bugün

kız arkadaşım yok sözlük. buradan sözlükteki bayan yazarlardan birinin benim sevgilim olmasını istiyorum.
olsun be tutun yikilma sakin. hep ayakta kal, diren.
ikimiz de ela idik.. onun gözü yeşile çalar idi benimki kahveye.. Bakışırdık orman olurdu , derin bir orman... sonra Öpüşürdük yanardı tüm orman.. şimdi göz yaşlarım yetmiyor söndürmeye yangını.. niye biliyor musun biz her şeyi birlikte yapmıştık oysa şimdi ben yalnız ağlıyorum. ..
Herseyden supheleniyorum sozluk, biri yuzume gulse arkamdan nasil baktigini dusunuyorum. Biri sevgilim olsa kim bilir eski sevgilisini unutabilmis mi diyorum. Bi tarih kitabi okusam ee solcular soyle sagcilarda soyle bahsediyo hangisi dogru diyorum. Suphecilik, delirtici tarzda ortaya cikarsa kotu ama hic kimseye de guvenmeyin derim yine de ben.*
eskiden hoşlaştığım kız facebook duvarına anlatım bozukluğunun alasını yaparak bi şey yazmış.

huh. ucuz kurtulmuşum sözlük. ne o öyle bozuk bozuk cümleler.
dans kursundan ayrıldım. halbuki dans etmeyi çok seviyordum. dans gecelerinde en çok dans eden ; pozitif enerji yayan bendim.ama olmadı işte. beni zamanla tükettiğini fark ettim dansın. ve yapmam gerekenin sadece gitmek olduğuna karar verdim. korktum belki. bilmiyorum.
kafamın içinde atlar çiftleşiyor.
-feykim.
-10. nesil yazar olmaktan utanıyorum. allah sizi bildiği gibi yapsın.
-klozette çişimi yaparken bir yerime sıçrar mı diye hep korkuyorum.
-bu başlık altına birilerine laf çakmak için, imalı itiraflar yazanlara sinir oluyorum.
-formatı bilmeyen yazarlara da uyuz oluyorum. kafanıza sıçayım.
bugün hava çok soğuk olmasına rağmen merkeze gitmeye karar verdim. hava buz gibiydi resmen. uludağ'ın soğuğu heykele kadar inmişti. cumhuriyet caddesinde yürüyordum eski yeşilırmak dershanesini bilir herkes oraya geldim. trzmvay durağında bekliyordum sonra 'dur bi de zafer e gideyim' dedim tam yürüyordum ki sağıma döndüm bi yaşlı adam yaklaştı. yaşı 55 civarı. üstünde bi mont başında bi bere. sima olarak olmasa da duruş olarak babama benziyordu. kulaklığı çıkarttım hemen. buyur hacı amca dedim.

-yavrum bursaya yeni geldim kars'tan kalacak yerimi bile daha ayarlayamadım yiyecek birşeyim yok 1 liran var mı karnım aç.

bunu söylerken yüzündeki ifade, utanıyorum istemeye, der gibiydi. klasik her dilenciye dediğim gibi 'yok be amca 50 lira param var olsa..' dedim. olsun oğlum allah razı olsun dedi yürümeye devam etti. tam 2 adım attım arkama baktım. acaba herkesten istiyor mu diye. yok, yürüyor. belli ki bende şansını denemişti..

harici hard disk alacaktım yanımda 200 lira ve 3 lira bozuk vardı. baktım adama.. birden soğuk havanın yüzümü sızlattığını fark edip istemeden, mi soğuktan mı bilemem gözlerim doldu. yine erkeklik devreye girdi.. gidip 3 lirayı versem mi dedim. adama baktım göremedim. yeşilırmak ın önüne kadar geldim yine yok. arıyorum sağa sola bakıyorum yine yok. elimi cebim attım telefondan müziği kapatacaktım dikkatimi dağıtmasın diye. bi baktım 5 lira var. işte o an çok kötü hisettim. param varmış verecek kadar.. aradım bulamadım. camiden aşağı inip merdivenlerden alt sokağa baktım orda da yok.. istemsizce üzüntü kapladı içimi.

belki ekmek değil sigara alacaktı. belki dilencilik yapıyordu (hiç öyle bir tipi olmamasına rağmen) hiç önemli değil. o amca bir simge. o olmasa da onun gibi bu soğuklarda bu durumda binlerce insan var. allah kimseyi açlıkla evsizlikle sınamasın..

