bugün

mutfak aspiratörünün üstündeki akerdion boruyu bir türlü monte edemedim bugün. çok pis kanıma dokundu koduğumun borusu.
Kalbimin atışlarını durdurmakta zorluk çekiyorum ama bir kez kendime söz verdim ağlamak yok. Hem de onun içini
Bugün bir yalana ortak oldum o yüzdrn çok mutsuzum. Ama kullanılmak istemedim o yüzden uydum. Pişman değilim çok önemli bişey de değil ama yalan işleri sevmiyorum.
diyarbakırlıyım.
kürdüm ben.

kürtçeyi zerre kadar iki kelime bilmezdim. yıllardır uzaktayım memleketimden. dicle nehrinden, surlardan, dut ağaçlarından. inanmazsınız diyarbakır'dan çıktığımdan beri hiç dut yemedim zaten ağacına da rastlamadım pek. hani şair der ya;
ne diyarbakır anladı beni,
ne de sen,
oysa ne çok sevmiştim,
ikinizi de birden...

işte öyle sevmişim memleketimi. her gittiğimde gider illaki sur taşlarına elimi sürerim. diyarbakırlı olmak bir bakıma deplasmanda 1-0 mağlup başlamaktır. hani illegal şehir olmuş buralarda. sırf bu yüzden ailemden kimsenin bilmemesine rağmen son 4 yıldır kürtçe öğrenmeye azmediyorum. peki oturup konuşacak kimse varmı çevremde? oda yok.

yalnızlığın en ağır türü gurbette yaşanandır. ciğer kebabı diyorsun adamın suratına bön bön bakıyorlar. işte bu yüzden youtobe'tan kürtçe şarkılar çalıp apartmana dinletiyorum. adımız pkk'lı, kck'lı oldu ama olsun.

zer mircan deyince şemmame deyince akan sular duruyor. bazen odada tek başıma halay çekiyorum; hanım "kafayı mı yedin herif" diye çemkiriyor.
ben bu sivrisinek denen canlının ta amına koyayım. allah kahretsin onu ya. siktiğim canlıları. bütün gece ne uyku bıraktılar ne huzur. ekime geliyoruz, bi siktirin gidin ölün ya. bi ölün anasını sattığımın yerinde.

siz daha aşk acısı diyin. sen 5 saatte 4 kere deliler gibi kaşınarak uyanmak nedir bilir misin ?
okuduğum bir kitabın yazarını bilmesem de kitabı okuduktan sonra onun kimin kitabı olduğunu anlarım.
Tam ben köşeyi döndüm o da dolmuştan indi. Ne ben onu beklemek zorunda kaldım ne o beni. Hayat bizi bekledi biz de teşekkür ettik ona.
arkadaşlarımın çoğunun yüzüne gülüyorum ama onları sevmiyorum. Zaten hepsi aynı ortamda olma zorunluluğun verdiği kadar arkadaş biliyorum. iki yüzlü müyüm değilim yüzlerine ne bok olduklarını söylediğimde de dışlanıyorum, yalnız kalıyorum hayat iyice boktanlaşıyor. Çoğu zaman kafa dengim hayatıma renk katacak bir dostum olmadığı için üzülüyorum.
2 aydır rahibe terasa gibiyim ey sözlük.
günün birinde kalbi benim için çarpacak bi kız olacak mı acaba.
bugünde çay içmek için tencerede su kaynattım anne.
Itiraf ediyorum bana ilgi duyan erkekler itici geliyor, bu nedendir acaba? arıza var bir yerlerde.

- pinklady cok sirinsin hehehe
+ hehehe
-senden hoslaniyorum sanirim hehe
+hehehehehe (ıyyyyyyy) icecek alcam istermisin?
-.........
itiraflarin yani sira basa gelen olaylarin , hikayelerin de anlatildigi ortamdir efendim. bir tane daha anlatayim.

not: hikayade bahsi gecen kisiler hakkatten var. isimleri degisik.

bilen bilir (muhtemelen kimse bilmiyor) uluslararasi lojistik sirketinde calismaktayim. kopek gibi de calisirim mesai saatleri sinir degildir yani bana.

bunu goren patron amcamiz bana seni 2 haftaligina italya ofise gondereyim oradaki sistemi falan gor dedi. cumlesi bitmeden valizimi hazirladim.

vize islemleri falan bitti hallettik yolculuk baslayacakti. simdi bizim ofis milanoda. 2 alternatifim var. ya direkt milano ucakla, ya da slovenya sinirda ucaktan inip trieste limanina otobusle 1 saat.

