bugün

hergün içen biri olarak an itibariyle içerken kız arkadaşıma bunda sonra içmicem diyerek söz verdim. (bkz: yalan dünya)
itiraf ediyorum gs kadar ezik bir takım görmedim.
aslında bununla ilgili öyle düşünüp de yazmayacağım, öyle an itibari ile geçenler kafamdan. internette rastladığım bir şey bunu yazmaya itti beni.

çocukluğumda bilinç altıma kazınmış işte plaklar. yaz tatillerinde samsun'a dedemin evine gittiğim günler geliyor aklıma, o yıkılmak üzere olan köhne evde oynadığım oyunlar, anneannemin gülümseyen yüzü, almanya'dan gelen teyzemler ve gelen değişik oyuncaklar. birer birer geçiyor gözlerimin önünden. aslında bu ne biliyor musunuz ? tek kelime ile özlem bu işte, yitirilen teyzeye, dedeye, anneanneye duyulan özlem. onların kokusunu, seslerini, karşılıksız sevgilerini özlemek.

nasıl da güzeldi çocukluk yılları, önünde gerçek güçlü erkek olan baba simgesinin yanında bir de dede figürü vardı. yaşanmış onca yıla rağmen dinç, şefkatli ve sevgi dolu bir dede. ssk da çalışılan yılların getirdiği tahribata rağmen, teknesi ile senelerce balığa çıkmanın verdiği bir dinçlik işte.

bana aşıladığı en güzel şey müzik ve plak sevgisiydi. unutamıyorum samsun'daki o evi, 45 lik plakları, elletmezdi bana pikabını. iğnesini kırarsın oğlum derdi. dokunamamanın verdiği hüzün plaktan müzik dinlemenin verdiği keyfle buluşurdu.

unutamadığım, bilinç altıma işleyen şarkılar oldu o dönemlerde. en sevdiğim de o dönem yapılan akdeniz oyunları için bestelenen akdeniz çocukları şarkısı idi, füsun önal, ertan anapa, ali kocatepe, seyyal taner ve bir kaç sanatçı daha.

onun sayesinde plaklara ilgi duydum, belki de babam da onun sayesinde buna ilgi duydu. plak gerçeği hiç eksik olmadı yaşamımızdan, hem dedemlerde hem de babamla yaşadığım evde. sırf bu müzik sevgisi ile enstrüman çalmayı öğrendim, ytü müzik klübünün kurulumunda ve ytü de konserler düzenlenmesinde rol aldım, özel radyoların ilk kurulduğu 90 lı yıllarda bir kaç sene program yaptım.

nasıl da güzeldi dedemin pikabı, belki de dokunamadığım için bana öyle geliyordu, babam iş için gittiği gaziantep'ten almış getirmiş 70 lerin başında.

ve dün ne oldu biliyor musun sözlük ?

ben yıllardım aradığım o pikabı bir yerlerde buldum, dünyalar benim oldu, belki de bugüne kadar gerçekleştirmek istediğim ilk 10 arasında yer alıyordu onu bulmak.

199 tl istiyordu sahibi, umrumda bile olmadı, değil 199, 1999 da istese onu alacaktım ve aldım.

mutluluk bu işte.

http://urun.gittigidiyor....69287#product-information

öylesine mutluyum ki, paylaşmak istedim sadece.

kalın sağlıcakla.
odamda, namaz kılıyormuş gibi yapıyorum.
hiçbir şey bayat ekmekteki deri dönerden daha tatlı olamaz... ve tabiki içindeki 3 günlük salata! sikmişim abasını hostasını arkadaş, köşedeki pis dönercide yenilen dönerin, içilen markası bilinmeyen ayranın tadı nerde var allasen?
severek izliyorum fenerbahçe taraftarları sizi.

--spoiler--
3-2 yenildigi maçta 4kez gol sevinci yaşayan taraftardır.
--spoiler--
ya yemin ediyorum benim yaptığım bok yemek. bir insan akıllanmaz mı? ders almaz mı? bile bile kendini köle eder mi?...
ciğerlerim yanıyo..
Kimseye güvenmiyorum.
demin fark ettim de fena takıntılıyım.
not çıkarttım yazım kötüydü yirttim gene yazdım gene kötü oldu neyse ki buradaki konuyu bir daha unutmam.
işyerinde çok anarşik davranıyormuşum,
çok sorguluyormuşum,
çok derin düşünmeden hareket etmem gerekiyormuş,
her şeye cevap veriyorum diye de toplantıda arkamdan konuşmuşlar,
hey yavrum hey ben sizin hakkınızda sağa sola neler diyorum,
siz benim yırtık olmamdan şikayetçi olsanız nolur be. *
dayanamıyorum artık ulan. sınırlarımı aşmaya başladım. anlatmazsam çatlayacağım noktalara çok ulaşıyorum bu sıralar. okulum zaten yeterince ağır, her gün yeni bir icat çıkarıyorlar, hayatımda ilk defa derslerden bunalacak raddedeyim ve gerçekten dinlenecek vakit bile bulamıyorum. bunun yanında saçma sapan insanlar içinde yaşıyorum. gerçekten saçma sapan ama abartısız. gereksiz bir yığın insan. neden varlar ki, diyorum. bunun yanında daha birsürü sayabileceğim ama sinirden ellerim zangır zangır titrerken saymak istemediğim derdim var. hepinizin var tamam anladık, sikerim bi dinleyin. benim gibi rahat bir adamın stresten karnına her gün ağrılar giriyor, siz düşünün. ya da düşünmeyin amına koyim, çok da sikinizdeydim.
sabah iş var ama atletico madrid i yönetmeye devam ediyorum .
alternatif olarak bu gece: yarın işe gitmicem amk ne uyucam yea
azönce göt olmaktan kıl payı kurtuldum ya la.
mutsuzum mutsuzum deliler gibi mutsuzum.
ozlem icinde boguluyorum.
ama caresizim.
cunku hepsi benim sucum.
zaman geciyor..ve ben her gun daha cok hissediyorum herseyi.
unuturum, kapanir sandim.
ama buyuyor sadece yaralar ve hatalar.