o kadar kötü oldum ki zafer plaza ya gittiğimde lavaboya uğradım elimi yüzümü yıkıyorum allahtan boşmuş tuvaletler. istemeden gözlerim yaşardı. o amcanın o bakışı hala gözlerimin önünde. keşke şimdi görsem de 50 100 200 versem. yemin ederim şimdi bir daha görsem cebimdeki tüm paramı veririm. böyle birine ilk defa denk geldim sadece filmlerde gördüklerimiz değil gerçekte de böyle insanların varlığını fark ettim bugün.

daha önce de bir entry mde de demiştim, duygusuz biriyim ben. aşk sevgi özlem vs hiçbir duygum yok. hep derim, sahip olduğum tek duygu merhamet. böyle insanları bilmem görmem öğrenmem yetiyor erkek halimle ağlamam için. başka birşeyler için ağlayamıyorum. sevgili falan o konuları da geçtim. böyle acıklı insan hikayeleri sızlatıyor işte içimi.
çok değişik durumlarda kaldık. insanlığı eline yüzüne bulaştırdılar bazı canlılar . dostun değilim, ama çok acı söyleyeceklerim var. vicdanını apışının arasına sıkıştıran şu köpek, insanlığının uğruna ölmeyi bilmiyor ne halt edek... kıyım a uğradık yoksul kalmış yanlarımızca. bizim yoksulluğumuz kötülük, zenginliğimiz ise iyiliktir. ve insancasına düşünürken hayvan gibi vahşicesine, kalpleri cehennem zebanisi olanlar tarafından katledildik.

itiraf ediyorum bu yazdıklarımın sahibi insandır.

elimde bir koz var ve can evini yıkacağım boş bir pet şişesi gibi olan vicdanını daçöp kutusuna atacağım..
içim içimi yiyor. hayatın akışına bırakarak kaybettiğimiz o kadar incelik varmış ki. içim içimi yiyor. öyle böyle değil. hissetmekten çok yoruldum. acı çekmeye alışmaktan çok korktum ben hep. bakıyorum ki şimdi. alışmışım. keşke alışmasaydım. alışamasaydım. insan acı çekiyor sözlük. herkes geçiyor bu feleğin çemberinden. kimileri ucundan kimileri ortasından tadıyor hayatın küsküsünü.

unuttuğum vicdanımı, kaybettiğim duygularımı arıyorum... keşke alışmasaydı hiçbir insan acı çekmeye. şimdi biraz daha kapanmalıyım içime. konuşmamalıyım kimseyle. anlatmamalıyım. daha da sıkı sıkıya kapanmalıyım içime. gökyüzüne baka baka yürümeli ve geceyi dinlemeliyim.

oysa ne güzeldi yaşamak.
korn'un alone i break diye bir sarkisi var, bildiniz mi?

benim icin yeri bayagi buyuk olan sarkilardandir efendim.

hayatıma en büyük darbeyi vuran insandan ayrildigim gun, yasadigim sehrin sokaklarinda, berbat otesi bir yagmurun altinda dolasirken dinledigim korn sarkisidir zira. o olaydan once pek dinlemezdim, olur olmaz sarkinin sozleri pat diye aklıma yagmaya basladi, yagmur gibi.

bu arada sarkinin nakaratinda ''leaving us it seems so strange'' değil, ''leaving doesn't seem so strange'' demektedir jonathan davis abimiz. onu da ayrica belirtmek isterim.

zira sarki, hayati elinden geldigince iyi yasamaya calismis ama basaramamis birini anlatir.

''i am hoping i can find / where to leave my hurt behind''

o gunden beridir acimi, ruhumdaki atesi sayisiz vucut uzerinde sondurmeyi denedim, hic biri ise yaramadi.

http://video.uludagsozluk...m/v/alone-i-break-101993/+

dinleyiniz.
Git gide marjinalleşiyorum.

Ama içimdeki barzo ya bi gün ölürse. En büyük korkum bu.

Kahrolsun marjinalizm ve ılıklar!