ikinci secenegin mantigi su ki biz tirlari triesteden gemiye bindiriyoruz orada da gorulmesi bilinmesi gerekn bir surec var. hani ben malim ya tam salagim ben gittim trieste uzeri gideyim dedim. tamam dediler. ben de saniyorum ki trieste de 1 gun takilip gece milanoya ucucam.

neyse ucak gece saat 3 de. o saatte kalkan pilotun da ben agzina sicim zaten. gittim havaalanina. adria havayollarini buldum. bu arada bu bindigim ucak seferi ro-ro gemisiyle paralel olan bi sefer sofor dolu ucak. alakayi anlatirim bi ara. ben yonetici sifatiyla bindim. business hesabi. ama gelin gorun ki cem yilmazin bahsettigi o son bussines la ekonomiyi ayiran koltuk var ya. hani tam onunde zengin-fakir turnusolu olan o perde var. hah o perde benim onumdeydi iste. ucak kalkarken o perdeyi fakiriiiiim diye disildayarak ben kapattim.

velhasil kelam elimde jose saramagonun gormek kitabi 3. satirda falan uyumusum. uyandigimda hala 3. satirdaydim. bi terslik oldugunu anladim. baktim inmisiz lan. genelde bi uyandim ucak inise gecmisti derler. biz bildigin inmisiz tavaf ediyoruz ucakla. durdu ucak indik abi bildigin yuruduk iceri dogru. ben havaalani beklerken bildigin otobus duragina gelmisim amk. valizler donen seyden gelmiyor. icerden biri sana atiyo boyle. dondererek atiyo ki ayni tadi versin. neyse aldim valizimi oturdum koseye. bi sofor amca buldum amca dedim triesteye incem ben otobus kalkiyomus nerden kalkicak? su koseden yegenim dedi ama daha gelmedi sen rahat ol ben sana haber veririm dedi.

o biyikli amcanin uzerime saldigi guven duygusuyla cafenin ucra bi kosesine oturdum. bi cappucino bi soda aldim. 1€ verdim. ucuzmus lan dedim. ilk parami harcadim boylelikle.

kahvemi yudumlarken (sanarsin miamide amk) kitabimi okumaya devam ettim. 10 sayfa filan gecti.soyel kafami kaldirdim onumden bi otobus geciyo. onunde adria/roro yaziyo. soforun ark koltugunda da guvenimi kazanan amca uyuyo. o gariyin amina goyum amca dedim firladim yerimden stop laaaaan diye bagirdim. sonra dusundum 'lan' i uzatmak mantiksiz.lan stoooooop diye bagirdim bu sefer. durdular sagolsunlar. hayir bu otobusu kacirsam muhtemelen boku yicem.

valizleri attim otobusun altina girdim otobuse. guven veren amca artik ruyasinda ne veriyosa bi debeleniyor. gectim arkaya bi yere otrudum. 1 saat yol dediler uyurum dedim ben de. yanim bostu devirdim gotumu yattim. trieste limana geldigimizda basimda polis passport diyo. ben anliyorum password. neyin sifresini soruyo bu lan diye dusunuyorum. zaten uyku sersemiyim mal olmusum. biri yetisti evlat pasaport istiyo. heaa dedim verdim. o yeisen amcanin gururu gorecektiniz. sanki oxford ingilizcesi ile dahil oldugu kurt sorununu cozmus. limana girerken pasaportlari kontrol ediyolarmis. benim de pasaport resmim cok sevimli. ama o an les gibiyim yarim yamalak uyku yolculuk falan bildigin bokum. hani ebem o halimi gorse keske geri iteydim lan ben bunu der.

polis girdi arabaya tekrar pasaportlari dagitti. benimkini verdi bana. sonra bi suzdu beni iyice. is that you in the picture? dedi. dedim yok amk this is my aunt. demedim tabi 'vallaha that is me' dedim. kimligimi falan da gosterdim. bu engeli de astik. saat 8 filan olmustu tabi bu siralarda. girdik limana. beni limanda mert abi karsilayacak bizim spedisyon islerini halleden. istanbuldan da taniyorum kendisini. aradim abi dedim geldim. soyle bir bina var mi dedi. var dedim. tamam gelmissin dedi. amk itimat etmiyo adam bana. soforlerle ugrasmaktan hayata karsi guvenini yitirmis adam.

