sözlük yazarlarının itirafları

kayahan vefat etti. iyi kalpli amcalar birer birer göçüyor lan sözlük. kim bize aşk şarkıları yazacak. hangi şarkıyı dinleyip sevgilimizi düşüneceğiz. allah sezen aksuya sağlık sıhhat versin. allahım sen bizi serdar ortaç ve demet akalın dinlemeye mecbur etme ne olur. amin.

http://skepticmindd.blogs...2015/04/dead-silence.html

Küçükken bilgisayarı bozardım bir güzel ,sonra küçük kardeşimin üstüne atardım.

O his bulaşmasın.

bu aralar çok fazla rutin yaşamaya başladım. o derece rutin ki sıkılmaktan sıkıldım. bu sıkıntıyı nasıl gidereceğimi dahi bilmiyorum. farklı şeyler yapayım diyorum değişiklik amaçlı, onları düşünürken bile sıkılıyorum. bahar sendromu dedikleri bu mu oluyor acaba. bu değilse bana ne oluyor.

Sözlüğe sevdiğim kadını stalklamak için geldim umarım hiçbir zaman farkına varmaz. Ah ulan ah.

iŞLER ÇOK YOĞUN TÜKENDiM BUGÜN.

Güç.daha çok.hukmetmek istiyorum.
belki o zaman tatmin olabilirim.

diğerlerinden çok uzak yerlerde -mesela kimsenin tek oturmadığı kırık dökük bir bank- yalnız başıma büzülmüş hayal kurarken yüzüme gülümseyerek bakıp "üşüteceksin, kalk" diyen birimin olmasını isterdim.
ve ben sadece kimsenin bakmadığı küçük bir kediye sahibim. bir gözü kör.

eğer şu ana kadar 2 sayfa yazıp bıraktığım kitapları birleştirseydim gerçek bir kitap ortaya çıkabilirdi. eğer şu an yaşayacağım dünyayı seçebilseydim rüyalarımın olduğu dünyayı seçerdim, çünkü rüya görmeyi hayatı yaşamaktan daha çok seviyorum. daha çok hissediyorum.

Aşk ve sen çok tatlısın sevgilim.. iyi ki hayatımdasın..

selam sözlük.
5 tl param kaldı.
eve 3. olarak aldığım dallama eşyalarını almadığı gibi paramı da getirmedi henüz.

insanlara hiçbir zaman güvenilemez olduğu gerçeğini bir kez daha yineliyorum.

ne zaman birine güvensem arabanın tekerliğinin yolun ortasındaki çukura girip çıkmasındaki o sarsıntıyı çok feci yaşıyorum.

waffle sipariş ettim. hayat bok gibi tadı yulaf ezmesi tadı gibi. daha doğrusu tatsızlığı...

bari ağzımız tatlansın.

