başarılı olmak için kendimi yapmak zorunda hissettiğim şeyleri yapmadığımda derin bir vicdan azabı duyuyorum.
Başladı yine mına koduğum diyeceksiniz biliyorum ama...

Yaşamak istemiyorum. Ölmekte istemiyorum. Ne emmeye ne gömmeye yani. Bi boşlukta sonsuza dek süzülmek ne güzel olurdu.
biliyorum okunmayacak ama yine de içimi dökmek istiyorum ben.

bugün lys açıklandı. 6. girişim sınava. ilk 4 girişimde umursamadım. 5. girişimde biraz çalıştım barajı geçemedim. bu son girişimdi. sınava girdim, her şey güzeldi hoştu ta ki sonuçlar açıklanana kadar. heyecanla tıp fakültesini kazandığımdan emin bir şekilde girdim ve sıralama bölümünde 300 yazısını gördüm. evet, artık bir doktordum. fakat 300 sayısı yalnız değildi. sağ tarafında bir şeyler daha vardı sanki. 30.000 gördüm ve ''olsun ben zaten mühendislik okuyacaktım'' dedim. ama 30.000 sayısı bile yalnız değildi. tüm yalnızlıkları ben çekiyordum sanki. 300.000 idi gördüğüm sayı. sinirden başım ağrıdı, duvarı yumrukladım. hala da ağrıyor başım.

ne vardı ösym? bu kadar gencin psikolojisini bozacak ne vardı? biz sana ne yaptık? bu curve'ü kim bu kadar yükseltti onu da ayrı düşünüyorum. delirmemek için bir sebebim kalmadı. ince bir ipte yürüyorum. hayatımda ipte hiç yürümedim. düşmek istiyorum ipten. hemen düşülmüyor ama anladığım kadarıyla.

içim acıyor. ağlasam kaç yazar ki.
Beğendiğim entryi oylarken bazen dalgın oluyorum ve yazılan şey üzgün bir ifade bırakıyorsa ben de üzgün yüz ifadesine basıyorum. Sonra fark ediyorum ama geri alamıyorum.
insanların genel anlamda insanlara yüklediği misyondan nefret ediyorum. Ve bazen hissiz olmak istiyorum; yasamamak istiyorum. Sanki; sanki hayat giderek zorlasiyor ya da biz büyüdükçe bazi seyleri yeni yeni anliyoruz. Bi hata mi denir artik yasanmasini istemedigimiz seyler yaşıyoruz; onun acisini yaşıyoruz surekli. Peki, düşünüyorum bazen. Acaba o hatalar ya daha büyük bi yanlısı engellemisse? Ya bunlari yaşanmasaydik ne olurduk?
Insan yoruluyor gittikce.. Kalbi hissizlesiyor sanki. Kafam bazen böyle "ya hayat güzel" diyecek kadar duyarsiz bazen de, kelimelerin yetemeyecegi kadar anlamsiz, bos. Uzaklara dalan insan olur ya hani; o misal. Tam da gülerken gider o buğulu gozleri, durulmussundur o an.
Ah be sozluk. Çoğu seyi astim. Yapicam dedigim cogu seyi basardim. Beni hayattan sogutan sey, insanlar. Suna inaniyorum ki; hic takmam ben insanlari diyen biri bile bi nebze olsun takar. Inanmayin. Yasadigimiz cevre ister istemez etkiler bizi..
Beynimin yine boslukta oldugu dakikalar ki; ne dedigimi bilemez oldum.. Tek istedigim artik 2016'nin bitmesi..
Keske bazen de kendimi dusunseydim; bu kadar vicdan sahibi olmasaydim..
Su an deniz kenarinda kumsala uzanip yildizlari seyretmek isterdim.. Gittikce batiyorum yalnizligimla. Ve aksine daha cok sever oldum..
insanlar bana cok zorsun diyor. Bu beni üzüyor sözlük.
Sayfalarca yazabilirim. sanırım artık yazmakta istiyorum. Ama yapamam artık dik duramıyor olabilirim ama daha kendimi bırakmadım. Hiçbir zaman güçsüz görünmek istemedim görünmedimde bundan korktum şuan öyleyim ama hala görünmüyorum yinede. Görünememde benden daha önemli şeyler var. önemli şeyler var.
Yoruldum ve her gün ağlıyorum.
Bu yıl beni fazlasıyla tuketti..
Evlenmek istiyorum.
vurgun yedim..

