bugün

Bugün yaklaşık 1 saat sahilde oturup yine bizi hayal ettim
evet hoşuma gidiyor böyle olmadık saçma hayaller kurmak
yanımda olup herşey geçicek seni hiç bırakmıcam diyip sarılmanı düşledim mesela.
Bilmediğim kokun geldi burnuma,gözlerin değdi gözlerime,hissettim ellerini..sonra bana huzur veren sesin geldi kulağıma
işte o zaman bi gülümseme aldı beni

beşiktaş vapuruna binip yanına gelmek istedim
tuttum kendimi yine
korktum çünkü
yapmamalıyım,
hiçbir zaman..
Olmıcak çünkü.
Yarın okul arkadaşımla beşiktaşın maçına gideceğiz umarım sınıftakiler farklı algılamaz kanka falan mı desem çocuğa ordan yırtarım belki.
şu anda a9'da canlı yayında adnan hoca ve müritlerini izliyorum.
iki kişiyi öldürdüm.
Gece olunca ortaya cikiyor tum arkadasliklarimin sahte oldugu.
Kimsenin entrylerimi görmesi veya eksilemesi umurumda değil. içimden geldiği için yazıyorum. Birde yeri gelmişken onun varlığını çok özledim.. sesini duymayı, gözlerine bakmayı falan..öyle işte.
dün arabamın sileceğini park halindeyken kopartmışlar. o kadar sinirlendim ki anlatamam. arkamda masum masum duran aracın sileceğini de ben kırdım, aracıma binip kaçtım. içimdeki rahatlığı anlatamam sizlere. sahibi beni ne kadar sövse haklıdır.
Hicbiriniz silkimde degildiniz.
yalnız kalmayı sevmiyorum. yalnız kalınca kendi kendime konuşuyorum. beynimin içindeki sesler susmak bilmiyor. korkuyorum. yaptığım hatalar gözümün önünde canlanıyor. verdiğim yanlış kararlar...

aslında yalnız kalmayı istiyorum. çünkü etrafım aptal insanlarla çevrili. onlarla takılmaktansa yalnızlık daha iyi.
işte böyle bir çıkmazdayım. ne yapmalıyım bilmiyorum.
Bu defa ağır kaybettim.
ben ibneyim.
not: yok lan aman ciddiye alma!
kardeşimi döverken abi diye ağıt yakması beni duygulandırdı anlayamazsınız siz şimdi ama olsun.
Bunaldım artık kaldıramıyorum. Çoğu şey için gücümün kalmadığını hissediyorum.
defol git!
geberene kadar içtim. sarhoşluk zirve yapti. simdi de işe gidiyorum ama nasıl uyandım bilmiyorum. işin daha kötü yanı evde ki ceylan gibi hatuna hiç dokunamadim sarhoşluktan. vay kafami...
Ne zaman izin kullanıp işe gitmesem şirket telefonum sabahın köründe ısrarla çalar. Normal günlerde hiç aranmam. Evet sayın garip müşterilerimiz.
Sıkıldım quiz varmış kaçtım okuldan.
dün 10 saat yolculuk esnasında koltuk arkası markası belli olmayan tvde ilk defa "hayat yolunda" dizisini izledim.daha doğrusu oturup dizi izleyen biri değilim! bittikten sonra kudurmus gibi "o hayat benim" "kara para aşk" "paramparca" dizilerine de bi parça baktım. şöyle bir algı da oluşmadı değil:

(bkz: dizi izlemeden önce)
(bkz: dizi izledikten sonra)

zehir zerk edilmişti bi kere damarlarında geziyordu artık!

ulan önceden iyi düzgün insanlar allahı duayı vs ağzından düşürmezdi şimdi kötü insanlar yalana rüşvet e yuva yıkmaya künefeye dondurma koyar gibi yalana allahı da ortak edip üstüne "allahım yalvariyorum bu parayı kabul etsin" diye dua ediyor.

