bugün

fıstık, salatalık ve Nescafeyi birlikte yedim içtim, böyle bir kombin görmedim, müthiş.
içimde sadece 1 mikron çapında ve kendi anaforunda ne varsa süpüren bir boşluk hissi,
Zihnimde sürekli diğerleri gibi düşünüp ,onlar gibi algılayabilirsem belki yanlışı buluruz hırsı ,faydasız.
Bir karıncayı bile ezdiğimde acaba yaşıyormudur hissine kapılıp vicdan azabı duyanların ülkesinin vicdanı ,her sabah bugünde kalanları ailelerine bağışla duası ,sessizce kıpırdayan dudaklarım .insanoğlu ideolojik düşünceleri bırakalı ,zihniyetleri kapatalı çokta zaman olmuyor ,koalisyonda birleşemedikleri makam koltukları söküp atalı çok vakit olmuyor,tek şey gerçek olan aslolan sadece acı herkesi aynı safta tutabilecek olan ,örgütleyebilecek olan ,acım ,acımız o kadar öfkeli , o kadar kavuran ki ,hiç bu kadar yetim kalan çocuk ahı alanlar olmuş mudur ,gencecik bu denli kamuflajlı yüreğin gözünü ölümle kararttığı olmuş mudur ?

Siz evden uğurlarken hiç dua etmediğiniz kadar ettiğinizi düşünün ,gönderdiğim gibi dönsün diye,siz hiç telefon bir kez açılmadı diye kalbinizin söküldğünü hissettiniz mi ,peki ya siz size bakan onlarca göze güçlü olmaları için sözler savuruken içinizin yıldığını hissettiniz mi ,peki ya siz içinde taşıdığınız minicik canlıyı sakinleştirmek için herşey yolunda dediniz mi ,empati yaptınız mı demiyorum hiç sahiden facebookta ekran karartmak dışında içinizin yangın yeri ,hayatınızın simsiyah olduğunu hissedip ,söylenen tüm sözleri komik ,dilenen tüm yasların kof ve ülkemin yarasının derinliğine elinizi atıp acınızı kanırttınız mı ?
Bazı insanlar fazlasıyla gereksiz;bilmedikleri şeyleri biliyor gibi anlatmaları yok mu? Sadece çok ucuzlar!
iyi ki de kız arkadaşım yok .
Kalbimi çok çabuk birine kaptirabiliyorum.
Ayrıca çok utangacim. Çocukken parkta erkek varsa oyun oynamiyomusum.
Allahtan şimdi daha daha az utanıyorum yoksa ne olurdu halim.
zihnim bok çuvalına benziyor bu aralar. ben ne yapıyorum diye hergün içim içimi yiyorum . bir yol bulmalı ilerlemeli o yolda . herşey monotanlaşınca çevresi de kendi halinde gelişmez mi ? birşey söyleyin bana . ufak bi tüyo verin bana .
istanbul a taşındım sözlük. Tek başıma yaşıyorum uzun süreden sonra yeniden. Yıllar sonra havuzlu spor kompleksi güvenlikli bi sitede tek başıma yaşama fırsatı yakaladım. Ama gel gelelim dışarıdan her şey güzel gözükse de yalnızım be sözlük. Aksam işten eve geliyorum evde ses olsun diye tv açıyorum. Ki ben tv izleyen de biri değildim. Whatsapp grupları da artık sarmıyor. insan istiyor ki bi misafirin gelsin sabaha kadar karşılıklı sohbet edelim. Bi bira açayım ona. Film izleriz belki. Ya da bi filtre kahve yaparım, gece uzun uyumasın hemen diye. Farkettim ki şuan cevremde pek eş dost kalmamış herkes bir yerlerde başka hayatlar yaşıyor. Paranın amk sözlük. Para kazanabilmek için dostlarımızı ihmal ediyoruz. Yalnız kaliyoruz bu kalabalık içinde. Sahi ne diyodum, akşam müsaitsen bana gelsene. Böbreklere zarar vermem söz. Sohbet et yeter.
anlatmak istediğim çok şey var ama anlatamıyorum. başarılı olduktan sonra başımı yaslayabileceğim bir omuz bulursam, ağlayarak içimi dökeceğim.

