bugün

Mora'da esir alınıp ingiltere Krallık Hazinesi'nin başına gelesim var...
hiç yakın arkadaşım yok sözlük.hepsi istanbulda kaldı.derdimi anlatacak bi arkadaşım yok.
yaklaşık 6 aydır yalnızım. sevgilim gittiği günden beri hayattan zevk alamıyorum. inşallah beddua etmemiştir. hoş beddua etmesini gerektirecek bir şey yaptığımı zannetmiyorum ama.. hayatıma kimseyi sokmadım girmek isteyen olursa da almadım içime. hep ona ihanet ederim durumu hasıl oldu. o gitti başka birini buldu. kendince aşık oldu ya da sevdi ama ben ona hiç ihanet etmedim. hiç kimseyi yeniden sevebilirim diye düşünmedim. baktığım her yerde onu görmeye devam ettim. oyunlar o gittikten sonra hiç oynanmadı. hiç patlamış mısır yangını çıkmadı evde. ailecek (yücel, serhat)onu çok özledik. acep o da bizi özledi mi ki? tekrar gelip bu hasreti bitirir mi ki? hep bunun hayali ile yaşıyorum. hayırlısı olsun bakalım.
dün gece kendisi sıcak, teması soğuk, tek kişilik, beyaz yatakları olan bir odanın duşunda bir karıncayla tanıştım. bildiğiniz karınca işte. şu ağustos böceği ile hikayeleri olan, çalışkan olan karınca. duşun asılı olduğu yönün hemen karşısında, fayansın kenarına sıkışmış kalmış. suyun altına girip, güzel kokulu şampuanımla saçlarımı buluşturup keyif yapmaya kalksam, ölecek. saçlarını şampuanlarken refleks olarak gözlerini kapatır ya insan, sanırım bilinç altım 'ne de olsa gözlerini kapatacaksın' dedi bana ve suyu açtım, ne de olsa kapalı gözlerimle karıncanın marmara denizi ile buluşmasına şahit olmayacaktım. bir saniye içerisinde sanırım, hemen açtım gözlerimi ve panikle suyu kapattım. umarım aynı yere sımsıkı tutunmuştur diye düşünerek arkamı döndüm ve gördüm, elleriyle sıkı sıkı tutmuş fayansı, öylece duruyordu. aslında karıncaların elleri var mı bilmiyorum ve varsa da göremiyorum, malum boyutundan dolayı ya neyse. suyla savaştım, şampuan ağzıma burnuma kaçtı, eğile büküle tamamladım duşumu ama olsun, karınca var olsun. sonra çıktım duştan, odaya adımımı attım, o beyaz yatağa oturdum. aklıma düştü karınca. buhardan kalp atışları etkilendi mi acaba diye düşündüm, sonra karıncanın kalbini bulamayacağım geldi aklıma, hayıflandım hatta kendi kendime, 'koskoca adamların kalplerini bulamadın kadın' dedim, düşündüm, 'ufacık karıncanınkini de bulamazsın'. henüz giyinmeye sabredemeden gittim tekrar duşa, karınca yürümeye başlamıştı bana doğru. çıktı banyodan ve koridora geçti, kayıplara karıştı.

evli misin, çocukların var mı, en yakın arkadaşın seni o fayansın kenarında neden yalnız bıraktı, kalbin kaç kere kırıldı, kaç hayal kırıklığın var, annen baban nerede, ben seni seyrederken duşta sen de bana bakıyor muydun bilmiyorum. en kötüsü, kaç numara bir ayakkabının altında kalacaksın bunu da bilmiyorum. seni çok seviyorum.
mesaj bekliyorum...
yazı sevmiyorum ya mezuniyet fotoğrafları etrafta ya düğün fotoğrafları.
Her şeyi yolunda giden insan var mıdır? Dışardan baktığında hayatları ne kadar yolunda dediğim insanlar oluyor ama gerçekten de her şey yolunda gitmiyormuş gidemiyormuş bir şeyde herhangi bir şeyde iyi olmak istedim mükemmele yakın parmakla gösterilen eskiden çok iyi arkadaslarım vardı ailemle tartışmamız olurdu ff ler havada uçuşuyodu ama kafam rahattı şimdi ailemle çok iyiyim ilerdeki mesleğimi geliştirecek alanda staj buldum sürpriz bir şekilde erkek arkadaşım oldu notlarım gerçekten iyi ama onlar yok bi haberiz kankalık seviyesinden baş eğme Merhaba seviyesine geldik ne oldu ne yaptım kalp mi kırdım incittim mi farketmeden ne dedim suç hep bende olur sözlük her zaman böyle oldu kaset misali geri sarıp olayları irdeliyorum farkındayım bi bokluk var ama sormaya cesaretim yok.
çevremdekiler nasıl bu kadar vurdumduymaz olabiliyor anlamıyorum. Vicdanını eline alıp gezenler var. Acı gerçek şu ki bir gün o toprak hepimizin üzerine atılacak.
tercih yapmıyorum üçüncü seneye kalıyorum kararım kesin.
son zamanlarda girdiğim entrylerden dolayı bolca küfürlü mesaj alıyorum. Gerçekleri duymak bazı yobazların zoruna gidiyor. Yapacak bişey yok her zaman dediğim gibi
''zoruna gidenin borusuna gitsin''
lisede akıllı tahtadan azer bülbül-bu gece karakolluk olabilirim şarkısını açıp sınıfça söylediğimiz doğrudur. özledim.
bana pek birsey katmadigin aşikar da, benden götürmeye başladın sözlük. çekerim fişini.
itiraf ediyorum...