reyting uğruna toplumun zaten olmayan ahlakını yapısını Skip atan senaristlere yapımcılara yönetmene hepinize:

o senaryo parasıynan bi tarafınıza girsin!
ne bicim nikim var lan benim.
bir şeyler yazmayı özledim sözlük.
ancak aşk olmayınca yazası da gelmiyor insanın.
ne özleyeceğim, ne düşüneceğim...
zaten sizde hep aynı telden yazıyorsunuz hanginize ne giydireceğim ki!
ne giydirirsem üstünüzden düşüyor!
dobişim ben.
Liseyi okuyamamış 2 sene sınıfta kalıp açık liseden devam etmekte olan bir insanın gerçeklerle dolu anısı;

Sene 2012 Son sınıftayız (lisenin haa üniversite falan daha oraları göremedik bile) Staj diye bir etkinlik çıkmış 8 ay bir şirkette çalışacaksın hiç para almayacaksın çok eğlenceli bir şey yani, kahramanımız (yani bendeniz) staja ilk başladığında üstünde biraz çekingenlik vardı bunu ilk 2 ay üstünden atamadı nitekim staj yaptığı yerde 10 küsur öğrenciyle hiç muhatap bile olmadı, yemek molalarında yüz yüze geldiği sırada birini gözüne kestirdi! bir bayan, ama esmer bir bayan (adına mukaddes diyelim) mukaddese bir sevgi besledi ama bunu aylarca içinde tuttu çünkü kendisi daha önce hiç bir aşk yaşamamış ilk okuldan beri hep platonik takılan ezik iğrenç utangaç hiperaktif beyaz saçları çıkmış ve şaşı bir insandı.

Yani o iş olmazdı diyebiliriz kısaca, Staj yaptığı yerde okuyan erkek öğrencilerle iyi bir muhabbet kurup kanka olduktan beraber iddaa kuponu yapıp aynı mekanlara gittikten sonra küçükte olsa bir seviye atladı sonrasında özgüvenini topladı arkadaşlarından gazı aldı ve kızla konuşmaya gitti.

Sonuç? Hüsran tabii ki kız bu genci tersledi akşam oldu genç ezik büzük bir şekilde evine gitti üzgündü moralsizdi kendisine "ulan nerede hata yaptım ben? neyim eksik benim?" diye sordu ve cevabınıda aldı kendisine dedi ki ;
"Hey genç sen şişmansın çekingensin şaşısın beyaz saçlısın senden ona yar olmaz" sonra ne mi oldu?

Sokağa çıktı genç biraz yürüyüş yaptı sonra yürümeyi bıraktı köşede gördüğü basket sahasında 10 tur koştu basket sahasının hemen yanındaki spor parkındaki koca karıların bindiği abidik gubidik aletlere bindi çimlerde mekik çekti kaldırımlarda Şınav çekti o gün geceye doğru evine terler içinde geldi annesi şok olmuştu ve sordu "oğlum neyin var bu ne hal kim ne yaptı sana?" genç sakince annesine bir şeyim yok spor yaptım yemekte ne var? dedi o gün yemekte mantı vardı yanında da kola almışlardı, genç bir sinirle açtı dolabı ve "sipeşış k"yı gördü o gün öğününü öyle tamamladı ertesi gün bunu daha da şiddetli yaptı o kadar abarttı ki ilk 15 günde 8 kiloya yakın verdi çevresi ne yapıyorsun sen dur dedi

genç yemedi her şeyi kesti, normalde bunu yapmak imkansızdır ancak verilen kilolar onu dahada azme sürükledi durmaya niyeti yoktu 5 değil 10 hiç dedil15 asla 20 peeh bırak be 28 o da kilo mu 35 yetmez ulan! tamı tamına 38 kilo!!!! vermişti aradan tam 7 ay geçmişti staj bitmiş kız ve genç ayrı yerlere gitmişlerdi gencin kızdan bir daha haberi olmadı ancak verdiği kilolar onda bir özgüven patlaması yarattı beyaz saçlarını boyattı şaşı gözlerini tedavi ettirdi genç artık eski iğrenç halinden kurtulmuş diğer kızların sevgilisi haline gelmişti. ve bu yep yeni maceralar öncesi sadece bir alıştırmaydı.

