bugün

içimde bir roman var okumasını bilene.
Sevgilimin sözlük hesabı vardı, takip etmek için gizli gizli açmıştım bu hesabı. Ayrıldık ben hala burdayım kdlflsld sad but true.
Bazen kalbimin %1 de olsa kırılma olasılığına karşılık çok sevdiğim şeyleri reddediyorum.

Bugün de reddettim. Şimdi evde tek başıma oturuyorum.
yazacagim konu hakkinda lutfen mantikli insanlar msj atsin.4 yillik gecmisimiz olan eski sevgilim ayriliktan 5 ay sonra birini bulmuş yeni öğrendim ne hissettigimi bilmiyorum inanin Bosver diyen gecer diyen cok oluyor ama gel bana sor sözlük.
facebook un "hatırlamak isteyebileceğiniz anılar var" bildirimine tıklayıp şu yazıyı görmek,

"Teke teke tiki tiki manipüle madafucka dibi deniz Alabama karikatür ise kafa
Taka takan aka bi Fuat takar aga ve lugat bana sunama hitap eden anana bi bak dönüp adamına salak gibi Hit Em'ına yak yapan o kanama..."

bu ne olm?! ne içmişim ben o ara?

5 sene önce tabii...
bir insanı çok sevsem bile bir süre sonra sıkılıyorum. istemesemde oluyor.
kardeşimle spor salonuna gitmeye meylettik sözlük.
ardından da gidip rezil olmayalım diye bi hafta kadar kendi çapımızda spor yapma kararı aldık.

eve temizlikçi gelecek diye temizlik yapan anneler gibiyiz.
Her şey normal diyorum. Olması gereken böyle diyorum ve yumuyorum gözlerimi gitmekten vazgeçiyorum. Uykuya daldığımda gördüğüm rüya... gitmişim oraya. Beraberiz. Çok sarhoş... ama aslında gerçekte büyük ihtimalle yokluğumu bile hissetmez. Evet gelmedim çünkü korkuyorum. o insanlarla benimle olduğundan daha yakınsın ve bundan çok mutluyum.

Ama...

2 yıldır hatta daha fazla. Hala çok seviyorum seni. Evet o deli saplantıdan kurtuldum. Olması gereken kadar çok seviyorum. Şimdi bunları sana söylemek isterdim ama ne önemi var ki? Biz o gemiler geri gelmesin diye komple limanı yaktık. Geçen sene bugün yine seninle ilgili entry girdiğimden eminim. O zaman daha korkaktım.
Aslında yazmayacaktım hiçbir şey. Uzun zamandırda girmiyorum hakkında entry aklıma bile gelmiyorsun açıkcası. Ama uyumadan önce yatağa bi bacağımı atıp yastığı düzeltirken "acaba kutlasak mı doğum gününü beraber? Gitsem mi ya?" Diye düşünüyordum. Sonra "yok ya ne işim var benim" dedim ve uyudum. Aslında kalpten ne kadar çok gitmek istemişsem artık bitmedi o rüya.. sanki bütün güzel her şeyi kaçırmışım gibi hissettim.

Bugün tanışalı 2,5 yıl oldu. Bu iki buçuk yılda, arkadaşlarımda; ilişkilerimde hep seni aradım. Neden allahım dedim neden beni bununla sınıyosun... neden onca şeye rağmen hala çok seviyorum onu... eğer unutmaya çalışmak için yeni vücutlar buluyorsanız yok öyle bir unutma söyleyeyim. Bunun en büyük örneği benim. "Unutamazsın" dedi gerçekten unutamadım. Belki sadece ağlayasım vardı bi bahane buldum şimdi bilmiyorum. Çok özledim ama ya. O kadar üzülüyorum ki kıymet bilmediğim için. Belki de bugün her şeyin gerçekten bittiği için ağlıyorum veya gördüğüm rüyanın etkisi.

