bugün

çok az bi çiçeğim kaldı. onu nasıl en iyi şekilde değerlendirebileceğime henüz karar veremedim. hemen hepsini mi yesem. sonra biraz müzik dinlerim. yeni kulaklığım manyak bişey. çok iyi ses veriyor
bornova ya da mavişehirde oturan ya da semti çok iyi tanıyan sözlük yazarları özelden bana ulaşabilirlerse çok sevinirim.
Sanırsam aşık oldum sözlük.
Hem de kara kuru kısa saçlı bir kıza.

Fiziksel açıdan tam tersim olsa da zihinsel olarak aynaya bakıyor gibiydim. Saat Altıdan on bir çeyreğe kadar beraberdik ve hiç susmadık. Numarasını da aldım.*
Kızlara eğilimi olmadığının farkındayım. Zaten öyle bir amacım da yok. güzel bir arkadaşlık kurabilmeyi gerçekten çok istiyorum. Umarım başarırım.
hayat, mastürbasyon gibidir, ancak kendinizi sikiyor olduğunuzu fark edince tüm zevkiniz kaçar.
Canım çok sıkıldı.boş gözlerle duvara bakıyorum.şuan hiçbir şey bu sıkıntıyı geçiremez.
Hiç başıma gelmeyecek gibi yaşadım.
Umursamaz, şımarık, inatçı.
Dertlerimi hep büyüttüm.
En beterini yaşayana kadar büyütmeye devam ettim.
En kuvvetli acının hangisi olduğunu bilemem.
Şuan yaşadığım en kuvvetlisi galiba.
Çaresizliğin anlamını sadece sözlükten bildiğim kadarıyla biliyordum.
Yaşamadan tam anlamıyla öğrememeyeceğimi öğretti.
Şimdi kabus görmekten sosyal hayatım ve uyku düzenim yerle yeksan.
içimde bir yer batıyor.
Nefes almam zorlaşıyor.
Bana birşey olmasın kendim için istemiyorum.
Onun için istiyorum.
Hayatı boyunca ona bakmak zorundayım, zorundayız.
Ölmekten değil onu bu dünyanın içinde tek başına bırakmaktan korkuyorum.
Herşeyi erteledim tek dileğim iyi olsun.
kim ne nerede ne zaman soruları ile büyüyen bir nesil olduk. tek başımıza yaşamak her zaman zor oldu, zaman geldi çok olduk zaman geldi yalnız olduk yalnız kalmayı başardık. tek başımıza mücadele ettik ne kadar birilerini istesek de yanımızda. yeni başlıyor dünya tekrar ve tekrar her gün belki de daha fazla ölüyoruz gün geçtikçe, tek bir şey var bu zamanda yaşamaya mecburuz...
Yerin ve göğün imkansız aşklarına yazılmış mazmunların ilahi ve entellektüel gücü, tanrının yeri ve göğü vuslat eylememesindendir. Bunu bildik buna itaat ettik. Dilimiz kuruyana, içimiz şişene kadar sustuk. Biz maşukluğumuza da hayranız. Aşığımız bize aşık değil ise neyleyelim, gel gör ki bu bencilliği edemezdik. Gel aşık değil gel ey aşk diye seslenmeliydik.
hayattan herhangi bir beklentisi kalmayan emekli hikmet amca gibi hissediyorum kendimi.
Hayal şeridim dönüyor siyah beyaz göz kapağımda. Kapatıyorum gözlerimi; sinema başlıyor. Bilirsiniz o durumu.

Kendime bir amansız hastalık dikiyorum:Ölümün eşiğinde kola çekirdek. E toz tanesi kadar da umut bırakmayı ihmal etmiyorum elbet. Bedenimdeki aykırı hücreler çürütüyor beni. Öleceğim besbelli. Enerjimi en afilli sözcüklerime harcamalıyım. Bana -toz tanesi kadar olan umudum hatrına- acıması için. Söyleyecektim ta ki gözlerim; bok çukuru olan şu hayatımda, amansız bir hastalığa bile yakalanamayışımı fark edene kadar. Nasıl söylerdim; bedenimi çürüten hiç bir şey yokken ruhum günden güne çürüyor. Nasıl söylerim; sana belki sustuğumun fazlasını söylemem ama sana güzel sözcükler söylemek isterim. Güzel susmak isterim. Nasıl söylerim ki... söyleyemem.

