bugün

birisi sevgilisinden ayrılmış anladığım kadarıyla, sözlük eski sevgili başlıklarıyla çalkalanıyor. sinir etmeyin adamı. aşk acısı çeken erkek ya da kadın. bravo. hepimiz çekiyoruz alışırsın.
sensizlik zor:/
erken saatte uyuyup uyanınca içime inanılmaz bir dert oturuyor.

aylar sonra saat 23te uyuyayım dedim,2 saat içerisinde eski sevgiliye dair üç rüya gördüm,gece gece öküz oturdu resmen içime.
köye gitmek istemiyorum.
bok gibi değilim direk bokum!!!
alpay dinlesin mesela..
nefret etsin demet akalından, dinlemesin sılayı..
gönül yarası filmini izlemeli defalarca..
çiğ köfteyi sevmeli, yoğurabilmeli..
çok ciddi olmamalı..

sorunları mı..?
herkesin var. muhteşem olmamalı.. kusurları olmalı..
çirkin dahi olabilir.. dalga geçebilsin çirkinliğiyle.
ne kadar uzun burnum var desin hep..

çocuğumuz olursa sana benzer inşallah desin, korku eşliğinde...
bekletebilir beni, kızdırabilir, üzebilir..
ama hep mutlu etmeli sonunda...

mehmed akif'i de sevsin hikmet'i de..
ben okuduğumda bir dizeyi
devamını getirmeli..

dalga geçmeliyiz tipik korku filmleriyle..
gülerek izleyelim..
maç bile izlerim ki ben..
kavga edelim mutfaktan kim getirecek cipsleri diye..

counter oynayalım.. klasiğimiz olsun o bizim..
pusu kurmasın ama tahta kutuların dibinde..
bomba da atmasın, sevmem bombaları..

çiçek getirmesine gerek yok, çok severim ama eti puf'u. çocuk gibi mutlu etmeli..

bazen zorlansa dahi cino getirebilmeli.. portakallı cinonun paketini koklayarak açarım hem..

gecenin bir vaktinde uyandırıp çocukluğu anlatsın bana..
yakalım bir sigara, sabah işe geç kalma pahasına..

çok hayal kuruyorsun demesin bana.. uyandırmamalı bu andan..
kendime yetebilirim diye düşünüyodum 'o' hayatıma girmeden önce. benim olduğunu bilmek bile gücüme güç katıyo. sarılmasıyla kendimi huzurun içinde bulmam bir oluyo ve bu hep yaşamak istediğim duyguy'du'. öyle de kalmasını istiyorum.
kendimi aptal gibi hissediyorum. beni en iyi tanımlayan cümle bu olmalı.
ilk kez bir şeyler hissettiğimi düşündüm, karşılıklı olduğunu..
çok aptalım.
ya da şansız dangalağın biri. hayal kurmak beni üzmezdi ama..
kendi kendime mutlu olurdum, gülerdim, eğlenirdim, heyecanlanırdım.
şimdi neden böyle oldu peki_
nefret ediyorum kendimden.. hayallerimden..
benle ilgili her şeyden nefret ediyorum
çok şey istemiyorum ki. her şeyi kendi içimde yaşıyorum. kendi kendime hayal kuruyorum. bu biraz daha devam etseydi..

her şeyin başlangıcındaki bu evre..
tanımlanamayan bir mutluluk. neyse hayallerimi rafa kaldırmam gerekiyor. bir süre.
buraya da aptal gibi aşk itiraflarını girmemem gerek.
vakit olmuş sahur, ben halâ kpss çalışıyorum. ne olacak benim bu halim.
müthiş bir cinsiyet avcılığının olduğu ulu sözlük, benim özel mesajla sohbet arayan yazarların bazılarına kadın bazılarına erkek gibi yazdığım yerdir. evet.
vakit olmuş sahur hala felsefe çalışıyorum , ama sahurdan sonra devam edeceğim.
babamdan nefret ediyorum.
üç sene dile kolay... 13 gün sonra tam üç sene olacak. bu üç sene içinde diğer insanların bir ömürde yapamadıklarını beraber yaptık, bir ömür paylaşamadıklarını biz seninle paylaştık. ilk defa bir insanla bir ömür beraber geçirme fikri olumlu geldi. ilk defa deyince, meğer onunla ne çok ilk defa demişim.

bunları yazınca peki neden diye soruyorum, daha doğrusu nasıl diye? sana karşı bunları hissederken nasıl bu düşüncelerimi değiştirebildin. ve kızıyorum sana, işte bu yüzden çok kızıyorum. ve bu kızgınlığın da ilk defa oluyor, daha öncekilere benzemiyor. çünkü azalmadı, azalmıyor. işte bu yüzden arada kalmadan adını koyalım dedim sana. işte bu yüzden...