Neyse.
iyi ki doğdun.
Ben aslında biraz şeyim, şey işte.
Üniversite bittikten sonra yaşayacağım şeyleri düşündükçe deliriyorum. Rezalet tercihler yaptım hayatımda. En kötü tercihim üniversite tercihi oldu. Güzelim puanımla beş para etmez bi üniversite yazdım, sırf istediğim bölüm olsun diye. Bölümde fos çıktı. Büyük ihtimalle işde bulamıycam. Bok ettim hayatımı yani. Gelmişim üçüncü sınıfa, oturdum batışımı izliyorum. içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor bu saatten sonra. Geç olmadığını biliyorum ama takatim kalmadı çok yoruldum.
ben her gün bu entry altında kendimden nefret etmekten sıkıldım.
Hadi herkes sussun sessiz oluyoruz birazcık.
Gerçek olmayan insanlara aşığım.
hiçbir şey çalamıyor, hiçbir şey söyleyemiyorum! gat dem it
Cacık yaptım yiyom.
Her şeye inat, mutluyum. Şartların, gücümü ve inancımı yok etmesine izin vermeyeceğim.
Yalnızlığın romantize edilmesine ve bunun üstünden prim yapılmasına o kadar uyuz oluyorum ki keşke gerçekten yalnızlık ne bilseniz.keşke.
Uyuyorum.
camı açtım az önce hava o kadar güzel ki hafif esiyor ama böyle tatlı tatlı yaz serinliği tam bir kez daha seviyorum antakyayı bazen pişman olsam da iyi ki burdayim diyorum,gitmek yada gitmeyi düşünmek üzüyor...
Ben bu kocaman dünyada bir su molekülü kadar küçükken dünyada değil kendi içimde boğuluyorum.
Anlamıyorum, kendimi de anlatamıyorum.

insanlar tarafından saf Veya salak sanılıyorum. Ama ben her şeyin farkındayım, sadece sizin kırılmanızı istemiyorum...
Uzun zamandır beklenen insan, hayatıma nihayet düştü.

2 ay sonraki buluşmanın acısı 2 saatlik bir telefon sohbetiyle çıkarıldı.
Halletmem gerekenlerden, düşüncelerimden ötürü Bok gibi stresliyken, neden bir iş trafiği de ben yaratıyorum ve buna rağmen nasıl salak salak gülücük ve nezaket saçıyorum bilmiyorum. Büyük oranda kasti bir yalnızlığın içindeyken çevresi ve dostları olan kimselerden daha canlı ve sorulara karşı daha ilgili durmam çok acayip gerçekten. Ne tür bir malım ben de anlamadım.

Galiba seviyorum yine bu hayatı. Bilginin, sorunun, tepkinin bana gelmesini ve ellerimde bum diye patlamasını. Sürekli zihinsel ve ruhsal parçalanmayı. Üzüntümü agresyonla kaplayıp tüm sevdiklerime pain in the ass olma huyum vardı bir zamanlar. Arkadaşlarım varken karşılıklı bir şeydi tabi bu. Şimdi ayrılıp bir köşede kendi kendime delirmeyi seçmiş oldum sanırım. Ondan mı salak salak gülücük saçıyorum acaba? Yalnız biri nasıl bu kadar gülümseyebilir? Ben niye böyle salak salak gülüyorum olum biri derhal açıklasın ya.

Dinlediğiniz için tşk.
Gururumdan, yaptıklarını affedemediğim insanlara onlardan nefret ediyor, iğreniyor gibi davranıyorum ama yaptıklarını yediremesem de bazen kendime itiraf etmem gerekiyor ki varlıklarını özlüyorum. Aptal aşık durumu bu olsa gerek. Kahroluyorum.
yıllar önce adanadan aldığım mavi ipli ucunda kelebek ortasında nazar boncuğu olan bi bilekliğim vardı. çok uzun zaman kullandım her mutsuz olduğumda ona baktım gizli bir güç verdi bana sonra bir gün koptu aniden durduk yere o gun uğurum kayboldu sanırım.
Sahipsiz bakışların benim olsun isterim.