bugün

o degil de; sen hic takim elbise uzerindeyken avucunun icinde kursun kalem acip sonra da cocuklugunu ozleyip icin icin elini kokladin mi?
evet itiraflaridir.
dün gece eve geldikten sonra uyku tutmadı bir türlü. hadi bi film izliyim bari dedim nuri bilge ceylan dan bol ödüllü uzak filmini açtım izlemeye başladım. yanımada karpuz aldım başladım izlemeye. bi karpuzu çatallıyorum bi filme bakıyorum.

allah sizi inandırsın 30 dakika boyunca konuşulan cümle 10 taneyi bulmadı. uzun uzun bakışlar, derin derin düşünmeler..

sıkıntıdan karpuzu değil kendimi çatallayacaktım en sonunda. *

senin neyine bol ödüllü film izlemek bakardi, aç kibar feyzo yu gülmekten karpuzu yemeyi unut di mi. *
bugün trt haber sigara ile ilgili benimle röportaj yaptı, ama ne zaman hangi programda yayınlayacaklar hiç bilmiyorum *
beynimi saçma sapan şeylerle doldurmak zorunda olmaktan iğrendim artk.
günün mönüsü ;
diferansiyel geometri,
medeni hukuk,
nümerik analiz
allaaaaaaaam acı artık!
çanakkale'm lig atlamış, son 2 vizemden iyi not almışım, uzun bir süre sonra bir kıza tutulmuşum..

tam dedim uzun bir aradan sonra mutlu oluyorum..
15 dakika içinde 2 darbe birden!
başlamadan biten bir kız mevzusu ve unutamadığım eski kız arkadaşımın hiç sevmediğim bir elemanla çıkmaya başlaması.

niye arka arkaya oldu bu şimdi.

2. haberi gülerek söyleyen göt oda arkadaşıma da selam olsun. mal herif.

bana hayat zehir.
genelde itiraf edemiyorum *
Güzel ve kısa bir mesaj bile beni neşelendirmeye yetiyor. Bana dünyaları vermenize gerek yok. Bunlarda yoksa kitaplarım, filmlerim, şiirlerim ve müziklerim var. Mutsuzluktan ölmem.
ilginin dozunu ayarlayamayan insanlardan çok sıkılıyorum sözlük! aşırı üstüme düşülmesin falan bir de... selam verip borçlu çıkmış gibi hissediyorum kendimi, bunalıyorum. insanlar iyi niyetli kırmak da istemiyorum ama bence her şeyin bir dozu olmalı sözlükcüm!
küçükken penceremizin kenarına gelen karıncaları yerdim.
25 yaş krizi de neymiş? kimin 25yaşına kadar bir tane bile adam akıllı bi erkek arkadaşı olmamış hayatında (ki gayet de taşımdır orası ilginç *) ya da güzel bi üniversitenin güzel bi bölümünden mezun olup da cddi anlamda sikimtorik bi maaşla iş başlamış peh.
kızlar da osuruyor biliyorum da bugün servisteki kızın osuruğu neydi lan öyle. vay arkadaş!!..
delıler gıbı asık olmak ıstıyorum sozluk.
insanlar hakkında yanılmak istiyorum.
öküz oturmuş gibi içime elbiselrim bile ağır geliyor sadece oturup bakıyorum hayata yaşlı teyzeler gibi unumu elemeden astım eleğimi duvara. keyif vermiyor keyif veren içkiler bile.
sohbetler hep aynı eksende. anlatamıyorum anlaşılmayacağım farkında olduğumdan.
bugün telime sapık dadandı.

beni unutamayan biri belli ki.
bildiğin ayrıldığımız 2 yıl* oldu. o günden beri paranoyak hayatı yaşıyorum be sözlük. ilk başlarda nerdeyse her gün evimin önünde veya durakta ya da sürekli gittiğim yerlerde oluyordu. daha sonra araya mesafe koymaya başladı. ama takibi kesmedi hiç. ulan ben bir kaç ayda bir facebooktan aynı mesajları almak zorunda mıyım? bir ton facebook hesabı engelledim %90ı bu adama ait. her cevap vermeyişimde yeni bir taneyle geliyor. yoruldum artık sözlük. tam tamam bitti artık derken yeniden bana bulaşmasından bıktım.
çok kızgınım sözlük. birşeyleri kırmak, dökmek istiyorum. kendime engel olmakta, çok zorlanıyorum.
en merak ettiğim şeylerden biri,
eğer hayatıma kadınlar girse ve beni benden alsa ben yine böyle olur muydum?
bu kadar derin düşünür müydüm?
yoksa anı mı yaşardım?