Sağlıcakla kalın.kalsın.ben de kalayım.
ne zaman mutsuz olsam kusmak icin buraya kosuyorum.
Canım sıkılıyor.
çocukken ayıla bayıla içtiğim o nefis sütlerin ineklerin memesinden çıktığını öğrendiğimde günlerce ağlayıp kendime gelememiştim. sanıyordum ki süt özel çeşmelerden akan, doğanın bize sunduğu benzersiz bir güzellik idi. yaşadığım travma ve hayal kırıklığı ile bir yıldan fazla bir süre süt içememiştim. ne olurdu sanki dağlardan akan süt ırmakları olsa...

üniversitedeyken yakın bir arkadaşımla marketlere girip sokak kedileri için salam sosis çalıyordum. başlarda kendi cebimden ödeyip hayvanları doyurmaya çalışmıştım ama sonra çulsuz bir sefile dönünce altından kalkamayacağını anladım ve suça meylettim...

bir keresinde camdan aşağı işedim. çünkü bulunduğum koltukla banyo arasındaki mesafe hemen dibimdeki pencereden 30 kat daha fazlaydı ve çok sıkışmıştım. neyse ki saat gecenin dördüydü ve sokakta kimsecikler yoktu...

ve sonuncusu, en masumu. ben bir noktalı virgül müptelasıyım! kurduğum her cümlede yer alsın istiyorum. Seviyorum; elimde değil...
Bu başlıktaki ilk itirafları okuyup tek tek profillerine girip kim hala yazıyor diye bakıyorum. Silik olan veya yazmayan varsa çok üzülüyorum.
Bi de aşırı derecede kar yağıyor iki hafta sonra evime gideceğim ama simdiden yollar kapanır diye korkudan ölüyorum. Çünkü çok sıkıldım burda kalmak istemiyorum artık.
Son olarak da karı hiç sevmiyorum.
Yakında bu başlık hortlamamaya başlayacak sanırım sözlük. Entry azlığına bak.
5 saattir çarpıntım var sinirim bozuldu.
not: sanirim 1000 yasinda da olsam Bu yazdığımı eksileyen arkadaşı anlamaya çalışacağım, ben de böyle bir deliyim.
Sözlükteki son günlerime geldim. Beklediğim hayırlı haber gelince gidiyorum.
Akrabalık bağlarımız falan iyi hoşta benim bünyem artık misafiri kaldırmıyor arkadaşlar.
ben henüz 18 yaşında bir kardeşinizim. abimin ölümünden 18 yıl geçti. nasıl öldüğünü falan yazmadan geçiyorum bu konuyu. 12 yaşından beri her gün akşam gökyüzüne bakarım. hani gökyüzünde bir sürü yıldız olsa da bir tanesi daha parlak gelir ya gözünüze, işte ona abimin ismini verdim. her gün o yıldızla konuşurum. o bana öğütler verir ben ona özlediğimi söylerim. neyse işte son 1 haftadır hiç o yıldızı göremedim acaba neyi yanlış yaptım diye her saat düşünüyorum.
kimse beni anlamıyor.
gerçekler yalanlardan daha çok can yakıyor.
(bkz: siyaset ve gündem konuşulacak bir cafe açmak)
Aslında türkiye de bu tarz bi cafenin olmadığı bilindiği için güzel olabilir.
Fakat, ne kadar birbirinin zıt fikrine saygı duyan insanlar olsa da olmayan insanlarda çoğunluktadır ülkede.
Belki kötü sonuçlar doğurabilir.
iyi düşünün ve açacağınız semti de iyi seçin.
Ayrılığın üstünden 504 gün geçmiş ve ben hala unutamadım. Ne vakit unuturum bilmiyorum gerçi niyetim unutmak değil ki.
Birazdan içeceğim çünkü uyuamıyorum. Onu düşünüyorum, beni ne olursa olsun sevmeyen onu. Keşke beni seven kişilere ona gösterdiğim kalbimin yüzde birini gösterebilsem. Ama ona özeldi herşeyim sanki. Şimdi daha ruhsuz ve daha mutsuzum.
hayatımın bir buçuk senesini bu lanetli şehirde kaybettim. hiçbir şey yapamadan, hiçbir şey kazanamadan. her şeyimi kaybedecek de olsam bu lanetli şehirden 1 ay içinde kurtulucam.