bugün
- 1927 yılında türk kimliği verilen 200 bin yahudi19
- selahattin demirtaş13
- temizlik hastası kadın ile pis koca ilişkisi10
- öğretmen maaşı18
- harry potter türk olsaydı ismi ne olurdu31
- müslüman olan hiçbir ülkenin gelişmemiş olması37
- en yakın arkadaşa herşey anlatılmalı mı18
- kulak içi kaşıntısı13
- islamdan hiç haberi olmayan insan cennete gider mi18
- 185 cm den kısa erkeklere erkek gözüyle bakmamak13
- bugün özlenen kişiye birkaç satır bırak14
- lubunya 028
- ben uyuyorum sözlük bir şey diyor musun8
- 7 adet hurma yiyen birine zehir ve sihir işlemez32
- bir sigara mı yaksak16
- muharrem ince10
- 2 nisan 2023 fenerbahçe beşiktaş maçı18
- sadece türkiyede olacak olaylar36
- instagram daki aşırı yakışıklı doktor13
- sözlük yazarlarının doğum tarihi23
- öpüle öpüle uyutulmak17
- eskimo erkeklerinin cinsel performansı17
- 30 üstü erkeklerin cinsel performanı16
- anın görüntüsü22
- hayatın film olsa adını ne koyardın12
- akp seçimi kaybederse gitmiyorum der mi?34
- sözlük yazarlarının tavuk pilavları12
- hüdapar'a hizbullahçı diyen insan zekası16
- uludağ sözlük büyük 2023 seçim anketi22
- kemal kılıçdaroğlu'nun kürt olmaması13
- fatih erbakan'ın cumhur ittifakını reddetmesi11
- kemal kılıçdaroğlu15
- unutulmaz film replikleri25
- bir sözlük kızının ayaklarını öpe öpe ısıtmak16
- börek isimlerinin ingilizcesi10
- hiç kocasını aldatan bir türbanlı olmaması26
- elin oğlu diplomana değil yaptığın pilava bakar13
- galatasaraylı yüzsüzlüğü10
- bir erkeği görünüşü dışında çekici yapan detaylar12
- kadınlar ne ister34
- kürt halkının chp'ye oy vereceğini zannetmek19
- millet ittifakı8
- enner valencia10
- togg25
- gaz fren debriyaja aynı anda basarsak ne olur19
- kuvayi milliye11
- kadınların aldatan erkekten vazgeçememesi17
- şu anda çalan şarkı9
- bir erkeğe en çok yakışan aksesuar14
- donald trump'ın tutuklanması10


entry'ler (546)
Hemen şu anda ölmek istiyorum..
Oradaki hayvanlara üzüldüğüm kadar kendi yaşadıklarıma üzülmüyorum. Elimden birşey gelse keşke.
hasuhduash dşu an gülmekten karnım agrıdı.
penetrasyon testi ile güvenlik sınırı zorlamak.
düşünün sınır zorlamak...
haushduashuda *
ya bsg.
penetrasyon testi ile güvenlik sınırı zorlamak.
düşünün sınır zorlamak...
haushduashuda *
ya bsg.
aon ile 4 farklı noddan 3 tanesini sync 1 tanesini async yapıp dunyanın 4 farklı bölgesine disaster kurmayan da ne bilim. sql biliyorum demesin bence.
“Bu dünyaya insanlık için ne bırakıyoruz?”
Bu aralar aklıma bu soru devamlı takılıp duruyor. Sorun şu ki, cevap veremiyorsun. Aklına gelen cevapları kafanda toparlamaya çalışırken, hep daha fazlası olabilir diyorsun içinden. Ne bırakıyoruz? ne ürettik?
insan ürettiği kadar yaşıyor. Aldığımız tüm zevkler, gezdiğimiz sokaklar, kazandığımız paralar, evler arabalar. Hepsi bir gün son bulmuyor mu? Aslında farkında olmadan ara sıra bunların pişmanlığını hissediyoruz. Günümüzün 8 saati uykuda, 8 saati işte, 2 saati yolda, 2 saati televizyonda ya da internette geçiyor. Bir bakıyoruz ki, ömrümüzün neredeyse tamamını kendimizle uğraşarak geçiriyoruz. Günün sonunda bir bakıyoruz ömrümüz tamamlanmış ve geride aslında hiç yaşanmamış bir hayat ve üretmediğimiz için silinip giden ismimiz.
Aslında hepimiz farkında olmadan sadece kendimiz için yaşıyoruz. insanların bizim için yaşamasını istiyoruz, herkesi eleştiriyoruz, yargılıyoruz, toplum yararına çalışmıyoruz. Üstelik toplum yararına çalışan insanlara da “enayi” gözü ile bakıyoruz. Aslında sadece bir bedenden ibaret olmadığımızın farkına varmamız gerekiyor. Bedenimizin bir gıdaya ihtiyacı olduğu gibi ruhumuzun da bir gıdaya ihtiyacı var. Onun gıdası ise, karşılıksız sevmek, üretmek, yararlı olmak, fayda sağlamak. Belki sadece yapacağımız bir resim, yardıma ihtiyacı olan birine yapacağımız bir yardım, belki de sadece yazacağımız bir şiir. Ne olduğu önemli değil. Önemli olan bunu sevgiyle yapmak. Çünkü bunlardan herhangi birisini yapmak için sevgi gerekiyor. Hiçbir şey üretemezsek bile sevgi üretmiş oluyoruz.
