bugün

Son zamanlarda tartışmalarımız sıklaştı. en ufak şeyleri büyütüyor oldu. ona göre ise benim ufak saydığım şeyler büyük şeyler oluyordu. bazen tükenmişlikle kendimi savunup durumu yanlış yorumladığını söylesem de bir buçuk yılın verdiği dırdırlar kafamda dolanırken söyleyeceklerimi unutturur oldu. haklıyım ama kendimi ifade edemiyorum ve buna izin vermiyor karşımdaki. bir şekilde kendinin haklı olduğunu kendi kriterlerine göre empoze etmeye çalışıyor. bir şeyleri ispatlasan ve onun yanlış konumda olduğunu hissettirsen bile önüne konulan cevap; ama böyle yapman beni incitiyor, beni hiç mi düşünmüyorsun. elin kolun bağlanıyor. haklısın ama için gidiyor, yüreğin tükeniyor, yılgınlık ve bitkinliğe doğru ağzından çıkan lafları kontrol edemiyorsun ve bir an önce susmasını istiyorsun. baktın o durumuna rağmen seni başka noktalardan vurup, yapmadığın şeyleri yapmışcasına, sana iftira atıp senin suçlu olmanı sağlayarak üste çıkınca o zaman tel kopuyor. ağzımdan öyle laflar çıkıyor ki, hakaret bir tarafa, karşıdakini kırabilmek adına defol git demek istiyorsun ve diyorsun da. sonuç olarak gidiyor, bir ton lafını da alarak gidiyor ama. kafan dırdırsız, sessiz sakin kalıyor diyorsun ama eve gelince içine bir ateş düşüyor. yine rahat değilsin, yine değilsin. nedir bunun sonu, nolacak halimiz diye düşünürken bir çözümü de olmadığının farkına varıyorsun. çünkü ne o huyundan vazgeçiyor, ne de sen...
Çalıştığım yerde 70 kişi benim idarem altında. Bir çoğu çok emir vaki davrandığımdan şikayetçi. Ancak sözümü dinletmem için böyle davranmam şart. Birgün işe gitmezsem gün içinde 50 defa telefonum çalıyor. Bunalımdayım ne yapacağımı bilmiyorum.
Masimin 3.250lira olmasi hayat zor bekar icin az para ya.
Şair;
"Şimdi saat sensizliğin ertesi" demiş ya, bu cümleyi kuramamış olmanın kıskançlığını ilk okuduğum andan itibaren yaşıyorum.
19 yaşımda ergenlikten midir nedir arkadaşlar arasında hava atmak için solcu takılıyordum. 2011 seçimlerinde bir gaflette bulunup chp ye oy atmıştım. allah affetsin 5 yıldır her gece tövbe ederim.
içimde bir sıkıntı var.
Bu başlığa tam 00.00'da 10 tane entry girildiği günleri hatırlıyorum.

Bir gün bu hale gelecek deseler inanmazdım. Tıpkı msn gibi.
Pota dibinden basketi kaçırdım. Dönen topta sayı yiyip maçı verdik. Koydu valla.
Kafamda kurbağa var.
Zıp zıp zıp.
kafamda deli sorular.
kendimden kaçamayacağımı söyleyen ikinci kişi...
Hissetmeyi özledim. Heyecanlanmayı, özlemeyi ve daha nicelerini..
Bugün ilk defa kırık operasyonunda dikiş attım mutluluk vericiydi gülen smiley.
gerçekten içim sıkılıyor ama nedenini bilmiyorum.
bi kaç sene önce bu başlıkta aşk acısını anlatan bi arkadaşın itirafını okumuştum.