Şimdi soruyorsunuz itiraf bunun neresinde? itirafım şu ki o kız beni terslememiş olsaydı ben o kiloları veremezdim herkes benim sağlıklı olmam için kilo verdiğimi sanıyor ancak gerçek bu... Tişikkirlir Mikiddis <3
bir sözlükte yazar olma isteği, sözlüğün insanları başka yerlerde bulamayacakları bilgiye ulaştırması ile bende oluşmuştur. yalan yok, önce ekşiye girmeye çalıştım ama aradan uzun yıllar geçmesine rağmen (7.nesil yazarım) hala ekşide onay bekleyen bir çaylağım. (bkz: ekşi de onay beklerken ulu da yazar olmak) Yazar oldum olmasına ama kısa sürede farkettim ki sözlük kendi içinde kokuşmuş. yani artık vatandaş için sözlük değil, yazar için sözlük mantalitesi oturmuş, hala da öyle. sol framede bakıyorsun başlıkların yarısından fazlası ya anket, ya da dine, ırka, siyasi görüşe yönelik ve tamamen karşı görüşteki yazarlara bok atmak için açılmış başlıklar. sözlük yazarlarının bikbikleri, solcular şöyle, müslümanlar böyle. itirafın devamını yazmaya bile üşendim.
Anlamadığım bir şekilde çok canımı yakan bir şey var. Her şeyim tam, hayatımda para dışında her şeyim var. Ama büyük bir huzursuzluk da var. Canım yanıyor, ihtimalleri düşünüyorum. Ihtimaller. Terk edilme, sevdiğin adamdan hamile kalmış olabilmek, kendi haline bırakılmak, terk edilmek, yalnız kalmak koskoca kampüste, terk edilmek.
Ya beni seviyorsa, ya beni sevmiyorsa hiç? Ya aşıksa. Ya değilse? Ben ölüyorum. Ben eriyorum.
Babamı özledim bugün yine. Yine açım diye ağladım kendi kendime, sonra onun yanında bir şekilde gülerken buldum. Açım diye parasızlıktan ağlamıyorum. Sadece psikolojim, bu ara biraz bozuk, biraz, az. Diyorum ya ihtimaller.
Yorulduğunu söyleyen bir adam, örgütten, düşüncesini savunmaktan yorulan bir adam. Geçen senelerde tüm yaptıklarını artık üstüne alan ben. Zorluklarda kaçan bir adam, ne olursa olsun kaçmayan mücadele vermeye çalışan ben. Hic bir seyi kafasına takmayan rahat bir adam. Ota boka gizli gizli ağlayıp her şey harika gibi devam eden ben.
Babam sağlığın iyi mi dedi, iyi baba.. çok iyi. gerçekten. Kapattıktan sonra gözyaşları. Korktuğum başıma gelirse tamamiyle biteceğim baba, yine dibe batacağım. Yine yukarı çıkmaya çalışıp bir şeyleri aşmış gibi görünüp kendi kendime boğulacağım. Bundan ya tanıdıklarımın hepsinin haberi olacak, boğulduğumun, artık burada olmayacağımın. Ya da sadece birkaç kişi gizli gizli bilecek bana neler olduğunu. Yeniden. Yeniden. Yeniden.
Insanlardan kaçmak doğru bir hareket miydi? Daha yaşım bu kadar küçük, bu kadar güzelken, yaşadıklarım doğru şeyler mi? Isteklerim ne kadar haklı? Düşünceler ne kadar doğru?
Nasıl karşı koyabilir insan hayata, o bu kadar güzelken, görmediğin gün deli gibi özlerken. Beklenen ölüm nasıl ertelenebilir?
Istanbul da beni öldürecek belki, ihtimaller