Üretmek nedir? Sadece elle tutulur bir şeyler mi üretilebilir? Sevgi üretilemez mi? illaki somut mu olması gerekir?
Bedenimiz dışında, ruhumuzu da doyurabilmemiz gerekir. Ve o ruh, maddi zevkler ile doymaz. Önemli olan, “Gitme vakti geldi ama arkamda ne bıraktım?” sorusunu gitmeden önce kendimize sorabilmek ve buna ruhumuzu tatmin edecek bir cevap verebilmektir.
işte o zaman “insan” olduk diyebiliriz. işte o zaman “Yaşadık” diyebiliriz. işte o zaman “Mutlu” olabiliriz.
Sevgiyle kalın.
Bu aralar aklıma bu soru devamlı takılıp duruyor. Sorun şu ki, cevap veremiyorsun. Aklına gelen cevapları kafanda toparlamaya çalışırken, hep daha fazlası olabilir diyorsun içinden. Ne bırakıyoruz? ne ürettik?
insan ürettiği kadar yaşıyor. Aldığımız tüm zevkler, gezdiğimiz sokaklar, kazandığımız paralar, evler arabalar. Hepsi bir gün son bulmuyor mu? Aslında farkında olmadan ara sıra bunların pişmanlığını hissediyoruz. Günümüzün 8 saati uykuda, 8 saati işte, 2 saati yolda, 2 saati televizyonda ya da internette geçiyor. Bir bakıyoruz ki, ömrümüzün neredeyse tamamını kendimizle uğraşarak geçiriyoruz. Günün sonunda bir bakıyoruz ömrümüz tamamlanmış ve geride aslında hiç yaşanmamış bir hayat ve üretmediğimiz için silinip giden ismimiz.
Aslında hepimiz farkında olmadan sadece kendimiz için yaşıyoruz. insanların bizim için yaşamasını istiyoruz, herkesi eleştiriyoruz, yargılıyoruz, toplum yararına çalışmıyoruz. Üstelik toplum yararına çalışan insanlara da “enayi” gözü ile bakıyoruz. Aslında sadece bir bedenden ibaret olmadığımızın farkına varmamız gerekiyor. Bedenimizin bir gıdaya ihtiyacı olduğu gibi ruhumuzun da bir gıdaya ihtiyacı var. Onun gıdası ise, karşılıksız sevmek, üretmek, yararlı olmak, fayda sağlamak. Belki sadece yapacağımız bir resim, yardıma ihtiyacı olan birine yapacağımız bir yardım, belki de sadece yazacağımız bir şiir. Ne olduğu önemli değil. Önemli olan bunu sevgiyle yapmak. Çünkü bunlardan herhangi birisini yapmak için sevgi gerekiyor. Hiçbir şey üretemezsek bile sevgi üretmiş oluyoruz.
Üretmek nedir? Sadece elle tutulur bir şeyler mi üretilebilir? Sevgi üretilemez mi? illaki somut mu olması gerekir?
Bedenimiz dışında, ruhumuzu da doyurabilmemiz gerekir. Ve o ruh, maddi zevkler ile doymaz. Önemli olan, “Gitme vakti geldi ama arkamda ne bıraktım?” sorusunu gitmeden önce kendimize sorabilmek ve buna ruhumuzu tatmin edecek bir cevap verebilmektir.
işte o zaman “insan” olduk diyebiliriz. işte o zaman “Yaşadık” diyebiliriz. işte o zaman “Mutlu” olabiliriz.
Sevgiyle kalın.
entry - nick uyumun güzelmiş sapkın kardeşim.
yolcularda yaralanma olmamasına çok sevindim.
Havaalanından yolculuğu olan ve aciliyeti olan yolculara ise sabırlar diliyorum.
Havaalanından yolculuğu olan ve aciliyeti olan yolculara ise sabırlar diliyorum.
bana içlerinden gelerek amca diyebilirler, 80'leri ucundan görmüş biri olarak *
günaydınlar efendiler.
Bel kıvrımı olmayan kadındır. Çok ta önemli değildir. Önemli olan karakteridir.
Evine giderken bir varlığın sana aynısını yaptığını düşün ve bu gece rahat uyu..
önce partner.
adamlığın askerlikle yada cinsiyet ile kişinin özellikleri arasında bulunmayacağını bilmeyen bir yazar beyanıdır.
canlarım benim.
götünün keyfindendir.
toplamda 250 derece dönmüş olur ki halen yoluna yakın demektir.
1 annem,
2 kızım..
birde kızımı bana veren annesi..
2 kızım..
birde kızımı bana veren annesi..
AAAcil Durumda Ara -> Babam..
Huzurlu.. o gittiğinden beri huzurlu..
hayırlı olsun umarım.
Mutlulukların daim olması dileği ile..
Mutlulukların daim olması dileği ile..