geldi aldi beni. ac misin dur hele dedi. acim tabi amina kodugum diyemedim tabi. yok abi kahve ictim dedim. tamam dedi. ulan kahve karin doyuran bisey mi arkadas bi mesaj veriyoruz desene kahveyle karin mi doyar gel surada kahvalti ismarliyim sana. ismarlamandan da vazgectim ben ismarliyim ama bisey yiyek. yook. yuruduk biraz. kosede bizim tirlar duruyo 10 tane falan. soforler kurmus sofrayi cay demlemisler hepsinde tup var zaten corba yapan var yumurta yapan var. bildigin bizim evin pazar kahvaltisi gibi kahvalti hazirliyor adamlar. cebimden mendili cikardim o sevincle durdum bi titredim. teeey diye girdim erzurum dik halayla gittim yanlarina kadar. hepsini simaen taniyorum zaten. vaaay dur hele kardes gel otur bi cayimizi ic dedi yasca en buyukleri olan yasin abi. dedim siktirmeyin cayinizi lan acim ac ne bok memleketmis lan burasi. ( yazar tam bu noktada eyvallah abi az demli bi tane icerim diyor).

oturdum tabureye ekmek catal falan attilar onume. ama hakkatten attilar. ekmek de somun degil sacma cesit seyler birsuru. atistirdim biseyler kendime geldim. 3 bardak da cay ictim oooh mis. ama iste gel gor ki o 3 bardak cay birseyin habercisiydi. ben bunu sezemedim. sohbetler muhabbetler basladi. aga butun soforler dertli. yakaladilar yonetici adami da. yakaladiklar derken resmen ocaklarina dustum yani. nasil kafa utuluyolar anlatamam. biri harcirahlar dusuk diyo oburu arabalar eski diyo beri ki arabalar yeni benimki neden eski diyo. mert abi dedim bana gezdir suralari evraklari nasil takip ediyosun ogrenim. ancak kurtuldum. bu arada mert abi de beni cekiciyle gezdiriyor bildigin o tir kafasi yani.

cekiciye giderken yolda birsey gordum. fotosu da var ama koyamiyorm simdilik. bu gordugum seye okkali bir tekme attim sut misali. sozluk. ben boyle bir aci gomedim. tekme attigim sey oraya sabitlenmis celik. hicbir amaci yok. ama sabitlenmis. koku icerde. gozumden yas geldi lan. caktirmadan bindim tira. nasil agriyo. gittik bi kac yere. ben paso italyan erkek kesiyorum. hii su yakisikli uu bu super amk bu nasil tip falan. sonra bi dusundum. istanbulda buraya elecegimi duyan btun kiz arkadaslarim italyan erkekleri cooohk yakisikli diye diye icime islettiler amk 5 saat araliksiz erkek kestim lan sizin yuzunuzden. soforler bana hallenmeye basladi bu verir heralde diye.

donduk yine sofor amcalarin yanina. cay icirdiler bana yine 3 bardak filan. mert abi dedim ben az uyuyim hic uyumadim. cekicinin yatagina zipladim. gerekli yerlere mesajimi attim zibardim uyudum. uyandigimda gelmistik sdfghsdkfg saka lan. indim cekiciden baktim hala cay iciyolar. 3 bardak filan daha cay ictim. zorla iciriyolar ama. midem rahatsiz oldu artik amk cay cay cay. iyi ki tup almissiniz lan ne bok yermissiniz yoksa.

mert abi dedim tuvalet nerde. hayirdir dedi... mert abinin tepkileri beni benden ediyo. hayir abi hayir bi kiz isteme isi var da dedim. musadenle isiycem abi. gosterdi yerini. suzuldum tuvalate dogru actim kapiyi girdim. abi tuvalet dokme demirden yapilmis. heryer metal. ironman sicicak sanarsin. isedim ciktim hemen uzaklastim. ayagin kaysa tetanozsun direkt kacisin yok. bir de dikkat ettim adamlarin butun sistemleri kahve uzerine. heryerde otomat var. atiyosun 20 cent. seciyorsun istedigin kahve turunu. kasigina kadar icine atip cikariyo sana makina. sugar free tusuna basa basa bitap dustum makinalar yuzunden.

aldim kahvemi yuruyorum. dedim sofolerin yanina gidersem siksinler beni. dolaniyorum mal mal. ama belli biseylerden uzaklastigim. bi boklar donuyo cunku cevremde tir mir kalmadi. agigaaaaa diye bi ses ile irkildim. police amcalar gotumde yine. passport dedi biri. dedim anladim bu sefer verdim passport al dedim. bakti. you are in dangerous area dedi. dedim demirden kokrsak gemiye binmezdik ( we dont getting on ship if we were afraid from iron). ( yazar burada tamam abi diyor). geri don dediler bana geri dondum. ver deseler vercem o kadar urktum. geri donerken siyah bi araba yaklasti durdu onumde 3 tane hayvan indi icinden. polis gibi birsey. carrabinieri yaziyo ustlerinde. dedim galiba gitti bobrek. bildigin amerikali aksaniyla polis sana birsey dedi mi dediler. yok dedim yanlis yerdeymisim. tamam diyip binip gittiler.

