bugün

- ukte vermek nedir bilmiyorum.
- bugün işyerine saat 6.50'de girdim, güvenlik hiç de şaşırmış gibi durmuyordu. Bana çay getirdiler.. fazla çalışıyor olabilirim.
- son zamanlarda insanlara karşı çok tahammülsüz olmaya başladım..
son dönemlerde peyda olan alışveriş bağımlılığımdan kurtulamıyorum. alacak hiçbir şeyim yoksa dahi zevkine aliexpresste dolanıyorum, orda bile resmen 972637 ürünlük wishlistim var. güç ver yarabbülalemin çünkü dayanamıyorum.
Düzenli olarak dünya gündemini takip etmeyi bıraktığım zamanlar sanki birileri kıyametin pimini çekmiş gibi karışıktı ortalık. Şimdi bakıyorum hala aynı. Siyasiler oyun masasındaymış gibi dünyanın kaderi üzerine oynamaya devam ediyor, medya ve basın işlerine geldiği gibi konuşup insanları kafalarına göre yönlendirmeye devam ediyor, garibim halk da sağdan soldan duyduğu ne idüğü belirsiz kulaktan dolma bilgi sıçmıklarıyla kaosun balonunu şişirmeye devam ediyor. Yok Trump Putin’e rest çekmiş. Füzeler teröristler içinmiş. Yok üçüncü dünya savaşıymış. Haber manşetleri okumaktan yine beynim sulandı. Ne olup bittiğine dair herkes bilip bilmeden konuşup duruyor ama kesin olan tek bir şey var; birileri kıyametin pimini çekmiş ve benim yapacak bir şeyim yok. Kendi yoluma bakmam lazım. Evet takibi yine bırakıyorum amk, yiyin birbirinizi!
Evet 3. Haftasi bu arada.

Canim her zamanki gibi sikkin. Kendimi pek iyi hissetmiyorum. Suan bi deniz kiyisinda sevdigim insanla yurumek isterdim. Eve cok kapaniyorum ve temiz hava almayi ozluyorum. Konusacak kimseyi bulamiyorum sanki surekli ondan bundan bahsediyorum. Bilmiyorum cok umutsuzum her konuda. Tek tutundugum sey kendime koydugum hedefim. Suanlik iyi gidiyorum gibi. Onumdeki 1 hafta benim icin cok onemli.
Uyuyorum dedikten sonra müzik açıp onunla olan konuşmalarını baştan sona kadar okuduktan sonra uyumak *
En son bir sene evvel geldiğim mekândayım şuan. O kadar zaman sonra uğramak bana epey tuhaf geldi. Mutluyum sözlük.
Bugün bir hevesle soğan halkası yapacağım dedim. -yapacak başka bir şey yokmuş gibi-. Sonra halka haline getirdim soğanları, derken nişasta olmadığını ogrenmeyeyim mi? Sen al o soğanları sonra soğanlı yumurta yap. Bayağı iyi gitti çayla. Bu da boyle bir animdir.
uzun zaman sonra doğum günümü ailemle geçireceğim için çok mutluyum. hepsini çok özledim.
yeah, ı came again n again whatever... un jour, peut etre, je vais.

bu dünyanın düzenini anlamıyorum. iyiler neden aptal olmak zorunda? kötüler neden kötülük yapmak için bir ön şart olarak kendilerine verilmiş o zekayı çar çur etmek zorunda? iyiler olarak çok aptalız. çok. osmanlı tarihini öğrenmek sakaları bilmek, trigonometriyi bilmek, türev almak ya da buna benzer saçmalıkları yapmak bir işe dönüşmüyorsa ne gereği var gerçekten. bu hayatta çok işime yarayacak bir sürü şeyi öğrenip hepsine çöpe çeviren bu aptallardan nefret ediyorum. bildiğim trigonometri, senaryo/kurgu oluşturma bilgisi ve yeteneğini gerçekleri anlatmak için kullanmıyorsam o bilgilerin sadece hamalıyım.

iyileri tanımak çok kolay. aptal ayrıntıları fark etmiyorsa ve bunları kendi faydasına kullanmıyorsa aptaldır ve üstüne düşünmeye bile gerek yok ki iyidir. ne yazık. hem iyi olup aptal olmak.