bu kadar sıkıntı fazla bana. artık taşıyamıyorum. boğazımda hiç geçmeyen bir düğüm var ve uzun zamandır ağlayamıyorum.

dik durabilmek için ağlamamak zorundayım. her zamankinden daha güçlü olmak zorundayım. yapayalnızım aslında. yalnızlık da güçlü olmayı sağlayan bir etken. küllerimden doğacağım ama, ne zaman bilmiyorum.
Ben zaten küçükken de sarışın değilmişim.
Akp ile anket bilgileri paylaşan seçim istatistikçileri bu kanlı dönemi sona erdirebilir.

Öyle olmasa bile sanki Akp %60 seviyesine ulaşmış bilgisi verseler parti'ye, bir anda süt liman olur ülke.

inanın başka savaş nedenimiz yok. Bu asla bizim yani halkın savaşı değil. Ölenler de kahramandan ziyade gariban ailelerin biricik evlatları.
Seni üzdüm anne belki...
iki elini yüzünün arasına alarak başını eğdirmedim.

Çok üzüldüm anne..
Vicdan kelimesini; bir sigara boşluğunda kollarimi karnımdan belime kadar sıkıca kavrayip başımı öne eğdiğimde yaşadım.

Adıma verdiğin duygunun cezasını çektim.

lütfen beni benden once bırakıp gitme anne, her hasta olduğunda korkutma!

Kızın...
Tüh geç kaldım neyse yarın küfür ederim size...
Gece gündüzden daha aydınlıktır. Kalabalıkta boğulup da göremediklerini görürsün. Güneş kalbini göstermez sana. Gündüz neyi neden hissettiğini bilemezsin. Kırdığın kalpleri göremezsin, görsen de umursamazsın, umursayamazsın. Her yer kalp kırığıdır halbuki. Sevdiklerini paramparça edersin. Bu gündüzün mü laneti, senin mi suçun? Sanki pek önemi yok gibi.
Gece kalbini izlersin. Kalp kırıklarından kanar her yanın. Çok şey olmasını istersin hiçbir şey olmaz. Sahte bir denge içindesindir. Sarsılmak istersin, silkinmek ve kurtulmak her şeyden..."Çünkü sahici bir sarsıntı sahte bir dengeden daha iyidir." Uzundur gece. Kalbini izlersin, gerçekleri gördükçe de sahici bir sarsıntı hissetmesen de artık sahici bir nefretin vardır, kendine karşı. Üzücü gerçekse nefret ettiğin varlığın, hayatta en zor kurtulabileceğin varlık olması.
Nefret kötü bi'şey değil korkma.
Seven affeder.
Çok da üzme.
Git
Sarıl.
"Yılbaşı gecesi arkadaşlarımla çıkıp rahat bir şekilde eğlenebilmek için karımı yaklaşık bir haftadır başka bir şehirde yaşayan annesine gitmesi ve yılbaşını orada geçirmesi için kandırmaya çalışıyorum. Baktım olacak gibi değil kızımı devreye soktum. Birkaç gün üst üste, Anne ben anneannemi çok özledim'' deyip durdu. Sonunda karım dayanamadı ve sonuç başarılı. Kaynanam yılbaşını geçirmek üzere bize geldi... "

