bugün

Niye burada itiraf edeyim dedirten başlıktır.
akşamdan bu yana kalbim sıkışıp duruyordu kuzenime de bahsettim, dışarı çıkalım açılırsın dedi. çıkalım dedim. tam telefon geldi ankara da patlama olmuş diye, zaten rahat olmayan kalbim şu an çarpıntı nöbeti yaşıyor.
yarın o saatte patlamanın olduğu yerden geçip kursa gidicem. bir gün farkla yaşayarak.
Bazen oturup ağlamak istiyorum.. öyle hıçkıra hıçkıra..

Ama kimse görmesin beni.. kimse görmesin..

Yaşadıklarım geliyor aklıma..

Sonra rabbime sığınıyorum, o kucak açıyor bana.
Korkuyorum .
Bu kadar vurdumduymaz, yobaz, cahil insanların içinde acı çekiyorum.
Gözüme yumruk yemişim gibi makyaj yapıp telefon rehberimdeki herkesi işlettim. Çünkü bir nedeni yok. Çünkü canım sıkılıyor. Çünkü çok eğlendim. hiç halimi hatrımı sormayacak insanların " ayyy inanmıyorum nasıl olur" demeleri gayet komik çünkü. Çünkü yalnızım arkadaşlar.
Bazen Türkiye cumhuriyetinden,insanından tiksiniyorum

Kısa zamanda geçse de bu sık sık oluyor.
zamanın çabucak hıphızlı geçmesi için ne yapabilirim?
Bugün benim doğum günüm ...
Sözlük eve gelirken tam 4 kez arabayı durdurdu polisler. Az önce geldim. Çok sıkı bir arama var şu an izmir ' de. Sanıyorum istihbarat var.
Bugün yaşanan ankara patlaması nedeniyle çok üzgünüm. "Canı yanan sabretsin... ". Hadisini hatırlayarak kendimi avutmaya çalışıyorum sadece. Ülkemizden tüm pislikler o pis ellerini çekip , defolup gitsin inşallah . allah ' ın gazabı üzerlerine olsun. Allah yakınlarını kaybedenlere sabırlar , Yaralılara acil şifalar versin. Bu ülkede kan dökülmesin artık. Korkuyorum , üzgünüm.
tuvalet doluydu, çişimi arkadaki bahçeye yaptım.
Birinin benim için üzüldüğünü görmeyeli çok uzun zaman olmuştu. Üzüldüğü için neredeyse sevinç duyacağım lan!
az evvel eski sevgilimin düğün resimlerine bakarken gözyaşlarımı tutamadım. o sırada çalan şarkıydı halbuki beni ağlatan.

(bkz: aşk bu değil mi)
alıştım artık ölüm haberlerine.
eskisi kadar üzülemediğim için, üzülüyorum kendimi ve ülkeme...
Hem ygs hem terör biraz hayatı biraz geçmişi biraz kaderi biraz allahı sorgulamama neden oldu.

Her kim okucaksa bunu
Hiç bişi için geç kalmadın kaç kere doğru yoldan dönmüş olsanda döndürülmüş olsanda dünyanın en büyük günahları sırtında olsada her şeyden ve herkesten kendini suçlu hissediyor olsanda

Sen yüreğine yürü onu dinle. Biliyorum belki yüreğin bile seni kabul edemeyecek ama bi yolunu bul ve kendine yüreğine git.
Kimse sana inanmasada sen inan bari sana sen inan. Kimin için bunu yapıyım dersen bilmiyorum inan bilmiyorum. Bilsem yaparmıydın onu da bilmiyorum.
Ben patlamayı sözlükte öğrenmiştim.
Akşam saat 7 sularıydı. Gereksiz bir dert sürekli aklımı kurcalıyordu. Can sıkıntımı atacak şeylerle uğraşıyordum, "bir de sözlüğe göz atayım," diye geçirdim içimden, "belki sıkıntım gider."
Sayfayı bilinçsiz kaydırdım, sonra birden patlama ile ilgili başlıkları gördüm. içeriklere bakmadan önce bir an için normal geldi -bu alışma hâli bizim millî utancımız. Sonra düşündüm. Sınıftaki Ankaralıları düşündüm, Ankara'da okuyan akrabaları düşündüm, liseden Ankara'ya gidenleri düşündüm, arkadaşlarımı düşündüm -onların da mutlaka Ankara'da eşi dostu, bir tanıdığı olmalıydı... Bu insanların yakınları zarar görmüş olsa, Allah korusun ölse ne hissederler?
Anneannem vefat ettiği gün en çok annemi izlemiştim, o ne hissetmişti? Teyzelerim, dayılarım?.. Onları düşündüm çünkü onların günü gecesi anneannemle geçmişti bir zamanlar. Peki benim arkadaşlarımın gününü gecesini geçirdikleri yok mu bu başkentte? Elbet var. Bu bilinçle onları düşündüm en son. Aynı olmasa da, annemle benzer hisleri olacaktı. Ölmek yakınlarımıza çok şey hissettiriyor. Peki benim yakınlarım ne durumdaydı, ben ne hissederdim?
Biz insanlar çevremizdekileri genelliyoruz da kendimizi o genellemelere konduramıyoruz, "hiç yaşamadım ki böyle bir şey, nereden bileyim ne hissedeceğimi?" dedim. Fakat annem bir şey hissetmişti, ben o hissi bir şeye benzetmiştim, o benzettiğim şeyin aşağı yukarı aynısını dostlarımın hissedeceğini kabul etmiştim. O hâlde ben neden öyle hissetmeyeyim? Zihnimde bir şeyler ters gidiyor olmalı. Belki insanları bu şekilde genellemekte bir yanlışlık vardır. Ancak bir yakının vefatı; bu kalıplaşmış bir mefhum olarak duruyor zihnimizde, en azından çoğumuzun zihninde. Buna karşılık gelen düşünce ve duygusal tepkiler de benzer olacak öyleyse. Peki benim bu hâlim ne? Evet, bir duyarlılık hâlindeyim. Sözlerimi, fikirlerimi hassas bir biçimde ölçüp tartıyorum. Bir patlama oldu, canlar gitti; insanî düşünüyorum. Bir terör olayı yaşandı, başkentte bomba patladı; politik düşünüyorum. Ama kalp atışlarım hızlanmadı, boğazım düğümlenmedi, akciğerlerimden yukarı bir sızı gitmiyor. Yakınlarımdan kötü bir haber almadım, ondan bu hâldeyim. Ancak ya alırsam?
Sahi, ben niye girmiştim sözlüğe?
Ne diyor dede korkut

