bugün
- uyudun mu yazan kız15
- iyi insan olmanın hiçbir işe yaramaması22
- osmanlı yı yeniden kuracağız14
- gecenin şarkısı8
- hıdırellez11
- iyi geceler18
- depresyondan kurtulamamak10
- 4 mayıs 2025 fenerbahçe beşiktaş maçı38
- yazarların sahip olmak istedikleri süper güçler17
- silivri'deki yapraklar alkışlıyor mu15
- gerçeği aramak10
- şeytan13
- bir sonra ki halife kim olacak14
- anın görüntüsü13
- hırsız vaaaaaaaaaar12
- hiçbir bant o yolsuzluk dosyasını kapatamaz13
- özgür özel'e atılan osmanlı tokadı16
- bir ilişkinin kısa sürme sebebi14
- o kadın polisimiz başörtülüydü20
- kader doğuştan yazılı bir şey midir12
- sırrı süreyya önder50
- ali koç11
- ramadan fahriden8
- 3 mayıs türkçüler günü14
- 13 yıl önceki fotoğraflarınız11
- 4 mayıs özgür özele saldırı30
- en sevdiğiniz sözlük ahmeti8
- stanley termos olmazsa ben pikniğe gitmem12
- kendini esmer sanarken birden sarışın olan kız19
- nihal atsız türkçülüğü vs atatürk türkçülüğü12
- akrep burcuyum soruları alayım9
- diyanetten skandal cuma hutbesi15
- 3 mayıs 2025 galatasaray sivasspor maçı16
- akp ve chp'nin birbirinden farkı olmaması8


entry'ler (546)
Hemen şu anda ölmek istiyorum..
Oradaki hayvanlara üzüldüğüm kadar kendi yaşadıklarıma üzülmüyorum. Elimden birşey gelse keşke.
hasuhduash dşu an gülmekten karnım agrıdı.
penetrasyon testi ile güvenlik sınırı zorlamak.
düşünün sınır zorlamak...
haushduashuda *
ya bsg.
penetrasyon testi ile güvenlik sınırı zorlamak.
düşünün sınır zorlamak...
haushduashuda *
ya bsg.
aon ile 4 farklı noddan 3 tanesini sync 1 tanesini async yapıp dunyanın 4 farklı bölgesine disaster kurmayan da ne bilim. sql biliyorum demesin bence.
“Bu dünyaya insanlık için ne bırakıyoruz?”
Bu aralar aklıma bu soru devamlı takılıp duruyor. Sorun şu ki, cevap veremiyorsun. Aklına gelen cevapları kafanda toparlamaya çalışırken, hep daha fazlası olabilir diyorsun içinden. Ne bırakıyoruz? ne ürettik?
insan ürettiği kadar yaşıyor. Aldığımız tüm zevkler, gezdiğimiz sokaklar, kazandığımız paralar, evler arabalar. Hepsi bir gün son bulmuyor mu? Aslında farkında olmadan ara sıra bunların pişmanlığını hissediyoruz. Günümüzün 8 saati uykuda, 8 saati işte, 2 saati yolda, 2 saati televizyonda ya da internette geçiyor. Bir bakıyoruz ki, ömrümüzün neredeyse tamamını kendimizle uğraşarak geçiriyoruz. Günün sonunda bir bakıyoruz ömrümüz tamamlanmış ve geride aslında hiç yaşanmamış bir hayat ve üretmediğimiz için silinip giden ismimiz.
Aslında hepimiz farkında olmadan sadece kendimiz için yaşıyoruz. insanların bizim için yaşamasını istiyoruz, herkesi eleştiriyoruz, yargılıyoruz, toplum yararına çalışmıyoruz. Üstelik toplum yararına çalışan insanlara da “enayi” gözü ile bakıyoruz. Aslında sadece bir bedenden ibaret olmadığımızın farkına varmamız gerekiyor. Bedenimizin bir gıdaya ihtiyacı olduğu gibi ruhumuzun da bir gıdaya ihtiyacı var. Onun gıdası ise, karşılıksız sevmek, üretmek, yararlı olmak, fayda sağlamak. Belki sadece yapacağımız bir resim, yardıma ihtiyacı olan birine yapacağımız bir yardım, belki de sadece yazacağımız bir şiir. Ne olduğu önemli değil. Önemli olan bunu sevgiyle yapmak. Çünkü bunlardan herhangi birisini yapmak için sevgi gerekiyor. Hiçbir şey üretemezsek bile sevgi üretmiş oluyoruz.
Üretmek nedir? Sadece elle tutulur bir şeyler mi üretilebilir? Sevgi üretilemez mi? illaki somut mu olması gerekir?