sike sike sofor amcalarin yanina gittim. dedim abi bu carrabinieri ne ayak. bi irkildiler. oranin jandarmasi gibi birseymis. polis vurma yetkileri falan varmis sikertiyolarmis ortaligi ve halki hep polisin ustunde tutarlarmis. dedim adamsiniz lan. polis falan it gibi tirsiyorlarmis bunlardan. 3 carrabinieri el ele tutusunca ucabiliyorlarmis. sonunu salladim tamam. gene cay doldurdular. icmiyorum lan yeter dedim. yok yegenim ic iyi gelir. neye iyi gelir abi biriniz diyin bana allaiseniz neye iyi gelir ya. iyi gelir diye diye agzimdan burnumdan cay fiskircak.

velhasili aksam oldu. mert abi geldi hadi gidip yemek yiyelim diye. aha dedim makarna pizza bekle beni. liman kapanmis amk multeci gibi tellerden atliyaz. nasil lan dedim hapsediyolar yani sizi buraya oyle mi? oyle dedi. tam uzulcektim dusundum bi adamlar hakli dedim. yuzlerce turk sofor. aksam salarsan italyayi alir turk topraklarina katarlar amk en temizi muzmin abaza. hopladik tellerden. zulfu livanelinin sesini duyar gibi oldum ey ozgurluk. benim hayal pizza makarna , gittigimiz yer turk donercisi. mert abi bi asimile ol azcik ya dedim. menu soyledik. iki porsiyon doner iki patates iki kola. abi bir doner geldi yemin ederim yarim kilo. patatesler birer tabak. yedik hesap geldi 9€. tl ye cevirmeyin- tr de bizde ortalama maaslar 1400 tl burada 1400€ sonucta yani € olarak kazanyosun. dedim mert abi biz ne yedik. doner dedi. abi tamam da dedim ne eti? et mi ya da amk cok ucuzdu. burada gida cok ucuz dedi. tamam amk tamam dedim. adam bildigin derin dondurucu. cumle kurmuyor. hasta ama lan yazik.

yemekten sonra yuruduk triestede. baya yazlik mekanmis aslinda trieste plajlar filan. oturduk bi kafeye bira ictik 3er tane. mert abi konusabilen bi insanmis onu gordum sohbet falan ettik. sonra gotun gotun limana. utanc duvarindan atladik gene amk. kahve var gidelim dedi. dedim ne kahvesi. soforlerin takildigi bi yer. sanarsin okey falan oynuyolar kahvenin sahbi var sefkatli adam falan. bi gittik abi 4 duvar. bi tane kahve makinasi. karadayi izliyorlar. mert abi dedim. efendim dedi. buraya ilk kahve diyen hayvan kim dedim. bu nasil kahve lan.

ciktik disari hemen. bizim soforler toplasmis kahkaha atiyolar bisey izleyip. sandim ki komikli video falan izliyolar. gittim yanlarina depar atip. abi adamlar porno izliyorlar ya. tamam izleyin eyvallah da kahkaha ney? artik yokluktan adamlarin sinirler bozulmus meme falan gorunce kahkahayi basiyorlar. yasin abi var en cok cay demleyen. sofudur kendisi. hic bulasmaz boyle islere. 6 vakit namaz kilar garanti olsun diye. en cok cay demleyen de budur ikram eder surekli. gittim yanina. cay ister dedi yarida kestim abi kalbini kirarim yeter dedim. sohbet ettik az. 6 kardeslermis. yasin kevser elif nas fatih-dedim abi altinciyi ben tahmin edim. subhaneke? bu ney abi dedim baya kuranikerim gibi ailesiniz.

tavla oynadik yasin abiyle. dedim abi ben bos oynamam. nasil yani dedi. adam sofu amk ben adama nbe diyorum. kivirmak icin bi cay koy oyle oynayak demek durumunda kaldim. mutlu oldu. benim ise icimi huzun kaplamisti. gene cay. neyse tavlaya basladik. zari duyan sofor pornoyu birakip geldi. 15 kisi falan oldu basimizda. bi zar atiyorum 15 farkli alternatif uretiyolar. abiler vallaha hepinizi kovdururum susun amk dedim. gulduler. saka yaptim sandilar galiba. gene devam ettiler. ustelemedim bildigimi oynadim tabi. cok da bilmiyormusum demek ki elime verdi yasin abi tavlayi.