Alıntı.
Buraya ağlamayı çok özlemişim sözlük. Birkaç gün içinde aranızda olacağım.
Sadece yapmak istediğim.;
Kültürlü, yardımsever, örnek olan, bilinçli, aşık bir kadın, aşık bir kocaya sahip, kendini geliştirme konusunda başarılı,Ülkesine ve çevresine yararlı, hayallerini gerçekleştirmekten korkmayan bir insan olabilmekti..ama olamadım.
Özleyemiyorum sevemiyorum diğer insanları sözlük,bircoğu benim hayatımda önenli bir yere sahip zannediyorlar kendilerini ve aslında her şey öyle gözüküyor ama eksik olan bir şey değil pek çok şey var gibi...
anlaşabildiğim insan sayısı bir elin parmak sayısının küpünün on ile bölümünden kalan kadar.
Uyuyamiyorum, uyuyamiyorum yine yeniden uyuyamiyorummmmmmm.
her gün değişen ruh hallerimden bıktım artık. ne yaşadığımı bilmiyorum,bir yandan ruhsuz diğer yandan niye ruhsuzum diye ağlamaya başlıyorum.
bu başlığı her gördüğümde buraya gelip yazmam için sanki birileri beni zorluyormuş gibi hissediyorum. bu dehşet veren bir gerçeğin yansıması aslında: insan o kadar yalnızdır ki içinde biriktirdiklerini anlatacak kimsesi yoktur ve yalnızlığını bu başlığa kusarak hafifletmeye çalışır. peki hafifler mi gerçekten yalnızlık? asla. iliklerine kadar yalnız olmaya mahkumdur insan. sadece bazıları bunu unutacak kadar şanslı veya göremeyecek kadar aptaldır.
bütün terimler eşit uzaklıkta bütün duygular eşit insanlar farksız hayat zevksiz yaşamla ölümü ayıran bir çizgi bile net değil kafamda.

kafabimillon dedim yıllar önce yazmaya başladım her saçma sapan yazımın altına entry-nick uyumu yazmaktan bıkmadılar bense içimdeki bu bulanıklığı yansıtıp bir dert ortağı bulmayı umut ediyordum. yok. gerçekten çok zor dinlenmek, anlaşılmak gibi büyük bir amaç için yaşamaya devam etmek.

görüyorum yaşama ipindeki beni tutan düğümler bir bir çözülüyor. düşmedim ama uzun süren bir düşüşün içindeyim. bir canım acısa bir yerimi vursam soğuk beton zemine bir topaç dönmekten vazgeçse rüyada olmadığıma kanaat getirsem. getirsem ki adalet duygum için oluşturduğum dinin yasağını en büyüğünü çiğneyerek terk edebilecek güce ulaşayım.

bir yazar yazarken ve öldürüken tanrıyla eşdeğer görüyorum kendimi diye yazmıştı şirke koşarak bense ısınma aşamasındayım ya bir insan öldüreceğim ya da yazmayı bırakacağım hiç beceremedim zaten bir düşünce üzerinde dönüp bir şeyleri süsleyip anlatmayı.

çok uzak değil gibi yazmayı bırakmak çok uzak değil gibi rüyayı gerçekten ayırmak.
türkiye'de bir kara günü daha geride biraktik. belkide yerine baska kara günlerin gelmesi icin.
nasil bir ülke haline geldik aklim almiyor.
vicdan sahibi her insanin bu gün ici aciyor. milletce agliyoruz, kiziyoruz, lanetliyoruz, üzülüyoruz, dua ediyoruz, rahmet diliyoruz ölenlere.
baris icinde yasayan bir ülke diliyorum. kardesin kardesi katl edilmedigi bir ülke istiyorum.
anneler vatan ugruna evlatlarini sehit vermesin istiyorum.
cocuklar babasiz kalmasin istiyorum.
miloyonlarca insan gibi suan icim yaniyor. gözyaslarimdan dolayi zor görüyorum suan ekrani.
defalarca yanlis yazdigim bir kelimeyi silip silip tekrar yaziyorum. bu nasil tarif edilemez bir aci böyle. ya suan evlatlarini kayip eden aileler nasildir?. ne haldedirler?.
rabbim onlara sabir verir insallah.

ne güzel söylemis yazar burda....
ihtiyar adamlar, savaş ilan ederler; fakat savaşan ve ölen gençlerdir ve her türlü meşakkat ve sıkıntıyı çeken de gençlerdir.

https://www.youtube.com/watch?v=YWyfLwyIpOo--
en kral ilişki tavsiyelerini ben veririm, en boktan ilişkileri de ben yaşarım.
ah ahh ironi.
Ekşide yazdığım bir entry i beş-altı kere kontrol ediyorum fakat burda sikime bile sallamıyorum.