En yakın arkadaşıma -kırılmasın diye- söyleyemediğim şeyleri söylemek için sözlüğü ve siz değerli yazarları kullanıyorum.

nasıl kullanıyorum? tabii ki sizinle bu taktiğimi paylaşacağım, o kadar yardımınız dokundu ki bana.

Örneğin, arkadaşım sigara içerken marla singer gibi göründüğünü sanıyor;

görsel

ama aslında kenan komutan gibi mi görünüyor?

görsel

Hemen diyorum ki;

- geçen gün sözlükte kadını itici gösteren detaylara her 10 yazardan 15i sigara demiş x, haberin olsun... eheh.

+ kim ki onlar?

- hepsi de erkek vallahi. Hâlâ erkek gözünden baksın diye burak'a gidiyorsun, al işte, sana istatistik çıkardım.

+ Valla mı lan?

- lanlı lunlu konuşmak da bu detaylara dahil.

+ iyi be içmem! cinsiyetçi pislikler. *
Kız şimdi sigarayı bırakmaya çalışıyor *, aklına takılan bir şey oldu mu "yazsana sözlüğe ne demişler." falan diyor.

Öğrendiğime göre evde de açıp okuyormuş. *
Şimdi de sözlükte yazan her şeyi ciddiye almaması gerektiğini öğretmeliyim.

Neyse işte itirafım bu, sizi kullandım. hakkınızı helal edin. *
24 yıl oldu, hayatımda hiç sinemaya gitmedim.
şanslıyım be sözlük. şapşallaşıyorum ona karşı. demek ki bu günleri de görecekmişim. mutluyum lan.
Bir adam var hayatımda. Aslında var da yok. Sevdiğimi sanıyordum sonra karaktersiz olduğunu anladım soğudum. Neyse kafam çok karışık sözlük sende üstüme gelme.
yine saçmalamaya başladım.

yaptıklarımdan pişman olacağım biliyorum.

bazı insanlar çok umursamaz sözlük, zoruma gidiyor.

nasıl umursamaz olunur öğretecek biri var mı?

ne boktan bir entry oldu bu.
boğa burcu kadınları ulaşabilir mi bir sorum olacak ?
sözlüğü özlemişim.
Şuan o kadar çok susadım ki, işyerindeki soğuk suları gizlice alıp içerek kendimi orucumu bozmadığına inandırasım var.
deneme sınavından çıktıktan sahilde arkadaşlarla tahteravalliye bindik. indikten sonra yer sallanır gibi oldu deprem oldu sandık ve benle arkadaşım koşmaya başladık biz koşarken diğer iki arkadaş gülmekten yerlerde. bizde sonradan fark ettik deprem olmadığını ama birlikte koştuğum arkadaş çoktan altına yapmıştı.
ah ulan sözlük tam ev erkegi olmusum haberim yok. eskiden beri yemek isine elim yatkindir tamam ama, 40 dakikada corba+makarna+tavuk sote pisirmek, ayran yapmak ve sofrayi dizmek nedir yahu? hic hayra alamet degil yeminle *
nihat hatipoğluna hocam ateistim günah mıdır diye sorasım var.

yalnız bu adama kafamdaki soruları sorsam ateist olur lan bu.
an itibariyle tuvaletteyim; ogun sanlisoy ben de ozledim i dinliyorum.
huzursuzluk içinde kaybolmak üzereyim, bunlar son çırpınışlarım. hep mutsuz hep halsizim. çok düşünüyorum, hayattan bezmişsin diyorlar. staj yerindekiler böyle ilgisiz olursan düşük not veririz dediler, farketmez dedim. umursamaz görünüyorum ama hep kafama takıyorum. mesleğimi kendimi küçümsüyorum bazen, az çalışsam bile mutlu olmaya zamanım kalmıyor, istediğim gibi kız bulamıyorum gerçi bulsam da yazmıyorum. bana yazan kızlarla sevgili oluyorum ya da flört işte. babamın tavırlarından ve işinden nefret ediyorum. bu kadar halsiz ve mutsuzken çalışmaya başladığımda ne yapacağımı düşünmek bile istemiyorum. bu çukurdan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum, kendimi kandıramıyorum sözlük. dipteyim galiba, ben düşünürken günler geçiyor. insanlar yaşıyor ben düşünüyorum. galiba delirmek üzereyim.