"Kahpe içerden olunca kapı kilit tutmaz oğul!"

2 eksi veren de kahpe.
Bugün çarşıda istemeden omuz attığım kız, senden Özür diliyorum biraz sert oldu ama önüme bakmiyordum icime dert oldu ya.
Zamanında metin 2 de insanların çarlarını soyardım Allah affetsin....
emojilerle desteklediğiniz taziye tweetleriniz, postlarınız duyar kasmaktan ötesi değil bilin istedim.

bir facia daha yaşadık ve bir kez daha sosyal medya duyar kasıcılarından iğrendim.
Herkes uyuduktan sonraki o sessizliğe huzur denir. Pencereden gökyüzüne bakarak içtiğin sigaraya soluk...
ve bir de gözyaşı...
dakikalarla ölümden yırtmak..

dün arkadaşlarla kuğulu parka gittik güzel havayı değerlendirelim, çimenlere yayılalım diye. saat 18:20 gibi dönüş yoluna geçtiğimizde arkadaşlar tunalıdan gidelim derken ben bulvardan yürüyelim diye ısrar ettim. çok iyi hatırlıyorum meşrutiyet caddesinin dibindeki köprünün ayağında telefonum çaldı ve saat 18:38 idi. arkadaşımla telefonda konuşa konuşa kızılay avmnin oraya geldik ki patlama meydana geldi. aman allahım sesten kulaklarımız sağır olacak gibiydi. sarsıntıdan yere düştük. yerlerde insanlar vardı. bağıranlar, sağa sola kaçışanlar, avmnin ordaki ışıklara kadar gelmiş araba parçaları, yanan arabalar. bir müddet kalkamadık olduğumuz yerden. herkes bir yerlere kaçıyordu. şaşkınlıktan ne yapacağımızı bilemez haldeydik. sonra kalktık. ambulanslar, itfaiye araçları son sürat olay yerine gidiyordu. polis anons ediyordu "Maltepe, Tandoğan istikametine doğru gidin. olay yerinden derhal uzaklaşın" diye. çok yakınımda bir genç kız kalkamamıştı düştüğü yerden. başından kan akıyordu. hemen yanına gittim öldü sanmıştım. kız aptal aptal bakıyordu. o da ne olduğunu anlayamamış olmalıydı. biraz sonra ölmediğini anlayınca hemen kaldırıp elinden tuttum ve Maltepe istikametine doğru kaçmaya başladık. çünkü o şokla yerde yatan herkesi ölü sanıyordum. yaklaşık 80 metre ileride bir araç dolusu patlayıcı ile bir saldırı olmuştu. yanan araçlara baka baka ordan hemen uzaklaştık. biraz kendimize geldiğimizde yapabileceğimiz tek şey olan lanetlemek görevimizi yerine getirdik. ve ben dün akşam suriyede ırakta yaşayan insanları bir kez daha anladım hem de çok iyi bir şekilde.
bir pkk li sikmeden ölüm bize haram. bu arada Apo yakalandığında salya sümük ağlamış bir karıyı sikmenin mutluluğunu yaşıyorum. hiç çaktırmadan canım çektikce yapıyorum.
Mutluyum aylar sonra.
güncel Önemli Başlıklar