https://www.youtube.com/watch?v=ySPyt0XSPSE
Kıskancım.
gece 2:30 a kadar içki içip kızılay meydanına indim ve demokrasi nöbetçilerine eşlik ettim. çok mutsuzdum içki içerken, çok uzun zaman sonra dertten içtim. o meydana geldiğimde insanların ciddi manada yüzlerindeki mutluluğa şahit oldum. birkaç insanla sohbet ettim. oyunu chpye vermiş teyze, ülkücü abi, akpli amca..hepsinin yüzü gülüyordu. mevzu vatansa gerisi teferruattı onlar için. milli mesele için ordalardı kimin hangi partili olduğunun hiçbir ehemmiyeti yoktu. beraber çay içtik. gecenin dördünde dört kere sıraya girip kızılayın dağıttığı bisküvilerden ve meyve sularından aldım. beraber yedik çay ısmarladım sigara içtik. amcadan hayal meyal hatırladığı 60 ihtilali ile daha dün gibi anımsadığı 80 ihtilalini dinledik. inanılmaz eğlendim. sonra ayrıldık. ayrılırken yolda düşündüm ki ortada gerçekten milli bir mesele var iken ben neler ile uğraşıyorum. gerçekten şu sancılı süreçte düşüneceğimiz başka hiçbir şey olmamalı. şu kara günleri atlatalım her şey normale dönsün ondan sonra allah kerim.

ayrıca alkollü nöbet tutmak hiç fena değildi. en azından iğrenç ak parti müziklerini duymuyorsunuz.
Herkese yalan söyleyebiliyoruz ama kendimize söyleyemiyoruz. Çocuk gibi annemi, babamı istiyorum diye ağlıyorum iki gündür. Kendimi motive edecek kaldığım yerden devam edecek motivasyon kaynağını bulamıyorum. Resim çizemiyorum, kitap okuyamıyorum. insan ilişkilerimi optimum düzeyde tutmaya çalışsam da beceremiyorum. Yeni ev yeni umutlardı hani. umudumu kaybetmiş değilim. Arıyorum ve bulacagım inanıyorum. Ama şu ara çok zor geçiyor ve bir süre daha zor geçecek belli.
itiraf etmek istediğim çok şeyler var ama kendime itiraf edecek gücüm yok.
bir koca ülkelik enerjim sömürüldü, vampir tarafından tüm kanı sömürülmüş kurbana döndüm kaç gündür. sizin allahınız yok mu demeye bile lüzum yok da. ölmüşlerinize tez kavuşunuz dilerim. yaşam enerjim, neşem, sevincim öldü. üç kuruşluk dünyalık için sattınız koca ülkeyi. ben ne saf salaksam artık anlamıyorum böyle satışları. gücüm tükendi, ölsem de kurtulsam diyorum. askerin düştüğü durum, bok kafalı zehirli mantarların sözde demokrasi çağrısı midemi bulandırıyor.
çok değil daha üç yıl önce özgürlüğümüze müdahale etme diyen demokratik gençlere nefret kusanların bugün demokrasi için sokağa çıkma iki yüzlülüğüne dayanamıyorum. darbe karşıtlığı değil sizinki, şeriat yandaşlığı.
evet itiraf ediyorum, allahın şiddetini bekliyorum. çünkü bu pisliği ancak o temizleyecek. yorgunluktan ölüyorum, muhtemelen fazla yaşamam gibime geliyor.
kendi askerini linç etmiş, boğazlamış bir cehalet ülkesinin elemanı olmaktan dolayı mutsuzum, utanıyorum.
ailem tatile çıkıyor. 15 gün ev boş olacak. isteyen gelsin.
Uyumak istiyorum,yorgunluktan ölüyorum.
görsel
hoşlandığım insan benden hoşlanmaya başladığında ben ondan asla hoşlanmamıyorum. platoniklik ruhuma işlemiş.
hoşlandığım insan benden hoşlanmaya başladığında ben ondan asla hoşlanmamıyorum. platoniklik ruhuma işlemiş.
Bu sözlükte iyi insanlar var..
Çok yalnızım sözlük artık bir manitaya ihtiyacım var.
Derslerden bıktım artik sözlük.
Gittikçe monotonlaşan hayatımda yaptığım tek şey; beklemek. Hem de hep aynı yerde, hiç sıkılmadan. Sanki, 3. bi göz olmuşum da hayatımı izliyorum öylece. Kenardan bakıyorum her seye. Biraz cabuk geçse su zaman?
Aylardır girmiyordum sözlüğe şimdi girince bi garip oldum, özlemişim onu farkettim. Bi de ne zaman uzunca bi süre girmesem girdikten sonra eski yazdıklarıma bakıyorum sanki ben değil bi başkası yazmış gibi. Sanırım artık bi şeyler değişiyor.