oysa ne kadar mutlu gunlerdi.
bilemedim kiymetini.
ne onun ne firsatlarimin.
eski sevmedigim gunlerimi simdi mumla ariyorum.
her gun ondan sikayet ederdim.
kurtulmak isterdim, ondan o hayattan.
ve olduda. kurtuldum ondan ve o hayatimdan.
ama simdi...
Zaten insanlara zor ısınıyorum. Tam konuşmaya başlıyorum, bu sefer karşı taraftan cevap gelmeyince yada anasının amı kadar geç gelince sinir oluyorum. Katil olacağım zamanlar bu zamanlar olucak. Olduğum zamanlar bu entry'mi silin ama. Lütfen.
sana ulaşamamak beni ne kadar üzse de, bir mesaj kadar bir telefon kadar uzağımda da olsan halen korkuyorum sana dokunmaya.. halen korkuyorum sesini duymaya.. biliyorum beni bekliyorsun, biliyorum sen halen bendesin.. ben sana ulaşmaktan korkuyorum.. çünkü ulaşırsam sana, girersem yine yüreğine bu sefer geri dönüşü olmaz..
an itibariyle ekşisözlük yazarlığım onaylanmış. sevincim tarifsiz lan!
ve adella uludağdan uçar yavaştan..

(bkz: yıllardır beklenen an)
nihayet amk nihayet!
çok fazla yalan söylüyorum, halbuki yalandan nefret ederim. o kadar çok yalan söylüyorum ki, bazen söylediğim yalanları gerçek sanıyorum.
girilen entryler okundugunda aslında insanların cogunun gündelik hayatlarını ne kadar da abarttıgını, düşünecek konuşulacak kafaya takılacak onca ciddi meseleler varken birçogunun sacma sapan şeyleri dert ederek neredeyse tüm hayatını o sorunlar üzerinden geçirdigini düşürdürten başlıktır.
kendi küçük sorunlarını kendince dünyanın en büyük sorunu haline getirmek bencillige kaçar biraz.

dert edinilecek meseleleri de iyi seçmek lazım galiba.
5 yıllık sevgilim bir süre görüşmeyelim dedikten sonra 2 gündür kulüplerde eğleniyor ben mal gibi gözlerim dolu dolu evde otururken. amına koyim erkeklerin ağlaması neden daha ağır.
evet hala seviyorum ama alıştım be sözlük..geçtiği yolları gittiği mekanların önünden geçerken artık koymuyor. Terk edilmeyi bırak, aldatıldım.Hem yalan söyledi hem de arkamdan iş çevirdi. insanoğlu nasıl bir namertlik kanı taşıyorsa tanıyamıyorsun bir türlü. Üstüne titrediğin, mutlu olması için tüm fedekarlığı yaptığın kişi sen hastanede ameliyat olup yatarken , gidip birisiyle görüşmeye başlasın.
Ama bu düzende artık herşeyi normal karşılıyorum. insanoğluna güvenilmeyeceğini bir daha anladım. Askerdeyken komutan derdi hep erlere nasıl davranmamız konusunda.. Deveyi diken insanı siken yaranır diye. Aynen doğru söylemiş. iyilik yap denize at demişler. Bir ay oldu tamamiyle ayrılalı. Bir erkek olarak kaldıramayacağım bir his içerisine sürükledi beni. Öğrendiğimden beri hiçbir tepki vermedim. doğrusunu nedir diye de sorgulamadım. Sadece içtim,ağladım, yürüdüm, bir başına kaldım, yazdım hem de çok yazdım. Şimdi daha iyiyim. iyi olmaya çalışıyorum. işime gücüme bakıyorum.
Doğru duvar yıkılmaz, ben yoluma o yoluna gitsin. Dünya küçüktür, bir gün yine karşı karşıya geliriz ve ona söyleyeceğim iki çift lafım var. Bu kadar yaşattığı sıkıntıyı, üzüntüyü,kederi sadece iki çift sözle anlatacağım. Çok bile ama içimdeki uhde için yeterli olur sanırsam.
Aldatılmak nedir öğrendim sözlük. Allah nasıl sabır verdiyse tepkisiz kaldım. O kadar kötü durumdayken bile ne aradım, ne de karşısına çıktım. kendisine değil de sevgime olan saygımdan yapmadım herhangi bir delilik. Allahından bulsun. Umarım bana yaşattıklarını kendiside yaşar.
yarın geliyor tekrardan hayata tutunma çabaları. Neyse ki kendi işim gücüm var yoksa işi filan hepsini sallardım ya da ayrılırdım.
şöyle bir silkelenip tekrardan hayata başlamak lazım.
Hayatımda hiçbir varlığı bu kadar çok sevmedim. Seni çok seviyorum aşkım, iyi ki kalbime girdin, aşığım sana.
game of thrones un yeni sezonunu beklemekten ciğerim soldu.