aslında her günümüz aynı geçiyor mutluluk bakımından. bir haftayı ele alalım. pazartesi gününü mutlu geçirdiğimizi varsayalım. salı, çarşamba, perşembe günleri de normal geçsin. cuma ve cumartesi de mutsuz oluruz. pazar günü kalıyor. büyük ihtimalle pazar günü mutlu geçecektir. çünkü 2 günümüz boktan geçti ve 1 günümüz iyi geçti. normal günleri saymıyoruz.
aslında bunu daha iyi anlayabilmek için atoma benzetebiliriz. normal günlerimiz nötrondur, iyi günlerimiz proton ve kötü günlerimiz de elektron. hayat öyle bi atom yapısına sahip ki her zaman nötr kalmak istiyor. bu atoma dışardan iki elektron gelince (boktan geçen günler yani) atom otomatik olarak iki proton aramaya başlıyor. aslında bu örnek de pek uymadı çünkü bir atoma proton eklemek o kadar da kolay değil. labaratuvar ortamı gerekiyor. aslında bu ortamı da dünyaya benzetebiliriz.
yani mutlu olduğumuz gün kadar mutsuz oluyoruz yaklaşık olarak. buradan çıkarttığım sonuç şu: hayat! bize ne veriyosun ki mutluluğumuzu istiyosun? verdiğinden çok şey alıyorsun. bu adil mi sence? hayat bi terazi gibi. ve galiba birisi terazinin bizim olmadığımız kefesine ağırlık mı yapıyor ki bizim kefemizdeki ağırlık artıyor ve terazi bizden fazlasını istiyor. şuanda ne saçmaladigimi bilmiyorum okumak istemiyorum, sadece zihnim yorgun. 4 gündür kabus görüyordum, sadece bugün görmedim galiba bundan kaynaklanıyor. ilk günkü kabusta benim yüzümden sevdiğim bir arkadaşım ölüyordu, ikinci günkü kabusta yine benim yüzümden bi arkadaşım ölüyordu. bu sefer kayalıklardan düşüyordu, ilkinin ölüm şeklinden bahsetmek istemiyorum. üçüncü günkü kabusta kendi ölümümü görmüştüm. aptal bi araç sürücüsü yolda üstüme sürüp hızlanıyordu, hiçbir şey yapamayıp öylece kalıyordu. elimde cay vardı ne alakaysa artık? arabayla temas ettiğim an etrafımdaki her şey durmuştu. bana çarpan araba da gitmişti. insanlar donup kalmıştı sanki.
şimdi ise gerçek hayattan bahsedicem, belki yarım saat önce üstüme çay döktüm. belkide kabusdaki çay buna işaretti.
son olarak: hayat, bize ne verdin ki bizden mutluluğumuzu istiyon, açıkla bana bunu.

22.16da yazılmaya başlanan edit: bu şarkıyı hediye ediyorum. klibini izlerseniz daha iyi olur, çünkü klipte boktan günlerin nasıl olduğunu iyi anlatmış Necip Mahfuz.
Necip Mahfuz - Sabah: https://m.youtube.com/watch?v=9OGv4Muk6VU

ölmek istiyorum.öyle bir haldeyim.eminim sizde öylesinizdir.

Onun kollarında uyumak istiyorum.

birini öldürmek istiyorum ve gecerli sebeplerim var.

Yaşamak istemiyorum ama hayatıma allah ömür verdiği sürece devam etmek zorundayım kendi canıma kıyarak düşmanım olan şerefsizleri sevindirmek istemiyorum.

Aglama duvarina donmus baslik. Yazik lan.

pazartesi vizeler var hala çalışma moduna geçemedim.

bu akşam bir avukat katibi arkadaşla içtik eğlendik. yolda oturduğmz yerde de avukatlar vardı selamlaştık falan. şimdi ben arada bu çocuktan utandım yani demezler mi sıtacer katiple takılıyor diye. ama o aslında adalet ten hukuka geçmek için sınava hazırlanan bi eleman. hem aile hikayesi de çok acıklı. aman ya içelim keyfimize bakalım harbi çocuktur ama, insana bu meslekte kâtip lazım kâtip. belki kim bilir ofis açarsam ilerde katiplik yapar bana.

ben mesela sosyal ortamda konuştuğum insanlar arasında bir bağlantı falan bulunca onlardan Habersiz muazzam keyif alıyorum. yani şöyle diyim mesela bi arkadaşla buluştuğumda o bana diğer arkadaşım hakkında bişeyler anlatıyor ve bu anlattığını aklımda nası bi kütüphaneye arşivliyorum farkında bile değil.

çünkü insan tanımak ki bunda sınır ve yöntem tanımam dünyanın en zor ve keyifli işidir ve ben bunu bazen kalifiye eleman vasıtasıyla bazen de cidden iyi bağlantılarımla sağlıyorum.

oturup güvenle konuşabileceğim bir dostum bile yok sözlük. insanlar beni umursamaz görüyor ama öyle değil. gerçekten kardeşin gibi bir dostun yoksa hayat çok zor be en kötü tarafı da ne biliyo musun sözlük? önceden vardı.

internetim yavas. biktim. 1 mbit nedir ya?

evet günlerdir hasan cihat örter düşüş videosunu açıp gülüyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=iRpjHd2ibpg

yani gülmek lazım buna.

bir ara eşcinsellere merak sarmış tanışmak istemiştim.fakat bu başka beyinlerde senide eşcinsel olarak gösterebilir diyerek uzak durdum.duruyorum.