bugün

şark bülbülü filminde kemal sunal ın duvara yazdığı faşo aga tabirinin aslında faşizm den türetildiğini idrak ettigimde nutkum tutulmuştu.
Bana yani jul sezar ın biraderine yakışmadı.
çok zenginim.
bu hayatta bazen gerçekle sahteyi ayıramıyorsun. bir insanı çok sevdiğini düşünebiliyorsun ve kendini bu düşünceye o kadar kaptırıyorsun ki gerçekten sevdiğini hissediyorsun. ama bir gün bir şey olunca ve sen bunu görüp yaşayınca kendini nasılda kandırdığının farkına varıyorsun. işin kötü yanı yoktan kendine bir acı çıkıyor.
Çocukken fifada karabüksporun,bucasporun mersinin kadrosunu vikipedi den bakıp tek tek hazırlamıştım.
uğursuzluk mu desem hisleri kuvvetli mi desem tam olarak tanımlayamadığım ilginç güçlerim var sözlük.

okul zamanlarında bazı sınavlardan bir önceki gece kolumu kaldıracak dermanım olmazdı ve defter kitap açmak gelmezdi içimden. işte ne zaman öyle bir hal yaşasam o sınav iptal olurdu. önceden hissediyorum sanki. bunu farkettikten sonra iddiaya bile girmiştim lisede "arkadaşlar biyoloji sınavı iptal olacak bugün" diye. sınıftakiler de zannediyor ki hocadan tüyo aldım.

üç sene önce arkadaşlarla tatile gideceğiz. rezervasyonlar yapıldı sadece benim izin almam lazım patronla konuşamıyorum bir türlü. canım istemiyor, yan odaya geçmek bile zor geliyor..içimden diyorum "hiç tatil moduna giremedim iptal olmasa bari" ve derken otelden aramışlar, otel el değiştirmiş kapanmış falan. bizim tatil patladı. yuh dedim kendime.

geçen haftasonu kuzenim evleniyordu. ihtiyacı olan şeyleri bölüştük aramızda, hem onu almam lazım hem de düğün için bir şeyler bakmam lazım. ama içimden gelmedi bir türlü. üzerimde bir isteksizlik hali var ki anlatamam.
ve bir gün önce kuzenim aradı düğün iptal olmuş, ayrılmışlar.
olaya üzüldüm ama kendime de şok oldum.
bu kadarını da beklemiyordum artık.
Sevgililer gününü sevebileceğim zamanlar hiç olacak mı hayatımda diye düşünüyorum.
Moralim çok bozuk. Bir şeyleri düzeltmeye çalışırken hep daha kötü sonuçlar alıyorum. Çırpındıkça dibe batmak gibi bir şey bu. Beceremiyorum işte olmuyor..
aynalardan korkuyorum.
kafamda deli sorular .
4 gündür porno izlemiyorum.
ben de ne eksik diyorum yaa.. tüm gün evde takılarak ne mıçmıç ciftler gördüm ne kalpli balonlar ne de türevleri... oh ne güzelmiş yaaa *
Sen farklısın. Onlarla bir tutma kendini. Onlar senin yaşadıklarının 10 da 1 ini yaşadı mı acaba? Senin suçun yok. Böyle doğdun sen. Değişme. Kendin ol.