üç sene olacaktı 13 gün sonra, ama iki gün önce bitti, bitirdik, bittik...
2pac ile ilgili entryleri okumakla başladim, nasil bi daldiysam kendimi ' arabası ile yolu tıkayıp cuma namazna giden şakirt' başliğinda buldum.
hep güçlü bir insanmışım gibi davrandım. çevremdeki herkesin de böyle düşünmesini sağladım. ama bazen insan ağlamaya falan ihtiyaç duyuyor ya da normal bir insan gibi duygularını ifade edebilmeye. güçlü olduğunu sanmak sadece güçsüzlüğünü saklayabilmekmiş ağalar.
nihat hatipoğlu ne anlatıyor amk dedim televizyona aciz cevap veremedi tabi.
Suan deli gibi uykum olmasina ragmen sabah erken kalkarim korkusuyla yatmiyorum.
seninle ilgili ne yazacağımı bilmiyorum gerçekten ne nefret ne sevgi bu yaşadığımın tarifi yok.
türkiye ayakta sözlük. hala direniyor. insanlar yaralanıyor, ölüyor. ve ben hala sessiz kalanları anlayamıyorum sözlük. anlayamıyorum...
duygularımı anlatmakta zorluk çekmem. hatta illa anlatırım. ısrarla.
gizemli olmayı çok isterdim de şimdiye kadar hiç sırlarla dolu ve gizemli olmadım.
pasta çeşitlerinden sadece meyveli olanı severim.
birçok şeyi kabullendim, kabullenirim. uzun dramlar yerine bir iki günlük ağır depresyonlar yaşarım en fazla.
iyice dibe vurduğum an yeni kararlar alırım.
aldığım yeni kararların %90 ını uygulamam ama %10 u da büyük fark yaratır.
kitap okumayı çok severim ama başlayınca bitirip sonra uzun süre okumam.
müzik kültürüm yoktur. şöyle açıp şunu dinleyeyim dediğim bir şarkı olmaz.
sözümün kesilmesinden nefret ederim. mümkünse hep ben konuşayım.
hp kendi dediklerimin ve düşündüklerimin doğru olduğuna inanırım.
bir şeye üzülmüşsem kabullenmeden önce dünyanın sonu gelmiş gibi davranırım.
kavgacıyım. duygusalım. saf kalpliyim bir de bence.
uykusuzluğa tahammülüm yok.
bir şeye üzülürsem onunla ilgili rüya görürüm ve rüyalarımın bazıları çıkar.
sağlam bi şarkı tavsiyesi arıyorum.
youtube a 2013 playlist yazan benim.
itiraf ediyorum piskolojimin bozuk oldugunu düşündüğüm için annemin depresyon ilacından aldım.
itiraf ediyorum suanda ezan okunuyor. hadi bismillah.

(bkz: ramazan etkisi)
(bkz: kapaliyiz)
çok korkuyorum be sözlük. sevdiğim insanlara bir şey olucak diye, zarar görücekler diye. hepimiz bir tarafa savrulmuşuz ve ben bu durumdan çok rahatsızım ama elden birşey gelmemesi ne berbat. hayatın olağan akışında aile kavramının unutulmaya yüz tuttuğu şu devirde ailemle her gün görüşşem de elimden onları mutlu edebilmek adına elimden birşeyler gelmemesi ne berbat..
erkek olmam itibariyle midir genetik midir bilemiyorum ama sevgi sözcüklerini ne babamın ne annemin ne kardeşimin ne de sevdiğim diğer insanların kulaklarına fısıldayamamak kötü hissettiriyor bana. velhasıl kelam insanın sevgisini belli edememesi kötü bir durum. içimde yaşadığım fırtınalardan kimsenin haberinin olmaması onlar için canımı gözümü kırpmadan verebilceğimi bilmemeleri ve daha nice şeyleri.
istanbula yağmur yağmalı artık , çok sıcak ve yagmur istiyorum.
edit : kardesim uyanmasın diye ekran klavyesiyle yazıyorum.
annemin söylediği bir kaç cümle içimde biriktirdiğim bütün pişmanlığımı su yüzüne çıkardı.
bir sinir insana hayatının hatasını yaptırabiliyor. meğer ne salak ne çocukmuşum. geçmiyor geçmeyecek.
sanırım en büyük pişmanlığım ve en büyük salaklığım olarak da kalacak.