Bedenimiz dışında, ruhumuzu da doyurabilmemiz gerekir. Ve o ruh, maddi zevkler ile doymaz. Önemli olan, “Gitme vakti geldi ama arkamda ne bıraktım?” sorusunu gitmeden önce kendimize sorabilmek ve buna ruhumuzu tatmin edecek bir cevap verebilmektir.
işte o zaman “insan” olduk diyebiliriz. işte o zaman “Yaşadık” diyebiliriz. işte o zaman “Mutlu” olabiliriz.
Sevgiyle kalın.
Bu aralar aklıma bu soru devamlı takılıp duruyor. Sorun şu ki, cevap veremiyorsun. Aklına gelen cevapları kafanda toparlamaya çalışırken, hep daha fazlası olabilir diyorsun içinden. Ne bırakıyoruz? ne ürettik?
insan ürettiği kadar yaşıyor. Aldığımız tüm zevkler, gezdiğimiz sokaklar, kazandığımız paralar, evler arabalar. Hepsi bir gün son bulmuyor mu? Aslında farkında olmadan ara sıra bunların pişmanlığını hissediyoruz. Günümüzün 8 saati uykuda, 8 saati işte, 2 saati yolda, 2 saati televizyonda ya da internette geçiyor. Bir bakıyoruz ki, ömrümüzün neredeyse tamamını kendimizle uğraşarak geçiriyoruz. Günün sonunda bir bakıyoruz ömrümüz tamamlanmış ve geride aslında hiç yaşanmamış bir hayat ve üretmediğimiz için silinip giden ismimiz.
Aslında hepimiz farkında olmadan sadece kendimiz için yaşıyoruz. insanların bizim için yaşamasını istiyoruz, herkesi eleştiriyoruz, yargılıyoruz, toplum yararına çalışmıyoruz. Üstelik toplum yararına çalışan insanlara da “enayi” gözü ile bakıyoruz. Aslında sadece bir bedenden ibaret olmadığımızın farkına varmamız gerekiyor. Bedenimizin bir gıdaya ihtiyacı olduğu gibi ruhumuzun da bir gıdaya ihtiyacı var. Onun gıdası ise, karşılıksız sevmek, üretmek, yararlı olmak, fayda sağlamak. Belki sadece yapacağımız bir resim, yardıma ihtiyacı olan birine yapacağımız bir yardım, belki de sadece yazacağımız bir şiir. Ne olduğu önemli değil. Önemli olan bunu sevgiyle yapmak. Çünkü bunlardan herhangi birisini yapmak için sevgi gerekiyor. Hiçbir şey üretemezsek bile sevgi üretmiş oluyoruz.
Üretmek nedir? Sadece elle tutulur bir şeyler mi üretilebilir? Sevgi üretilemez mi? illaki somut mu olması gerekir?
Bedenimiz dışında, ruhumuzu da doyurabilmemiz gerekir. Ve o ruh, maddi zevkler ile doymaz. Önemli olan, “Gitme vakti geldi ama arkamda ne bıraktım?” sorusunu gitmeden önce kendimize sorabilmek ve buna ruhumuzu tatmin edecek bir cevap verebilmektir.
işte o zaman “insan” olduk diyebiliriz. işte o zaman “Yaşadık” diyebiliriz. işte o zaman “Mutlu” olabiliriz.
Sevgiyle kalın.
entry - nick uyumun güzelmiş sapkın kardeşim.
yolcularda yaralanma olmamasına çok sevindim.
Havaalanından yolculuğu olan ve aciliyeti olan yolculara ise sabırlar diliyorum.
Havaalanından yolculuğu olan ve aciliyeti olan yolculara ise sabırlar diliyorum.
bana içlerinden gelerek amca diyebilirler, 80'leri ucundan görmüş biri olarak *
günaydınlar efendiler.
Bel kıvrımı olmayan kadındır. Çok ta önemli değildir. Önemli olan karakteridir.
Evine giderken bir varlığın sana aynısını yaptığını düşün ve bu gece rahat uyu..
önce partner.
adamlığın askerlikle yada cinsiyet ile kişinin özellikleri arasında bulunmayacağını bilmeyen bir yazar beyanıdır.
canlarım benim.
götünün keyfindendir.
toplamda 250 derece dönmüş olur ki halen yoluna yakın demektir.
1 annem,
2 kızım..
birde kızımı bana veren annesi..
2 kızım..
birde kızımı bana veren annesi..
AAAcil Durumda Ara -> Babam..
Huzurlu.. o gittiğinden beri huzurlu..
hayırlı olsun umarım.
Mutlulukların daim olması dileği ile..
Mutlulukların daim olması dileği ile..