer ne sikime orda duruyor, neyi belirtiyor anlamadım. ben şizofren miyim sözlük? niye kelimelerle bu kadar haşır neşir olup nereden türediklerini düşünüyorum? niye durup dururken yazdığım fan fiction'ı yarıda bırakıp google'da deli gibi script arıyor, veritabanı yapmayı araştırıyorum? benim başka işim yok mu sözlük? manyak mıyım ben? iki buçuk ay sonra sınav var, ben niye burda bunları yazıyorum? ben manyak mıyım? niye sondaki soru işaretini silip yeniden ? yazıyorum? niye cevabını bilmediğim soruları sana soruyorum, sen canlı mısın sözlük?

bir de mesele uzun eşekten buralara kadar nasıl geldi bir cevap ver allah aşkına. pardon, canlı değildin di mi sen?

tamam işte canım uzun eşek, birdir bir vs. oynamak istiyor. yarın boş ders olmaz ki, nasıl oynayacağım? hem ben boş dersleri sevmiyorum ki, iki saat dışarı çıkmak için hocaya yalvarmanın neresi zevkli? ibneler izin vermiyorlar zaten, din öğretmeni de bahçede ortada sıçan oynuyor. benim beş sene evvel bıraktığım oyunun 30 yaşındaki adamla işi ne? oyunun adamla işi olmaz ki, adamın oyunla işi ne? niye tdk yetkilisi gibi konuşuyorum ben sözlük? bu entry'm "saçmalıyorsunuz, entry akıl sağlığına aykırı!" sebebiyle silinir mi? silinirse bir yetkili/moderatör mü siler, yoksa biri kalkıp gammazlar mı? gammazlanırsa bu hangi gammaz olur? yoksa zall kalkıp da benim gibi bir yazarla özel ilgilenir, entry'mi kendi elleriyle mi siler?

mesele kelimelerin gizinden buralara kadar nasıl geldi anlamadım.
trigonometriden hiç bir şey bilmiyorum ve gereksiz bir konu olduğunu düşünüyorum. bu zamana kadar kalmadan nasıl geldim acaba.
(#9429877) bu ben degilim sözlük.
çok mutluyum sözlükcüğüm.

ygs denemelerinden istediğim puanları alabiliyorum. istediğim üniversitenin istediğim bölümüne yerleşebileceğim böyle giderse. hem havalar güzel hem ben güzelim. heheheheyt. mutluyum.

aman bozulmasın yareppi.
msnde arkadaşla camleşmişken annem 1,5 ltlik ice tea aldığını söyledi, getirdi verdi bana. mutlu oldum falan. arkadaş ordan gaza getirdi. hepsini tek dikişte içemezsin diye. içersen 1ay boyunca ne istersen yapacağım dedi. pekala dedim ve diktim kafaya, içmeye başladım.. şişenin sonlarına doğru; gözüm kararmaya, midem bulanmaya başladı ve bıraktım. ben kaybettim. 1,5 lt bu kızım ne yaptım ben ? ölümden döndüm resmen.
not: evet bu mallığımı itiraf etmek baya zor oldu.