nükleer bombalarımızla bu dünyaya uçmuş gibiyiz çok monoton bi aksiyon içinde. biraz trajikomik.
hani hiç sevmediğiniz halde her gün görmek zorunda olduğunuz için dişinizi sıktığınız insanlar vardır heh işte bu sıra derdim bu. mecburen bulunduğum bazı ortamlarda ne olduğunu gayet iyi bildiğim insanlara gülümsemek, selam vermek, çok samimi olmasam da aynı havayı solumak zorunda kalıyorum. eve gelince boşa geçmiş zamanıma acıyor, bu insanları tekrar göreceğim için üzülüyorum. şiştim yemin ederim. yo rul dum.
Yeni mezun bir Psikoloğa gittim. kendini başarısız hissetmesin diye onun sayesinde “iyileşmiş” taklidi yaptım.
ben neden kaşınıyorum ki. benim derdim ne ulan. aşk konusunda sansım gülmüyor belli. bir insanın en uzun ilişkisi 2 ay olabilir mi sevgili yazarlar? bu güne kadar 100 den fazla kız tanıdım ve 10 dan fazla sevgilim oldu ama en uzun 2 ay. eskiden hep yanlış insanlara denk gelmeye yorardım ama artık anlıyorum. çekilmez, aksi ve nalet bir insanım. son sevgilime de dedim bunu. ben çekilmez, aksi ve nalet bir adamım diye ama dinletemedim.

galiba gerçekleri kabullenmek gerek. karakterim zor veya karaktersizim bilmiyorum. çekilmez bir insanım. huysuzum ve aksiyim. hiç bir insan bana katlanamıyor bir ev içinde.
evde bazen hissettiklerimi bir kağıda karalar bir taraflara tıkıştırırım, belki aylar sonra büyük ihtimalle yıllar sonra o kağıtları bulup ohoo nasıl güzel yazmışım ulan, nasıl bir duygu yoğunluğu ya bu ne için yazmışım ki bunu diye düşünmeye koyuluyorum, bende her şey hissettiğim kadar kalıyor hissettiğim hissettirdiklerin kadar varsın sen de...
Kız arkadaşımdan ayrıldım.

Diyorum ki keşke sabah ayrılsaymışım, uyuyamiyorum. Ve sözlükte ki cahiller ile uğraşıyorum.

Neyse, birini aradım. Yolda.
çok canım sıkıldı pubci mi atsak.
Kafa cok karisik olur olmadik mesajlar aliyoruz grcenin bi yarisi 2 yil onceki sevgiliden.
yazacak o kadar çok şeyim birikti ki. bi gün sıkıntılarımı atlatırsam her şeyi yazacağım.
bu gün bir kadınla tanıştım. biraz sahilde dolaşıp sohbet ettik ve kendi kendime senin yapacağın işi ... ...

ne kadınlar var lan sözlük hayatta, biraz daha deli gençliğimde olsa, azıcık daha yorgun olmasam, şöyle küçücük bir ümidim olsa insanlığa ve umuda dair, takılır giderdim o kadının peşinden. tabiyki gitmedim.
arabasına kadar yürüdük, bindi gitti, dönüp ardıma bakmadım bile.
bu kadar hayata dair boşvermişlik iyimidir bilemedim ama galiba benim de pilim bitti sonunda...
şu rüyalar olmasa her şey çok daha kolay bir hal alacak.
yoruculuktan da öteye geçti, beyin yakıcı hallere gark eder oldu. bilinçaltıyla alakalı bir durum olmaktan da çıktı. çünkü bilincimin altı da kendimle dolu üstü de artık. fakat gerçek de çözümcü yaklaşmıyor.

nasıldı o şiir:
rüyayla düpedüz dalaşıyor gerçeklik.
biz dünyayı rüyamızla donatalım sevgilim.
gerçek dediğin devlet kadar puşt bir yalancıdır.

biraz daha noir desir dinleyelim, her insanı hafifletir. Ama önce şunu dinleyelim.
https://m.youtube.com/watch?v=yIHLVqWfoIY
Bulunduğum yere katlanamıyorum. Ve etrafımdaki insanlardan iğreniyorum.
5-6 sene önce ben de bir çomardım.
"yine bana hüsran, yine bana hasret var.
yine bana esmer günler düştü.."
benden adam olmaz. bir ticarethane olsaydı hayatım benliğim, sürekli zarar eder iflas ederdim.
ne kadar herkese karşı dik durup sürekli sürekli sürekli gülümsesem de, her şeyi dalgasına da alsam, şu saatler var ya bitiriyor beni. Çok savunmasız çok çaresiz hissediyorum. böyle gözüm falan doluyor. niye diyorum bi kere de itiraf edemiyorsun her şeyi, ne hissettiğini, ne düşündüğünü, neden gizliyorsun bu kadar duygularını. çocuk musun diyorum kendime.. bomboş salak bi çocuk. büyümüş rolü yapan aptal çocuk.
Google da google'ı artacak kadar sıkılıyorum.