denemeden bilemeyiz.
kızlar?
memurlar.net'e gireyim de şu öğretmenlik sınavı zımpırtısına bakayım dedim,
alan sınavım yok ya,
yeni dersler eklendi bakayım millet napmış dedim,
lan millet 2014 kpss çalışması diye plan program yapmış,
ben daha eğitim bilimleri konularımı bitirip kıbrıs'a gitmeyi düşünüyorum,
elalem teee nereye yardırmış,
biri bunlara anı yaşa diye bir felsefe olduğunu hatırlatabilir mi acaba,
yeminle utandım bu kadar rahat olmaktan.
az önce "üniversite"nin nasıl yazıldığını unuttum, googledan aradım buldum, hatta buraya da googledan kopyala-yapıştır yaptım, kesin yanlış yazarım diye. ben bugün yorulmuşum be sözlük. beyin yorgun, kalp yorgun. dışarda bir yaz yağmuru ve sokaklar, tavernalar sensiz bensiz(bu da içimden geliverdi).tavernayı doğru mu yazdım acep?
bugün baya bi eksi oy virdim. dün en çok oylama yapan yazarlar listesine bile girebilirim, o derece.

napim ama hak ediyosunuz asosyal zenciler sizi.
bir yazar herkesi dolandırmış.
şunu anladım ki, bir insanı affetmek, aynı şeyi tekrar yapmasına izin vermekmiş.

meğer, yalnızlık daha güzelmiş, seni kıran inciten yokmuş. ufacık bi anı bile mutlu geçirdiğin insanların bir daha hayatında olmamalarına üzülüyormuş insan.

maddeler ve yaratıcı. insanların neden bu öğelere yöneldiğini anladım şimdi. bu metne istediğimi yazıyorum ve bu notebook beni yargılamıyor. bana cevap vermiyor, incitmiyor. ve gene bana cevap verip inciticek olanlar bunu okuyan insanlar..

bundan sonra böyle.. bende belki sistemin katılaştırdığı insanlardan biri oldum artık. insanlara değil, maddeye önem vericem ve allah'la olucam hep.

derdim, sıkıntım olduğumda allah'la konuşucam. herkes beni kendi kendine konuşuyor sanıcak belki. olsun sansın. cehennemin dibine kadar yolları var..
- hadi sen de beni evcilleştir, dedi tilki. tek düzedir hayatım. ben tavukları avlarım. bütün tavuklar birbirine benzer, bütün insanlarda birbirine benzer. doğrusu azıcık sıkılıyorum. ama sen beni evcilleştirirsen, hayatım tepeden tırnağa ışıkla donanacak. öbürlerinden ayırt edebileceğim bir ayak sesi olacak, artık. öbür ayak seslerini duydum mu inime kaçarım. seninkini duyunca, tatlı bir ezginin büyüsüne kapılmış gibi, inimden çıkacağım. sonra bak! buğday tarlalarını görüyor musun, orada işte? ben ekmek yemem. benim için buğday yararsızdır. hiçbir şeyi çağrıştırmaz bana buğday tarlaları. çok acı bu! ama altın alacasında saçların var senin. beni evcilleştirdiğinde olağanüstü bir şey olacak! altınla yaldız!

Beni evcilleştirdin demişti sanırım küçük prensler ve tilkiler yalnızca kitaplarda oluyor. Başak tarlaları artık bir şey hatırlatmıyor.
Yani cancagizim diyorum ki yanimda yoksun. Dogumgunun kutlu olsun deyip o sicak dudaklarindan opemiyorum. Ama sen mutlu olacaksin ya o yizden diyorum ki iyi ki bir garip gunde dogdun ve iyi ki eninde sonunda beni buldun.

Ve ben.
Cemal sureyanin anlattigiyim.
Okyanusta olmez de insan, gider bir kasik SEVDA da bogulur. Dedigi benim iste.

Neyse bebegim. Yazima yine senin hemseri kiyagindan, cemal emmiden atifla son verirkene, seni cok sevdigimisoylemek istiyorum. Hayatta hep mutlu ve BIZ li yasa.

"Tek yanli ask kisiyi nasil aptallastiriyor
Nasil unutmusum senin bir baskasini sevdigini

Cocukca ve seni uzen girisimlerim oldu
Bagisla bir daha tekrarlanmaz hicbiri

Raslasmanak icin elimden geleni yaparim
Bu boyle pekte kolay degil gerci

Alisirim seni yalniz duslerde oksamaya
Bunun verdigi mutlulukta az degilki

Cikar giderim bu kentden daha olmazsa
Sensizligin bir adi olur, bir anlami olur belki

Inan belli etmem seni hic rahatsiz etmem
Son istegimide soyleyebilirim simdi

Bir geceyarisi yaziyorum bu mektubu
Yalvaririm onu okuma carsamba gunleri.