Kahrolsun ne amınakoyyum ya:(
itiraf ediyorum yeni üyeyim a dostlar. mal mal karıştırıyorum şu an neymiş bu kutular diye.
Annem sürekli aynı şeyleri söylüyor. Sen kazanacaksın, çok zekisin bilmem ne iste... Ama ben çok korkuyorum. söyleyemiyorum da kimseye. Çalışıyorum ama sürekli bir uyku hali var. isteksiz değilim ama enerjim kalmadı. Zaten bunun dışında da bir ton sorun var. Aşamıyorum çoğu zaman. Tekrar tekrar yaşıyorum o anları. Sonra bir bakmışım 8 de uyumuşum. Bu kadar dalgın ve yorgun olmam hiç iyi değil ve sanırım sonunda psikolojik destek alacağım. Çözüm her zaman allah' tan. Hayırlısı diyelim artık.
şahsım ne yapacağını bilmeyen,alelade bir insanken, hayat onu öyle bir noktaya getiriyor ki ne yapacağını bilemiyor.
yıllardır aşık olduğum bir kız var onu çok sevdim 5 sene peşinden koştum oda bana yüz veriyordu ama sevgili olalım dediğimdede olmaz diyordun onun ruh halini gerçekten çok merak ediyordum tam beş sene uğraştım onu elde etmek için ve sonunda elde ettim o dudaklarını kendi dudaklarimda hissettiğim an sanki kalbim durdu o an hiç bitmesin istedim sonraki gün tekrar buluşmak istedi buluştuk birşeyler değişmişti sanki ters davranıyordu bana gerçekten çok üzdü ve en sonunda o gün kavga ettik o gündür bu gündür konuşmuyoruz ve gerçekten çok özledim artık rüyalarıma girmeye başladı nasıl kurtulacağım bilmiyorum gerçi kurtulmak da istemiyorum ama gerçekten çok üzülüyorum. benliğim böyle ben adam gibi sevenlerdenim bi türlü unutmayan seni hiç bırakmayacağım sözünü yerine getiren nadir insanlardanım sanırım..
kar yağsın istiyorum, lapa lapa kar yağsın her yer bembeyaz olsun.. bende o beyazlığı görüp rahatlıyım istiyorum..
çok mu şey istiyorum ya?
sıkıldım çok her dakika düşünmekten üzülmekten.
sözlüğe en son 3 ay önce entry girmişim. ekşi de yazarlığım kabul edilince sattım burayı. şaka lan şaka uludağın yeri ayrı. * *
intihar gözüme güzel gelmeye başladı.
Telefonum iPhone 5. Bilgisayarım da Apple Macbook Air.

Bunu söylememe sebebime gelecegim simdi.

Telefonumun tepe tuş kilidi bozuldu gittim 100 lira dediler. Tam para ayırdım bu ise, yaptıracağım ertesi gun. Eve geldim neyse, sabah düzgün sekilde kapattığım bilgisayarımı actım baktım bozuk bi ses. Macbook Air in klavyesinin altında 2 hoparlör varmış ikisinden biri bozulmuş lan daha sabah duzgundu ?! Servise gittim, 2 yıllık garantiniz 10 gun once bitmiş dediler. 120 kağıt istediler. Neyse hallederiz idare ederiz bir sure sonra tamir ettiririz dedik. 1 hafta sonra baktım benim iPhone a şarj dayanmıyor. 1.5 saatte şarj bitiyor. Hiçbirşey yapmadan durduğu yerde 240 saatte bitecek şarj, 12 saatte bitiyor. Dedim boyle olmaz.. Servise yolladım yaptılar 100 lira. Tabi kilit tuşu hala bozuk. Bugun bilgisayarı yaptırmak icin servise gittim kapalı. Eve geldim telefonu sarja takacağım.. Lan 1.5 yıldır takır takır çalışan şarj kablosu 10 dakika çalıştı sonra pc bir uyarı verdi ve şarj almamaya başladı. Suan orijinal şarj kablom bozuldu ve hiçbirşey yokken birden çalışmıyor suan. Ve şarjım da az.. Ne çeşit bir cenabetlik var bende arkadaslar ya !
her şarkının ayrı birini hatırlatması çok üzücü.
1 haftalık bir tatilden sonra tekrar yurda döndüm.. keşke dönmeseydim , biri yatağımda uyumuş onu geçtim odamda sigara içmiş hadi onada bin şükür.. çarşafıma bildiğin çay dökmüşler.. bunu yapanı bulup lime lime etmek istiyorum en kötüsü oda arkadaşım yok onu bulsam daha kötü kendisi bir çöp insan ...
Bu sözlük altın gününe gidip de birbirini dinlemeden konuşan kadınların ortamına döndü günden güne...
Herkes yazıyor ama kimse okumuyor!

Okunmak için ya 00.00 da yazacaksın, ya da sallayacaksın.

Sözlük dediğin yazmak kadar, okunmak içindir de.