Ama şunu da unutma gittiğin yol yol değil. ipleri eline almanın vakti geldi. Hatanın neresinden dönsen kârdır. Yaparsın sen. Güveniyorum sana.
davuldan korkuyorum özellikle ramazan davulcularından. her neyse şimdi buralarda yakınlarda bir davul zurna şeysi var bende tekim çok korkuyorum..
Istanbulun en güzel kızı. Ondan hoşlanıyordum evet. Lise yillari iki sene önce. Elimde bi roman ile okula giderken hoşlandığım kiz ve arkadaşı yol üstünde. Arkadaşı benim de arkadaşım. Giderken gunaydin dedim arkadaşıma. Konuştuk. Bak arkadaşımin doğum günü dedi. Tanıştık. Elimdeki kitaba bakti yazarini evdiğini söyledi. Hediye ettim doğum günü diye. Okula gidince kitabin kutuphane mali olduğunu hatirladim.
Okul bitti işe girdik. Ne değişti çok şey. Mutlu muyum? Belki. Bu aralar iyi değilim. Eskisi gibi gülmek espri yapmak gelmiyor içimden. Galiba bunalımdayım. Nereye gidiyor hayatımız zaman ne gösterir bilinmez ama hep bi boşluk hissi. Özledim eskileri...
çok seviyorum sözlük, huzur dolu içim. hassas olduğum konularda o da hassas. bu oyle güzel bır lütuf kı... bugun oyle güzel bır hedıye aldım kı, tarıfı mumkun degıl. ıcım ıcıme sığmaz oldu. hem hedıye cok kıymetlı hem de tam da almayı dusundugum nıtelıkte. dünyanın bır yerınde sızı dusunup, mutlu etmeye calısan, benzer dusunup hıssettıgın bır guzellıgın olması muazzam bır sey. allah herkese nasıp etsın ve hepımızınkını daım etsın. amın.
sanırım beynimde ciddi bir hastalık söz konusu ve pek fazla yaşam süremin kaldığını düşünmüyorum her gun biraz daha ağır geliyor beynim ne olacak ne yapacağım bilmiyorum.
Bugün friends in altıncı sezonunu * izledim. rachel ın koşu yaptığı ve kafasını ata çarptığı sahneye gülerken kafamı geriye atınca yatağın başına çarptım. Arada bir salise falan ancak vardır. Sonra aynı anda kafamızı tuttuk. Oldukça komikti. Günümün en önemli olayı buydu. Bugün günlerden 14 şubattı.
Oturunca eşofmanımın paçasının yukarı çıkmasından nefret ediyorum.
bir sevgilim bile yok.
bu 14 şubatı da yalnız geçirdim.
oh be 14 şubat bitti.
ramazan bayramı mı 14 şubat mı belli değil arkadaş herkes bi ciks herkes bi bayramlıklı. bitti sonunda seneye bir kramp daha olana kadar normal giyinmeye devam.
kıskanç değilim etrafındaki herkes gitsin istiyorum okadar.
çok kötü bir dünyada yaşıyoruz. en basitinden 11 yaşındaki bir çocuk kendisini koruması gereken polis tarafından öldürülüyor, 20 yaşındaki bir kız tecavüze uğruyor ve ardından yakılıyor. biz ise sevgilimiz bizden ayrıldığı için, takımımız maç kaybettiği için ve bunun gibi birçok saçma sebepten dolayı saçma ruh hallerine giriyoruz ve bu saçma ruh halinden ancak böyle kanımızı donduran olaylar olduğunda çıkabiliyoruz. 2-3 gün sonra eskisi gibi saçma sapan olayları kendimize dert edinmeye başlıyoruz. peki sevgili okuyucu senin ablana bunları yapsalar. hiç başına böyle bir olayın geleceğini düşündün mü? böyle bir olay yaşadıktan sonra eskisi gibi saçma olaylar yüzünden depresif bir ruh haline girecek misin? girersin elbet ama başına böyle bir şey gelmediği için bunu düşünmüyorsun şu anda. işte bu yüzden bizler çok basitiz. bu kadar basit olmamalı hiçbir şey. ben de öyleyim belki de. ama şunu da söylemek istiyorum. benim ablam şu anda ankarada okuyor, yurtta kalıyor. mesela bu akşam konsere gitmişler. ama başına bu tarz bir olay gelmeyeceğinin garantisini bana kim verebilir? ben bugüne kadar ona hiç karışmadım ne erkek arkadaş konusunda ne de dışarı çıkma konusunda. çünkü kendisi inanılmaz iyi niyetli ve düzgün biridir. ben ona karışmıyorum ama dışarda böyle insanlar varken güvensen ne yazar? kim koruyabilir ki onu orada? kokuşmuş polisimiz mi? bilmiyorum sevgili sözlük. bu olay beni çok etkiledi. kendi ablamın başına gelmiş gibi oldum. işte belki de sırf bu yüzden ben bundan sonra gereksiz ruh hallerine girmeyeceğim. ablamla bir daha hiç kavga etmeyeceğim. çünkü böyle bir dünyada en yakınımla her anımı en son anım gibi yaşamam gerektiğini anladım. söyleyeceklerim bu kadar. hepinize iyi geceler.
Gitmesin sözlük.