saatler tabi 1. ben bu arada ayildim. lan ben milanoya nasil gitcem? havaalanina kim birakcak bilet kacta filan. mert abi kahkaha atti. biletin bende bedava gidiceksin dedi. cekiciyle gidicekmisim. 6 saat. tamam dedim keyifli oluramk. saat sabah 5 de yola cikacakmisiz 6 saate milano ofis. dedim ben uyuyim madem amk uyandirin. ciktim bos bi cekiciye. cektim perdeleri. actim muzigimi ooh mis.saat 5 de cami vurdu burak abi. yola cikacagim sofor. en temiz en iyi adamin yanina vermisler beni dediklerine gore. indim cekiciden valizleri falan attik burak abinin arabaya. burak abi teknolojik interneti falan var navigasyon kablolar heryerden yagiyo telefon sarjlari falan. dedim adamimsin.

ve yola ciktik... yolculuk da artik baska bir itirafin konusu.

seviyorum alayinizi.
facebook ve twitter hesaplarımı kapatalı sanırım on gün oldu. on gündür insanların o ortamlardaki salaklıklarından uzağım ve kendimi daha iyi hissediyorum. insanların birşeylerin bu kadar bokunu çıkardığını görmek üzücü. ben görüşmek istediklerimle zaten her türlü görüşüyorum.
itiraf ediyorum:
geceleri defalarca uyanıp kendi kendimle konuşuyorum!
dil anlatım testlerinden nefret ediyorum.
küçükken komşunun çocuklarına sümüklerini yedirmiştim sihirli bunlar çok faydalı diye, ve yemişlerdi. çok utanıyorum, yıkılıyorum sözlük..
bitti sözlük, bitecek! yenilenmek gerekiyor!
her defasında gururumu ayaklar altina alip tekrar hic olmamis gibi yeniden basladim her defasinda yine pisman oldum ve geri donusu olmayan bir bok yedim simdi onun bedelini ödüyorum hayatimin geri kalaninda da odemeye devam edecem.
Bazen hiç tanımadığım birine kafamı meşgul eden tüm sorunları anlatıp sarılıp ağladıktan sonra hayatından ebediyen çıkmak istiyorum.
ailemi çok seviyorum.
soğuk havada nefes almak gibi yaşamak çok güzel.
oturup bunu mu yazdin aq derler adama.
sözlük yaklaşık 3 saat once eski sevgilimi gördüm, yanında annesi iki tane kardeşi alışveriş merkezine giriş yapıyorlardı, bende yanimda müşteri arabasına tv götürüyorduk,

bana baktı hiç istifini bozmadı sözlük kalbi yoktu sanki hissiz gibiydi, benimde yüzümde yalancı bir gülümseme vardı sanki o yokken herşey yolunda gibi. canım acıdı sözlük canım acıdı.
gittiğinden beri at oturuyor resmen içimde bildiğin at yani hani düpedüz at öyle bir ağırlık içimde be adam.
ömrümde ilk defa kusmuğumu benim dışımda birisi temizledi.

hayır kusmayan bir adam olduğum için demiyorum, bu şehrin muhtelif yerlerinde kusmuşluğum vardır. en çok da evin lavabosuna belki ve sabah uyandığımda valide sultanın "pisliğini temizle" telkinlerine maruz kalırdım daha gözlerimi açar açmaz.

ve çok zamanlar başkalarının(sevgili, eş, dost, arkadaş, kuzen) kusmuklarını temizlerdim ben. ama dün gece ömrümde bir ilke imza attım sanıyorum bu anlamda. gerçi dün gece pek çok ilke de imza atmışım, sabah dinledim uzun uzun. ve zoruma gitti.

ama en çok da gözlüğümün sağ camekanında iz bırakmış köpek dişinin izi(toma adlı sıpanın) zoruma gidiyor. onu anlamadım. yoksa ki "başbaşa olsaydık seni öperdim" demek güzel bir kadına, ayıkken de yapabileceğim bir şey. kusmak desen, dedim ya otobüse binmek bile sebebim olabilir bunun için ve çok zamanlar da kusmuşluğum olmuştur geçmişte.

her neyse, bay optik ziyaretine gideceğim sanırım yakın gelecekte.