bugün

yukarıda çocuğunu susturmaya çalışan adamın çıkardığı sesler ciddi anlamda ürkütüyor beni.
şimdiye kadar kimseyi kandırmadım.
kendimi de kandırmadım.
ama kendimi çok şaşırtmışımdır.
zaten en çok kendimi şaşırtmışımdır
hadi canım burada bitemezlerim var dizi dizi.
Gurur gurur büyüyen yaralarım var.
bu hiç sağlıklı değil diyerek başlayan aşkı ilanlarım da var öyle bir dürüstlük.
nen yok deyin anlatıvereyim bir solukta..
tutarlı hiçbir yanım
iki ayı geçen bir ilişkim
tutunduğum bir kimsem
ait hissettiğim bir yerim
yarından beklentim
iki dakika huzur verecek bir zihnim
Düşününce batmayan bir fikrim
Mutlu sonla bittiğine inandığım tek bir masalım yok.
bence varlığım yokluğuma gizlendi bana bile görünmek istemiyor.
Babamdan nefret ediyorum.
geçen gün bass gitarda tool'un schism'ini çalabildim ve bu götümü kaldırdı.

not: bassları baya kolay bir şarkı.
Anlayamam bazen seni, sessiz gidişini.. durur dünya sadece bir an, yalnızca sen olur duman duman kafamda yankılanır çoğu zaman..
Sözlük babamla kavga etmiştik ve adını hatırlamıyordu. 1-2 sene önce ölen dedemi unutup hadi deden gile gidelim dedi. Bu konuda bir şey bilenler ulaşssın. (#30587303)
Anneme dedim ki yarin arkadaslarla buluscaz. 'yaa ama benim gunum var, perdeleri yikicam onlari utulucektin sen'

bi utu, benim hayatimdan daha degerli be sozluk.

temizligi, utuyu yapip cikma karari aldim en son.
Simdi uyucam, umarim olene dek hep uyurum.
atatürk yaptıklarından dolayı çok pişmandı. hayatının anlamsızlığı her şey bitince her yanında nükseden bir hastalık gibi onu sarmıştı. sonra normal insanlar gibi yaşamanın çok daha anlamlı olacağını düşündü. sonra ölmek istedi. ben bir psikiyatrist olarak bunları çok haklı buluyorum.
Yaşamakla yaşamamak arasında çok ince bir çizgideyim. Tam bir ışık yanıyor,yaşamamı istemeyen celladım eliyle ışığı kapatıyor.tam ölecem,herşey bitti diyorum yaşamamı isteyen umudum bir ışık yakıyor yine. Ne yapsam ne etsem bilemiyorum. Çıkmazdayım sanırım. Hangi tarafa gülüyorduk sahi.
gamzeli kızdan hoşlanıyorum ama sevgilimi seviyorum bu nasıl bişey biri bana açıklasın.
mükemmel adam da olsan, itin götüne de soksan yok, yaranamıyosun abi bu kadınlara.
çok kasmayacağım artık. denk gelirse siker geçerim bu kadar.
güven duyabileceğin kimse yok, sığına bileceğin tamamen kendin olabileceğin bir liman yok.
hangi gemi sonsuza kadar denizleri, okyanusları gezip de bir limana demirlemeden durabilir ki.
dünyada hiçbir şey bir limanım var zannedip de demirlemenin yasak ve tehlikeli olması kadar korkunç olamaz her halde.
gemiyi değilde limanları yakacak kadar gözü kara iken .....
bir limana demirlemek için her şeyden vazgeçmek...
gözünü kapatıp diğer dönüş yollarını ve limanları ateşe vermek kadar tehlikeli.
en doğrusu beklemek okyanusları geçipte bir küçük denizde kaybolmamak için biraz beklemek.
bir gün ufukta diğer limanları göreceğimiz günlere kadar beklemek en doğrusu.
pek itiraf gibi olmayacak ama aranızda gümüşten anlayan bir insan evladı varsa bir bakabilir mi lütfen.
Ağır bir depresyon geçiriyorum. Gülümsemeye ihtiyacım var. Morale ihtiyacım var. Öyle yorgunum ki.

Klasik müzik dinliyorum şu an. liszt'in hungarian rhapsody no: 2 adlı eseri. Bir şey olacağından değil, belki biraz dinlenmek için.