o günden sonra çevremdeki tüm çiftlere sahtekar gözüyle bakıyorum.
Gecen gece eve yuruyodum en fazla 10 dakika mesafem vardi. Hani olur ya bi his izlendiginizi falan hissedersiniz. Bi ara sokagin onunden geciyodum birini gordum kafami cevirdim yurumeye devam ediyorum bir iki adim sonra arkamda birinin geldigini hissetim yavasladim beni gecsinde kimmis goriyim die 5 10 adim yavas yavas yurudum ama oda yavasladi goremiyorum gecmiyo beni oyle olunca telefona bakiyomus gibi durdum durdugumu gorunce beni gecmek zorunda kaldi yavas adimlarla ama oda durdu 4 5 adim sonra resmen bekliyo beni. Daha once boyle cok atlattim beni takip edenleri bu sefer rota olarak sanssiz kaldim. Iste durunca dedim karsiya geceyim ama sonra illaki geldigim kaldirima geri donmem gerek evim o kaldirimda asagi tarafta. Ben karsiya gecip yavas yavas yuruyorm oda beni izliyo yavas yavas yuruyo yolda market hicbisey yok girsem. Sinirden beynim durdu sacma sapan dumduz gidiyorum yoldan geciyorum ama evimin sokagini gectim 2 sokak. Hala takip ediyo beni. Neyse bi yol daha gectim sonra hizlica geri donup onun oldugu yola gectim o onde kaldi. Hemen evin kaldirimina gectim 2 dk mesafem var resmen kosmus arkamdan sokagimiza girmis bizim kaldirima cikmis ve aramizda 2 adim var. Boyle durumlarda eve girmek istemem cunku evimi ogrenmesi rahatsiz eder. Neyse girmek zorunda kaldim dondum kapiya anahtari soktum baktim arkamda durmus bana bakiyo bende apartmanin yansiyan camindan goruyorm baktigini sabrim tasti arkami dondum agzina sicicam tam actim bagiricam bu yurudu gitti. Orospu cocugu. Bi de tipi korkunc yani. Yemin ederm babAma soylemedim cunku butun apartman ailemiz birinden biri katil olurdu.
biri var.

seninim diyor. bırakmam seni diyor. aynıyız diyor. yıllar sonra etkilendim diyor. ben de onu istiyorum ama kendime yasaklar koyuyorum, tuhaf. temkinli gidelim, boyumuzdan büyük sevmeyelim diye frenliyorum ikimizi de.

gerçekten mutluluğu hak etmeyen pislikleriz sanırım.
Sevgiyi ozlemek diye bisey var mesela. Sevdigini hissetmek, iki kisilik yasamak bu dunyada. Asla ve asla yalniz olmadigini bilmek herseye karsi. Bunlari ozledim lan. Hayatimi silkip gidenler sagolsun, ozlettirdi.
Alkolü fazla kaçırıp, ona mesaj atmamdır üstelik bunu dün gece yapmış olmam utancımı beşe katlıyo. Durdurun dünyayı inecek var.
Dışarda yediğim yemek hoşuma gitmeyince agresifleşiyorum.
Yıllarca yaşadığım bu şehirde emanet gibiyim sanki. BENiM ASIL ŞEHRiM SENiN YANIN.
sanırım ben kötü bir insanım. çevremdekiler sürekli aksini söylese de sanırım böyleyim.

ırkçılık fikirleri ile yetiştirildim, büyütüldüm.

çocukken elektrik kesilince apartman girişindeki bütün zilleri koli bandı ile yapıştırır elektrik gelince bununla eğlenirdim. lisede sınıftaki yahudi bir kızın doğum gününde tahtaya eşşek kadar bir gamalı haç çizmiştim, neredeyse okuldan atıyorlardı. yurt dışında üniversite okurken çok uluslu ırkçı bir grubun en önde gelenlerindendim, kadıköy sahilde kendi halinde dolaşan bir zenciyi (karataşak) sırf ten renginden dolayı hastanelik edene kadar dövmüşlüğüm var. şu anki çalışma pozisyonum itibarıyla da karşıma sorunlarına çare bulmak için gelen insanları sırf kürt oldukları için tabiri caizse karşımdan "sktir ediyorum".

bunları neden anlattığımı da bilmiyorum. sanırım benim yetiştirilme tarzımda yaptığın şey kötü bile olsa bunu inkar etme kabullen anlayışı hakim.

neyse, cherio.
ilk olarak bir sarkiya eslik ettim.

sorma neden nicin
her sey yalnizliktan
bak bak bak bak
guzel bir gun olmek icin..
evin yanindaki pazar yeri alaninda dugun var sozluk. gitsem belese yemek mi yesem? yoksa pizza siparisi mi versem?
yıllardır yapmadığım bir şey yapmaya karar verip telefon rehberimi temizlemeye başladım. sonra aşık olduğum tek adamın numarasına geldi sıra, daha önce yapamamıştım, bu sefer yapmam gerek diye silmeye karar verdim. silmeden önce belki engellemiştir, belki görür ama cevap vermeye dahi tenezzül etmez diye mesaj attım. çok düz ve net bir mesaj. beni neden sevmedin? cevap bile beklemediğim için rehberi silmeye devam ettim. tam o anda geldi cevabı. "sevdim ama yetmedi"
günlerdir aklımdan bir an olsun çıkmadan, 3 kelimelik bir mesajın içimde bu kadar yer edeceğini tahmin edemeden, leyla bir halde dolaşıyorum ortalıkta. unutmak aylarımı almışken unutamadığımı fark etmenin de yenilgisiyle ölüm ya da düğün haberinin yayılmasını bekliyorum.