Benim en sevdiklerime ihtiyacım var aslında, bir de iyi bir tatile.
pekii, ışte itiraf
olayların dış yüzünde aslında çok yardımsever, iyilik dolu, fedakar bi tip çıkıyor.
ama olayları kendim değerlendirdiğimde, yani bunları ne için yaptım dediğimde tamamiyle kendi çıkarlarını gözeten, kaybetmekten korktuğu için bunları yapan, ikiyüzlü biri olduğumun farkına vardım.
evet, itiraf budur.
gittim tavuk kızarttım. az önce. istediğimden mi? hayır. unutmaya çalıştığımdan. insan unutamayacağını bildiği şeyleri unutmaya çabaladığında çok acınası bir duruma düşüyor. şimdi bu hissettiğim boşluk aslında tavuk istemediğimi anlamış olmamdan mı? yoksa, belki de... işte bilemiyorsun, iki saat uyku, bu sefer uyumak için yine içiyorum, sözde bir hafta içmeyecektim, iki ucu boklu değnek kalp ağrılarıyla sabahlara kadar yatakta dönenmek mi? içip sızmak mı? işte bütün mesele bu. telefona bakıyorum. uyandığım gibi telefonu önüme alıyor, tımarhane kaçkını gibi gözlerim telefonda alelade işlerle uğraşıyorum. odaklanmak yalan zaten. odaklandığım şeyler telefon ve bu gece içmeli miyim yoksa yatakta dönenmeli miyim sorusu. tavuk gerçekten çok tatsızdı.
içimde kendimden memnuniyetsizlik hissettiren kötü duygular var , huzursuzluklar ... bir şeyler yavaş yavaş değil , köklü ve biranda değişecek ve ben kendimi buna hazırlıyorum. çünkü beklerken iyi olmuyorum, çünkü beklerken kendimde sevecek bir şey bulamıyorum.
işten çıktığım fabrikadaki bir ağabey, bugün beni telefonla aradı..

Ulan hayat çok kötü be. Adamın dediği laflara üzüldüm ama çaktırmadım.

-Ulan neden çıktın işten. Seninle ne güzel geçip gidiyordu zaman. işten çıktığını öğrenince morallerim çok bozuldu.

- rahat ol araz ağabey. Bizi bu hallere düşürenler utansın. Ben daha ölmedim arar bulur izini merak etme.

Amk işinden ayrıldığıma zerre üzülmedim ama araz ağabeyden ayrılmak beni çok üzdü.
Verdiğim karardan dolayı pişman gibiyim sözlük. Kararsızlıktan kurtulmak için verdiğim kararın ezici ağırlığı üzerimde. Beni rahatlatan şey ise ezelde takdir edilen şeylerin önüne geçemeyeceğim inancı. Olacağı varsa olur, yoksa ne yapsam nafile...
Bir kızın bir erkeği sadece saf bir aşkla severek, sevgisini bakışlarıyla, gülüşüyle, tatlı sözleriyle anlatarak kendisine aşık etmesinin imkanı var mıdır ya? Bence yok. Çok acımasızsın be hayat!
insanların oldukları kişi ile gösterdikleri kişi arasındaki uçurumu gördükce artık korkmuyor sadece gülüyorum.
ancak bu kadar orospu çocugu olabilirsiniz diye.
buralarda allah, kitap, aşktan bahseden orospu çocuklarının o küçük beyni bir bilseyi birinin kalbını kırmak kabeyi yıkmaktan 70 kat daha günahtır,
o zaman da kafalarına göre zalim olabilirler miydi acaba?
ama biz en büyük yanlışı kendimize yaptık.
yanlış hayat doğru yaşanmaz dediklerinde, anlamadık.
anlayınca çok geç oldu.
Bir önceki itirafımdaki isteklerim birebir yerine geldi. Ama yinede bi eksiklik var bi yerde. Tam hissedemiyorum ona karşı aşk duygularını sanki zoraki bazı şeyler.fazla seviyeliyiz Birbirimize karşı. Nazar mı oldu nedir. Bakalım ne olacak yine yazıcam buraya. Bide diğer öküze ni şekilde ulaşıp konuşursam daha zor olcak bazı şeyler diye hiç yeltenmedim.

Bugün okulda en öndeki yerimde çatır çatır fikirlerimi söyledim kimseyi takmadan kendimle gurur duyuyorum. Yiğit beye de ağzının payını fena verdim bu yüzden daha çok gurur duyuyorum.

Son itiraf bucu ile arama mesafe koymam lazım kız hakkaten kevaşe bi insan hergün Kırmızı Ruj sürermi ya.Erkekler hissediyor demek kimin ne olduğunu boşuna uyarmadı bizimkiler onla takılma diye. Şu ortak ödev bitsin koyucam onada tekmeyi.
biz seninle aynı şarkılarla hüzünlenip kendimizi sokaklara vurmadık mı ?
nickimi değiştirme sebebim son dönemlerde yaşadığım ruhsal dengesizlik, o ne demekse
ruhumun bozuk ve orospuya dönmesi
sonra "shame" diye bir film izledim
onun da etkisi epey bir büyük
ışte kendimden utanıyorum açıkçası
kendimi sürekli kandırıyorum
duygusuz biri oldum sonra
sevmiyorum öyle olmayı
ama öyle oldum ışte
olmaktan en çok korktuğum insan tipinden daha kötü durumdayım
kendimden utanıyorum, zaman zaman.